Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, kurdaki yükselişten, enerji ve gıda başta olmak üzere küresel emtia fiyatlarındaki aşırı artışların ülkeye yansımalarından kaynaklanan bir hayat pahalılığı ile karşı karşıya olunduğunu belirterek “Ancak enflasyonun sadece ülkemize mahsus bir durum olmadığı, gelişmiş ülkelerin de aynı sıkıntılarla boğuştuğu bir gerçektir.” dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, daha cumhurbaşkanı adaylarını belirleyememiş olanların, yönetim sistemi değişikliği gibi zorlu bir Meclis ve halk oylaması süreci gerektiren aşamaları atlayıp doğrudan başbakanlık pazarlığına giriştiğini ifade etti. “Sizin yaptığınız bu çalışma için parlamentoda şu anda yeter sayınız var mı?” diye soran Erdoğan, “Böyle bir şeyi şu anda bu parlamentodan çıkarmanız mümkün mü? Değil. Bu gülünç orta oyunu bile tek başına karşımızdakilerin milleti nasıl kandırmaya çalıştığını göstermeye kafidir.” diye konuştu.
Erdoğan, ülkeye kazandırdıkları her hizmeti her eseri hiçbir ayrım gözetmeksizin 85 milyon insanın emrine verdiklerini dile getirerek şunları söyledi:
“Bizim itirazımız, milletimizin içi boş tartışmalarla, yalan yanlış beyanlarla, iftira derecesine varan ithamlarla, ülkenin ve dünyanın gerçeklerinden bihaber siyaset müsamereleriyle vaktinin ve enerjisinin heba edilmesidir. Güvensizliğimiz, şimdi söyledikleri kadar geçmişte sergiledikleri çarpık tutumadır. Dün, Gezi olaylarında ‘Ekonomiyi batırın.’ çağrısı yapanlar bunlardı. Dün, vesayetçilerin ve darbecilerin yanında saf tutup demokrasimizi sırtından hançerleyenlere destek verenler bunlardı. Dün, ülkemiz terör saldırılarıyla, ekonomik tuzaklarla, siyasi çelmelerle boğuşurken ellerini ovuşturarak emperyalistlerin sözcülüğünü savunanlar yine bunlardı. Dün patates soğan üzerinden, salgın döneminde alınan tedbirler üzerinden, bugün yağ üzerinden ülkenin başına kara bulutlar toplamaya çalışanlar yine bunlardır. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi halihazırda yaşadığı sıkıntıları da kısa sürede geride bırakacaktır. Ama emin olun, bunların yerli ve milli duruş sergilemek, bütün bunlar yerine, ısrarla peşinden gittikleri müptezellik baki kalacaktır.”
“Milletimize eser ve hizmetlerimizi sürekli hatırlatmamız gerekiyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eser ve hizmet siyasetinde, Türkiye’yi demokraside ve kalkınmada dünyanın en üst ligine çıkartacak politikalarda yarışacakları bir muhalefet istediklerini belirterek şöyle devam etti:
“Biz, yıkmanın değil yapmanın, çökertmenin değil inşanın, gerilemenin değil ilerlemenin, düşmenin değil yükselmenin, sefaletin değil refahın, zayıflığın değil güçlü olmanın hedefiyle yapılacak bir siyaset mücadelesinin peşindeyiz. Muhalefetteyken yani elleri rahatken bile ülkenin hiçbir meselesi konusunda somut, akılcı, hesaba kitaba dayalı, emek ürünü bir teklif ortaya koyamayanlar, herhalde iş başına gelince birden aydınlanma yaşayacak değiller. Daha ortada hiçbir şey yokken kendi kendilerini gaza getirip sergiledikleri kibir, şımarıklık, hezeyan, bunların asıl cibilliyetlerini ve niyetlerini ortaya koymaya yetiyor. CHP dün neyse bugün de odur, yarın da aynısı olacaktır. 28 Şubat ittifakının ortakları bugün hangi kavganın, gerilimin, pazarlığın, ihtirasların kıskacı ndaysalar yarın da aynı şekilde davranacaktır. İşte bunun için diyoruz ki milletimiz bu zihniyete ülkeyi asla teslim etmez. Ama sadece böyle söylemek yeterli değil. Milletimize de bu gerçekleri, bugüne kadar yaptığımız eser ve hizmetleri, mevcut küresel krizler karşısında izlediğimiz dengeli ve yapıcı politikaları, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma kararlılığımızı anlatarak, sürekli hatırlatmamız gerekiyor. Bu konuda en büyük görev teşkilatlarımıza ve milletvekillerimize düşüyoruz.
Kimi zaman ciddiye almadığımız, kimi zaman seviyemizi düşürmek istemediğimiz, kimi zaman çeşitli sebeplerle ihmal ettiğimiz her konunun dönüp dolaşıp ayağımıza dolandığını unutmamalıyız. Her yalanı anında doğruyla boğmalı, her iftirayı anında muhatabının yüzüne vurmalı, her spekülasyonu anında boşa çıkarmalı, her çarpıtmayı anında düzeltmeliyiz. Genel merkezimizle, teşkilatımızla, grubumuzla, milletvekillerimizle, bakanlıklarımızla, kurumlarımızla bu konuda teyakkuz halinde bulunmalı, hızla gereğini yapmalıyız. ‘Doğru yerinden kalkana kadar yalan dünyayı dolaşırmış.’ sözünü haklı çıkarmamak için hep birlikte daha çok çalışmalıyız. Ekmeden biçmek, çalışmadan kazanmak, yürümeden mesafe kat etmek yoktur. Hedeflerimize ulaşmak, sorumluluklarımızı yerine getirmek, milletimize layık olmak için durmayacağız, dinlenmeyeceğiz, gece gündüz sahada olacağız. Bu konuda sizlere güveniyoruz.”
“Enflasyon sadece ülkemize mahsus bir durum değil”
Küresel ve bölgesel gelişmeleri takip ederken milletin işini, aşını, ekmeğini, hayatının her alanını etkileyen sıkıntılarını da ihmal etmediklerinin altını çizen Erdoğan, “Hiç şüphesiz kurdaki yükselişten, enerji ve gıda başta olmak üzere küresel emtia fiyatlarındaki aşırı artışların ülkemize yansımalarından kaynaklanan bir hayat pahalılığı ile karşı karşıyayız. Ancak enflasyonun sadece ülkemize mahsus bir durum olmadığı, gelişmiş ülkelerin de aynı sıkıntılarla boğuştuğu bir gerçektir. ‘Elle gelen düğün bayram.’ demiyoruz ama bu hakikat dikkate alınmadan yapılan her değerlendirmenin de eksik ve hatalı olduğunu söylüyoruz.” dedi.
Erdoğan, bu süreçte Türkiye’nin, üretim ve istihdam gücüyle şoklara karşı dayanıklılığını bir kez daha ispatladığını söyleyerek “Sağlam ekonomik temellerimiz ve uyguladığımız etkin politikalar sayesinde salgın döneminde en hızlı toparlanma kabiliyeti gösteren ekonomilerden biri olduk. Nitekim küresel ekonominin yüzde 3,1 oranında daraldığı 2020 yılında, Türkiye ekonomisi, yüzde 1,8 oranında büyüyerek Çin ile birlikte pozitif büyüme kaydeden iki ülkeden biri olmuştur.” diye konuştu.
(Sürecek)