Dolar/TL’de 13,50 civarındaki dar aralıktaki seyir, Ukrayna kriziyle birlikte bozuldu. Krizin Türkiye’ye etkileri ve döviz kurlarına müdahalede kullanılan rezervlerdeki değişim takip ediliyor.
Dolar/TL’de yılbaşından beri 13.5 etrafındaki dar banttaki seyri Rusya-Ukrayna gerilimi bozdu. Kur iki aylık aranın ardından, en büyük günlük hareketlerinden birini artan jeopolitik gerilimle birlikte dün yaşadı.
Dolar/TL dün 10 Ocak’tan beri ilk kez 13.9025’e kadar ulaştıktan sonra günü 13.8 civarında tamamladı. Dolar/TL saat 09.52’da 13.78 seviyesinde işlem gördü.
‘SAVAŞ OLMAYACAK’ BEKLENTİSİ
Rus askeri birliklerin Ukrayna yakınındaki hareketleri ve Batılı devletlerinin ilk dilimini açıkladığı yaptırımların ardından gerilimin savaşla sonuçlanmayacağı beklentileriyle küresel piyasalarda satışlar yavaşlarken, güvenli liman olarak görülen varlıklara olan talep hafifledi.
Öte yandan, yüksek emtia fiyatlarında düşüş görülmedi ve yatırımcılar Doğu Avrupa’daki gerilim konusunda endişe taşımaya devam etti.
Dünkü seansta yedi yılın zirvesine yükselen petrol fiyatları, ABD ve Avrupa ülkelerinin Rusya’ya uygulayacağı ilk yaptırımların petrol arzında kesintiye neden olmayacağının görülmesinin ardından bugün geriledi.
Brent ham petrolünün en yakın vadeli varil fiyatı, dün 99.5 dolara kadar yükselmesinin ardından 96.71 dolara geriledi.
TÜRKİYE’YE ETKİSİ TAKİP EDİLİYOR
Rusya Ukrayna geriliminin Türkiye ekonomisine ilk etkisi petrol fiyatlarındaki yükseliş ile yansırken etkinin turizm ve tahıl ithalatına etkisi de piyasada takip edilmeye başlandı.
Rusya ve Ukrayna toplam 6 milyonu aşkın yabancı ziyaretçi ile turizm gelirlerinde önemli bir parçası. Öte yandan artan enerji maliyetleri de cari fazla odaklı bir ekonomi programı uygulayan Türkiye için ayrıca bir risk. Türkiye’nin tarım alanında ihracat ve ithalatı da bu iki ülke ile oldukça gelişmiş durumda.
Analistler, Rusya Ukrayna geriliminde Türkiye ekonomisini etkileme potansiyeli bulunan bu kalemlerde gelişmelerin nasıl şekilleneceğini izliyor. Artan enerji maliyetleri ise tüm dünyada olduğu gibi şimdiden etkisini göstermeye başladı.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Afrika gezisini erken sonlandırarak NATO liderler zirvesi video konferansına katılmak üzere Türkiye’ye döndü.
KURDA İSTİKRAR İÇİN REZERV KULLANIMI
TCMB öncü verilerinden toplam dört bankacının hesaplamalarına göre geçen hafta TCMB’nin net rezervi 15.8 milyar dolardan 20 milyar dolara yükselmiş durumda. Buna göre bankacılar net rezervlerde 2.5 ila 4 milyar dolar arasında artış bekliyor.
Konunun hassasiyeti nedeniyle ismini vermek istemeyen bir işlemci, “Altın dahil bakıldığında TCMB’nin toplam rezervlerin geçen hafta 500 milyon dolar azaldığını, net rezervlerin ise 3 milyar dolar arttığını hesaplıyoruz. TCMB net rezervlerdeki artışın kur korumalı mevduattan (KKM) gelen tutardan daha düşük olması rezervlerdeki belirgin artışa rağmen halen BOTAŞ ya da farklı yöntemlerle rezervlerin kur istikrarı için kullanıldığını gösteriyor” dedi.
