Aldığınız nefes hedefine ulaşıyor mu?

aldiginiz-nefes-hedefine-ulasiyor-mu-SD4FmFba.jpg

Çoruhlu, “Sağlığımız için soluduğumuz oksijenin hücrelerimize kadar taşınması çok önemli. Ancak kandaki oksijen seviyesi düşükse, bu yolculuk gerçekleşmez ve hastalanırız” dedi.

Pandemide nefes almanın ve kanımızdaki oksijen doygunluğunun sağlığımız için ne kadar önemli olduğunu daha iyi anladık… Peki kandaki oksijen hangi nedenlerle azalır? Eksikliği ne gibi sorunlara yol açar? Nasıl artırılabilir? İşte tüm bu sorularıma Biyokimya ve Anti-Aging Uzmanı Dr. Ayşegül Çoruhlu’nun verdiği yanıtlar…

Bu sorunların farkında olun

Aldığımız her nefesle oksijen soluruz. Ancak oksijenin yolculuğu burundan girip akciğere varınca bitmez… Mutlaka dokulara ve dokulardaki hücrelere ulaşması gerekir. Oksijenin hücrelere ne kadar ulaşabildiği sağlık ve hastalık arasında büyük fark yaratır. Bazı sağlık sorunları kandaki oksijeni azaltır. onları şöyle sıralayabiliriz…

Deviasyon: Burun deviasyonu burun kanalındaki eğriliktir. Bu durum burun deliklerimizden birinden iyi nefes alamadığımızı gösterir.

Alerji: Alerjik bünyelerde burunda devamlı ödem ve tıkanıklık olabilir.

Diş sıkma: Özellikle uykuda diş sıkma derin nefes almayı zorlaştırır.

Uyku apnesi: Belki de en önemli oksijensizlik sebebidir. Çünkü kandaki oksijen seviyesi olması gerekenin çok altına düşer. Parmak ucundan ölçülen oksijen basıncı yüzde 97-99 olması gerekirken, uyku apnesi esnasında yüzde 80’lere düşebilir. Bu çok ciddi bir boğulma anıdır.

Stres-panik atak-anksiyete: Bu gibi durumlarda kişiler yüzeysel nefes alır.

KOAH ve astım: Akciğerin oksijen kapasitesinde azalma anlamına gelir.

Kilo ve obezite: Akciğerin genişleme kapasitesini azaltır.

Yüksek HbA1c: Kan şekerinin 3 aylık ortalamasını gösteren bu değer aynı zamanda kırmızı kan hücreleri olan eritrositlerin de az oksijen taşıma kapasitesi manasına gelir.

Anemi: Eritrositlerin sayısı azalır.

Damarlarda daralma: Bu durumda mikro dolaşım bozuk olabilir. Özellikle beyin dokusu bundan olumsuz etkilenir.

Yaşam koşullarına da dikkat!

Kandaki oksijen seviyesini biyolojik, çevresel etkenler ve alışkanlıklar da azaltır… Bunlar şöyle sıralanabilir…

Sigara: Her nefeste akciğere alınan oksijen miktarını azaltır.

İleri yaş: Yaşlanan kalp ve akciğerler yetersiz oksijen alımına ve yetersiz oksijen beslemesine yol açar.

Kapalı ortam: Sürekli bu tür mekanlarda bulunmak bizi oksijensiz bırakır.

Hava kirliliği: Özellikle şehirlerin kirli havası da kandaki oksijeni azaltır.

Hangi hastalıklara yol açar?

Kanda oksijen seviyesi azalırsa şu rahatsızlıklar oluşur…

Her hücrenin ömrü kısalır.

Yorgunluk sebebidir.

Fibromiyajiyi artırır.

Baş ağrılarına sebep olur.

Zihnin netliği azalır, konsantrasyon zayıflar.

Yara iyileşmesi yavaşlar.

Kilo vermek zorlaşır. (Göbeğimizdeki yağları yakabilmek için hücrelere yeterince oksijen ulaşabilmelidir.)

Oksijenin kronik azlığı yani oksijen
yetmezliği tümörlerin uyarılmasında ya da hızlanmasında tetikleyici  bir faktördür.

Nasıl ölçülür?

Kan basıncı ve kalp atım hızının yanı sıra, kandaki oksijen satürasyonu yani doygunluğu (bir kişinin kan dolaşımındaki oksijen seviyesi) muayenede yapılan ilk ölçümlerden biridir. Kandaki oksijen miktarı ‘Pulse oksimetre’ adlı ölçüm cihazıyla tespit edilir.

Oksijenimizi nasıl artırabiliriz?

Deviasyon ameliyatla düzeltilmelidir.

Alerjileri azaltmak için beslenmede sağlıklı seçimler yapmak özellikle süt ve glüten içeren gıdalardan uzak durmak gerekir.

Diş sıkması için diş plağı, botoks veya magnezyum desteği önerilebilir.

Uyku apnesi için apne cihazlarını kullanmak ömrü uzatır.

Panik atak ve anksiyete için tedavinin yanında meditasyon ve nefes çalışması yapılabilir.

Fazla kilo için, en kestirme yol akşam yemeğini çok erken saatte yemektir.

HbA1c değerini düşürmek için kan şekeri kontrolü gerekir. Hekimin verdiği ilaçları kullanmak, basit karbonhidratlı yiyecekleri tüketmemek gerekir.

Aneminin tedavisi için demir eksikliği varsa demir verilebilir. B12 ve folik asit eksikliği de anemi sebebidir. Düzeltilmelidir.

Sigara bırakılmalıdır.

Oda havası bol bol tazelenmelidir.

Açık havada vakit geçirilmelidir.

Düzenli egzersiz yapılmalıdır.