Francisco Goya’nın bir tablosu için hazırladığı taslak, bir asır boyunca Madrid’de bir apartman dairesinde saklandıktan sonra ilk kez sergileniyor.
Goya’nın önemli eserlerinden biri olan The Sermon of San Bernardino of Siena’nın 1783 tarihli taslağı, 1920’lerden sonra kayboldu. Bir asır sonra ortaya çıkan eser, başka bir kayıp eskiz ile birlikte Madrid’deki Prado Müzesi’nde sergileniyor.
Eskizler, Madrid’de soylu bir ailenin dairesinde yeniden keşfedildi.
Prado’nun Goya alanlarının küratörü Gudrun Maurer eskizle ilgili şunları söyledi: “Eski siyah beyaz fotoğraflardan eskizlerin varlığını uzun zamandır biliyorduk ama nerede olduklarını bilmiyorduk. Bir tanesi 1900’de Madrid’de, ardından 1920’de Londra’da bir sergide gösterildi. Ama ikinci eskiz daha önce hiç sergilenmedi. 100 yıldır kayıplardı.”
RESTORE EDİLMEK ÜZERE EMANET EDİLDİ
Eser, Kral III. Carlos tarafından İspanya’nın başkentindeki bir kilise için istenmişti. Hazırlık çizimleri, bazı detaylar değiştirilmiş olsa da kompozisyondaki figürlerle aynı. Son versiyonda, Goya kalabalığın içine bir otoportre ekleyerek kendisini resmin sağ tarafından bakan bir figür olarak tasvir ediyor.
Uzmanlar daha önce, eskizlerin La Torrecilla’nın 7. Markisi’nin torunları tarafından miras alındığını düşünüyorlardı. Maurer, “Ancak, ailenin son üyesi, rahmetli Tatiana Pérez de Guzmán el Bueno’nun miras aldıklarının farklı bir aile koluna geçtikleri ortaya çıktı” dedi. Eskizler, onları incelemek, restore etmek ve tanıtmak için bir vakfa emanet edildi.
İKİ ESKİZ OLMASI NADİR GÖRÜLEN BİR OLAY
Vakfın akademik direktörü Álvaro Matud, onlarca yıldır eskizlerin zarif bir resepsiyon odasında asılı olduğu daireyi göstererek şunları söyledi: ” Eskizleri bir yıllığına Prado’ya ödünç veren vakıf, daireyi müze olarak halka açmanın en iyi yolu olduğunu düşünüyor.”
Eskizler, Goya’nın çalışma şekli hakkında çok fazla bilgi içeriyor. Maurer eskizlerle ilgili şunları söyledi: “Bir iş için iki eskiz olması nadirdir. Goya’nın devasa, karmaşık bir kompozisyona nasıl yaklaştığını görebiliyoruz. İlk çizimde, çok karmaşık bir manzarada çok az ama kesin fırça darbeleriyle mükemmel figürleri nasıl çizdiğini görebilirsiniz. Neredeyse hiç eksik çizim yok.”