Rusya’nın Ukrayna sınırına asker yığmasına karşı NATO ve ABD’nin bölgedeki askeri varlığı artıracaklarını açıklamasıyla karşılıklı restleşme tansiyonu giderek yükseltiyor. Washington Post’un analizine göre, ABD ve İngiltere’nin Rusya’nın Ukrayna’yı işgale hazırlandığı iddiası, birçok Avrupa ülkesinde kuşkuyla karşılanıyor.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal edeceği iddiasıyla ilgili tartışmalar sürerken ABD’nin önde gelen gazetelerinden Washington Post, bu iddianın Batılı ülkeler arasında bölünmeye neden olduğunu yazdı.
Analizde, ABD ve yakın müttefiki İngiltere’nin Rusya’nın Ukrayna’yı işgale hazırlandığı uyarısında bulunduğu, Avrupa’daki bazı ülkelerinse bu iddiaya şüpheyle yaklaştığı belirtildi.
Avrupa’daki birçok yetkilinin Rusya’nın Ukrayna’da bir çatışma istemediğini düşündüğü kaydedilen yazıda özellikle Rusya’yla ekonomik ilişkilere önem veren Almanya’nın işgal iddiasına mesafeli olduğuna ve Ukrayna’ya silah vermediğine dikkat çekildi.
‘PUTİN TAVİZ ELDE ETMEK İSTİYOR’
Almanya’daki Körber Vakfı’ndan Rusya uzmanı Liana Fix, birçok Avrupa ülkesinin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna konusunda blöf yaptığına inandığını ifade etti. Washington Post muhabirine konuşan Fix, “Avrupa’da genel algı, Rusya’nın taviz elde etmek için askeri tehdidi artırdığı yönünde” dedi.
ABD’li ünlü askeri stratejist Edward Luttwak da Twitter mesajında, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmek gibi bir niyeti olmadığını belirterek “Avrupa’nın en büyük ülkesini 200 binden az askerle işgal etmek, krizi Rusya için bir zafere dönüştürmez” ifadelerini kullandı.
RUSYA: ABD HİSTERİ YARATIYOR
İşgal iddialarını ısrarla reddeden ancak NATO’nun Doğu Avrupa’daki genişlemesinin durdurulmasını isteyen Rusya, ABD ve müttefiklerini histeri yaratarak gerilimi yükseltmeye çalışmakla suçluyor. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, geçen hafta yaptığı açıklamada “Ukrayna’ya saldırmayacağız ya da ülkeyi işgal etmeyeceğiz” demişti.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’la görüşmesi sonrasında, tansiyonu yükseltecek açıklamalardan kaçınılması gerektiğini belirtmişti.
Bazı analistler ise Putin’in blöf yapması halinde güvenilirliğini kaybedebileceği ve masadan eli boş kalkabileceği yorumunda bulundu.