Piyasalarda dövizde görülen stabil seyrin devam edip etmeyeceğini anlamak için TCMB’nin rezerv verileri de yakından takip ediliyor. Verilere göre TCMB’nin Aralık ayındaki doğrudan döviz müdahaleleri ve BOTAŞ başta olmak üzere kamu iktisadi teşebbüslerine döviz satışları ile Ocak ayında yaklaşık 20 yılın en düşük seviyesine inen net uluslararası rezervleri, yabancı ülkelerden swap hatlarının devreye girmesi ve döviz kazandırıcı önlemlerin ardından toparlanmaya başladı.
TCMB’nin rezervlerine piyasalar swap verilerinden arındırılmış olarak bakıyor ve bu tutar eksi 60 milyar dolardan geçen hafta itibarıyla eksi 45 milyar dolara gelse de belirgin negatif seyrini sürdürüyor.
TCMB Ocak ayı itibarıyla döviz rezervlerinde hem düşüş hem artış yönlü etki eden daha aktif bir politika izlemeye başladı. Analistler yeni düzeni kamu kontrolünün daha çok olduğu bir kur politikası olarak tanımlıyor.
Bankacılar Aralık’ta 20 milyar dolar, Ocak ayında 3 milyar dolar olduğu tahmin edilen TCMB rezerv kayıplarının Şubat ayının ilk iki haftasında görülmediğini hesaplıyorlardı. Şubat ayının üçüncü haftasında ise bankacılar TCMB’nin rezerv artışının yeni önlemlerle elde edilmesi gereken dövizden az olduğunu hesaplıyor ancak TCMB’nin ihracatçılardan aldığı dövizin miktarını açıklamaması nedeniyle bu tutarı tam olarak hesaplayamıyorlar.
BOTAŞ’A YAPILAN SATIŞLAR
Reuters’ın hesaplamalarına başvurduğu bir başka bankacı ise TCMB’nin döviz satışında BOTAŞ’ın ihtiyacının önemli rol oynadığını düşündüğünü söyledi. İşlemci, “TCMB’nin kamu iktisadi teşebbüslerine (KİT) döviz satışı Ocak ayında 4.15 milyar dolar ile rekor seviyeye çıkmıştı. Geçen hafta da belirgin bir rezerv artışı olması gerekirken daha az artış olduğunu göreceğiz. Aradaki farkın önemli bölümünün artan enerji maliyetleri ile BOTAŞ’a yapılan satışlardan oluştuğunu düşünmek çok mantıklı” dedi.
TCMB Kasım Aralık 2021 ve Ocak 2022’de neredeyse tamamı BOTAŞ’a olmak üzere KİT’lere 9.7 milyar dolar döviz satışı gerçekleştirdi.
İlgili veri yarın saat 14.30’da açıklanacak. Bugün ise piyasalarda takip edilecek bir iç veri gündemi bulunmuyor.
HAZİNE ŞUBAT İHALELERİNİ TAMAMLADI
Hazine dün gerçekleştirdiği 2 ihalede yaklaşık 9.7 milyar TL borçlanma gerçekleştirirken Şubat ayı başından bugüne borçlanma 53 milyar TL’ye ulaştı.
Hazine’nin 4 yıl vadeli TLREF’e endeksli tahvilin yeniden ihracında ortalama bileşik getiri yüzde 24.42 olurken piyasanın daha çok ilgi gösterdiği 10 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahvilin ilk ihraçlarında getiri eksi 0.68 seviyesinde oluştu.
Türkiye’nin 5 yıllık CDS’leri dün günü 541/550 baz puandan tamamladı. CDS’ler 20 Aralık’ta 613 baz puan ile Mayıs 2020’den bu yana en yüksek seviyeyi gördükten sonra kısmen geriledi.