CHP’li Öztrak: O kibirli yüz ekranda görüldüğünde kanal değiştirin

chpli-oztrak-o-kibirli-yuz-ekranda-goruldugunde-kanal-degistirin-rBha7a2s.jpg

Erdoğan’ın, mikrofon uzattığı çocuğun Kılıçdaroğlu’na ‘hain’ demesi ve Erdoğan ile bakanların gülmesinin yankıları sürüyor. CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “Böylesi çirkin bir istismarı siyasi tarihimizde görmedik, duymadık. O kibirli ses televizyondan duyulduğunda, o kibirli yüz ekranda görüldüğünde kanal değiştirin” dedi.

Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP MYK toplantısı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Öztrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı açılış töreninde sahneye çıkan küçük çocuğun, CHP lideri Kılıçdaroğlu’na “hain” demesi ve Erdoğan’ın bu sözlere tebessüm etmesiyle ilgili olarak şunu söyledi.

BÖYLE ÇİRKİN BİR İSTİSMAR GÖRMEDİK

– Bu, kin ve nefretin vücut bulmuş hali. Çocuklarımıza da musallat oldu. 10 yıldır yattığı hapisten, babasını kurtarmak için kendisinden yardım isteyen bir çocuğumuzu kullandı. Koltuğunu korumak için, küçücük çocukları istismar edecek kadar gözünün döndüğünü gösterdi.

– Böylesi çirkin bir istismarı siyasi tarihimizde görmedik, duymadık. Kin ve nefret şeytanidir, sevgi ve hoşgörü rahmanidir. Bu nedenle tertemiz çocuk kalplerine kin ve nefret tohumlarının ekilmesini asla ama asla kabul edemeyiz.

BU NEFRET DİLİNİ SANDIKTA KOPARACAĞIZ

– Koltuğunu kaybetme korkusuyla, nefretten, kinden, hınçtan medet uman, siyaseten mefluç bir zihniyetin elinden, çocuklarımızın tertemiz beyinlerini, yüreklerini mutlaka ama mutlaka kurtarmak zorundayız. Milletimizle birlikte bu nefret dilini sandıkta koparacağız.

– Ama sandık gelene kadar da ailelerimizden bir istirhamımız var. Bu kin ve nefretin, evlerinize, çocuklarınızın tertemiz dimağına, ulaşmasına izin vermeyin. Kin ve nefret tohumlarının televizyonlardan, radyolardan sızarak, çocuklarımızın akıllarını karıştırmasına fırsat tanımayın. Ebeveyn kontrolünü elden bırakmayın. O kibirli ses televizyondan duyulduğunda, o kibirli yüz ekranda görüldüğünde kanal değiştirin.

SİYASİ ARSIZLIĞIN BU KADARINA PES

– Bu müflis bezirgân siyasetinin kalp gözü millete kapanmış. Utancı gidenin kalbi de ölürmüş. Bunların hali işte tam da bu. İmralı’nın sözcülüğüne soyunacaksın, terörist başına hâkim cüppesi giydirmeye kalkacaksın. Fethullah Gülen’le yan yana fotoğrafı olan şahsı Hazine ve Maliye Bakanı yapacaksın. Ömrü Fethullah Gülen’e övgü düzmekle geçmiş bir kişiyi, daha iki gün önce Adalet Bakanlığı’na hem de üçüncü kez atayacaksın. Sonra da çıkıp CHP’yi terör örgütleriyle yan yana anmaya cüret edeceksin. Siyasi arsızlığın bu kadarına da pes!

BİZLERİN ARASINDAN “PARALARI SIFIRLA” DİYEN ÇIKMADI

– Buna psikoloji de ‘yansıtma rahatsızlığı’ denir. Ciddi bir hastalıktır. Kişi kendindeki kusurları Karşısındakine mal ederek, karşısındakine yansıtarak rahatlamaya çalışır. İşte karşısındakini kendisi gibi zanneden bu kibir abidesi, sıkılmadan bizlere, “Çocuklarının yüzüne bakabilmeleri için kendilerine çeki düzen vermeleri gerekir” diyor.

– Allah’a çok şükür. Bizlerin arasından evladına, “Evlerdeki paraları sıfırla” talimatı veren çıkmadı. Evlatlarımızın evlerinden boy boy kasalar çıkmadı. O kasalardan dolarlar, Euro’lar fışkırmadı.

– Bizlerin arasından, 30 yaşındaki bir İranlı dolandırıcının önüne yatmaya kalkan bakanlar da çıkmadı. Elbise askılarında, çikolata kutularında rüşvet almakla suçlanan ve aklanmadan ülkemize büyükelçi yapılan bakan hiç çıkmadı. Çok şükür bizim alnımız ak. Çoluğumuzun çocuğumuzun yüzüne huzurla bakabiliyoruz.

3 YIL 6 AY 20 GÜNDE 7 BAKAN DEĞİŞTİ

– Ülkemizde bakanlar, Merkez Bankası başkanları, TÜİK başkanları artık mevsimlik işçiye döndü. Ülkeye istikrar getirecek diye pazarlanan ucube şahsım rejimine ne bakan, ne de bürokrat dayanıyor. Bu ucube rejim 3 yıl 6 ay 20 gündür fiilen yürürlükte. 3 yıl 6 ay 20 günde tam yedi Bakan değişti. Yine son 3.5 yılda üç Hazine ve Maliye Bakanı, dört Merkez Bankası Başkanı, beş de TÜİK Başkanı gördük.

VAY SEN MİSİN KUL HAKKI YEMEYEN!

– Son TÜİK Başkanı da daha yılını tamamlayamadan hem de “Kul hakkı yemem” dedikten hemen sonra, “Vay sen misin kul hakkı yemeyen” denerek, Ocak ayı enflasyonunu açıklamaya bir haftadan az kalmışken görevinden alındı. Kuralları belli teknik bir iş yapan TÜİK’e acaba neden başkan dayanmaz?