Çiftçinin kullandığı mazotun litresi 20 lirayı aştı. Buna karşılık çiftçiye verilen mazot desteğinin mazot maliyetini karşılama oranı bir yılda yüzde 45’ten yüzde 13’e geriledi. Geçen yıl gübreye verilen destek, gübre maliyetinin yüzde 10’unu karşılarken, bu yıl bu oran yüzde 2’ye düşmüş durumda.
Akaryakıta üst üste gelen zamlar yalnızca araç sahiplerini değil, tarımsal üretimi de tehdit eder seviyelere ulaştı.
Bir önceki üretim sezonunda mazotun litresi 6 TL iken bu seneki üretim sezonunda 20,24 TL’ye ulaştı. 1 Ocak 2022’de ise litresi 12,86 TL idi.
Sozcu.com.tr’ye konuşan Ziraat Mühendisi Faik Toy, “Geçen yıl bir dekar buğday üretimi için gereken mazot maliyeti 42 lira iken son zamlarla birlikte bu yıl 160 liraya çıktı” dedi.
Durum böyleyken çiftçiye dekar başına verilen mazot desteğinin ise yalnızca 22 TL ile sınırlı kaldığına dikkat çeken Toy, “Yani son zamlarla birlikte mazota verilen tarımsal destek, harcanan mazotun yalnızca 13’ünü karşılıyor. Bir önceki üretim sezonunda bu oran yüzde 45,23” diye konuştu.
GÜBRE DESTEĞİ MALİYETİN YÜZDE 2’SİNİ KARŞILIYOR
Daha kötü bir tablo ise tarımdaki önemli girdilerden gübre de yaşanıyor.
Bir önceki üretim sezonunda gübreye verilen destek gübre maliyetinin yüzde 10’unu karşılarken, bu yılki üretim sezonunda bu oran yüzde 2’ye düşmüş durumda.
Toy’un aktardığına göre, yine bir dekar buğday üretimi için gereken gübre, son bir yılda 180 liradan 750 liraya çıktı. Gübredeki yıllık zam 570 TL iken, çiftçiye dekar başına verilen gübre desteği bir yılda yalnızca 4 lira artarak 16 TL iken 20 TL ile sınırlı kaldı.
BİR KİLO BUĞDAYIN MALİYETİ 2,5 TL’DEN 6 TL’YE ÇIKTI
Gübreye gelen zamlardan sonra çiftçinin toprağa ihtiyacı olan gübreyi atamadığını, bunun da verimi etkileyerek rekolteyi düşürdüğünü anımsatan Toy, “Şimdi de mazotun 20.24 TL’ye kadar çıkması demek, tarlanın daha az işlenmesi demek. Minimum mazot miktarıyla tarla işlenmeye çalışılacak. Bu da verimi ve rekolteyi düşürecek” dedi.
Tüm girdi maliyetleri göz önüne alındığında şu an bir dekar buğdayın üretim maliyetinin 1600 liraya çıktığını anlatan Toy, “Bir kilo buğdayın üretim maliyeti 6 liraya ulaşmış durumda. Geçen yıl 2.5 lira idi. Verilen tarımsal destekler artık maliyetleri aşağı çekmiyor” diye konuştu.
‘YENİ TARIM BAKANININ YAPMASI GEREKEN İLK İŞ…’
İstifa eden Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yerine atanan Vahit Kirişci’nin, acil olarak yapması gereken ilk işin hükümetten dekara 250 TL gübre desteği talep edip, bunun çiftçinin hesabına hemen aktarılması olduğunu anlatan Toy, şöyle devam etti:
“TÜİK rakamlarına göre geçen yıl buğday üretimi 17 milyon ton idi, ancak gerçek rekolte 15 milyon tona kadar geriledi. Çiftçi taban ve üst gübresini ya az kullandı ya hiç kullanamadı. Bu sene yağışlar iyi gittiği için gübrenin yeterli olması lazım. Aksi takdirde üretim düşecek.
Burnunuzun dibinde savaş var. Dolayısıyla ithalat yapılamıyor. Küresel buğday fiyatları uçtu. Nereden ithal yapılacağının hesaplarını bırakıp, artık kapımızın önündeki ürüne sahip çıkmamız lazım. Mevcut ekilecek buğdayın verimini artırmak için gübre desteği vermemiz lazım. Yapılacak yeterli gübrelemeyle rekoltede 2-3 milyon ton artış sağlayabiliriz.”
‘ÇİFTÇİ TRAKTÖRÜNÜ ÇALIŞTIRSA DA…’
Sozcu.com.tr’ye konuşan Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı Hüseyin Demirtaş, “Traktör adeta aksesuar olarak duruyor kapıda” derken; TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez ise, geçen sene bu dönemlerde 6-7 lirağında seyreden mazot fiyatlarının 20 lirayı aşmasından sonra çiftçinin traktörünü çalıştıramayacak hale geldiğine işaret etti.
Suiçmez, maliyetler bu seviyedeyken üretim yapılsa da ürünün tarladan çıkış fiyatının artacağına; ancak açıklanan taban fiyatları çoğunlukla maliyetin altında kaldığı için de çiftçinin tarımdan kopuşunun hızlanacağına vurgu yaptı.
Tüm bunların vatandaşa etkisi ise gıda enflasyonun daha da artması şeklinde kendini gösterecek.
VERGİ İNDİRİMİ VE EK DESTEK TALEBİ
Bu kısır döngüden çıkılması için yapılması gerekenleri anlatan Suiçmez, şunları söyledi:
“Mazotta ÖTV ve KDV indirimi yapılmalı ve yeni üretim sezonu için çiftçiye özel ek destek ya da indirimli fiyat uygulanmalı. Aynı şekilde gübrede, yemde, ilaçta ve tohumda da somut indirimler yapılmalı. Maliyetler aşağı çekilemezse artan üretim maliyetleri raflara zam olarak yansıyacak. Halen daha marketlerdeki fiyatlar üzerinden tarım politikalarında çözüme gidilmeye çalışılıyor. Çözüm, üretimi artırmak ve artacak üretimin sürekliliğini sağlamaktan geçiyor.”