Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail'in Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'nın (UNRWA) faaliyetlerini yasaklayan yasasıyla ilgili önemli bir danışma görüşmesine ev sahipliği yapıyor. Hollanda'nın Lahey kentindeki Barış Sarayı'nda gerçekleşen ve halka açık olan bu duruşmalarda, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 39 ülke, Arap Ligi, İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği ve Birleşmiş Milletler sunum yapacak. Duruşmanın odak noktası, İsrail'in UNRWA'yı yasaklama kararının uluslararası hukuka uygun olup olmadığı olacak.
UNRWA Yasağı: Gazze İçin Hayati Tehlike mi?
İsrail yönetimi, Ekim 2024'te Hamas'la işbirliği yapmakla suçladığı UNRWA'nın topraklarında faaliyet göstermesini yasaklamıştı. Bu yasak Ocak 2025'te yürürlüğe girdi. Ancak UNRWA, 18 aydır süren savaş nedeniyle yerlerinden olan ve açlıkla mücadele eden yüz binlerce Filistinli için hayati bir öneme sahip. Ajansın yasaklanması, Gazze'deki insani krizi daha da derinleştirebilir.
UNRWA'nın faaliyetlerinin durdurulmasıyla, Filistinli mültecilere sağlanan temel hizmetler aksayacak. Bu durum, gıda, sağlık, eğitim ve barınma gibi alanlarda ciddi sorunlara yol açabilir. Özellikle çocukların ve kadınların bu durumdan olumsuz etkilenmesi bekleniyor.
Türkiye'nin Rolü ve Beklentiler
Türkiye, Uluslararası Adalet Divanı'ndaki duruşmalarda Gazze'deki insani durumu ve UNRWA'nın önemini vurgulayacak. Türkiye'nin sunumu, İsrail'in UNRWA'yı yasaklama kararının uluslararası hukuka aykırılığını ortaya koymayı amaçlayacak. Duruşma sonrasında oluşacak danışma görüşü, İsrail'in Filistinlilere yönelik insani yardım ablukasının kalkması açısından kritik bir rol oynayabilir.
Türkiye'nin bu süreçteki aktif rolü, bölgedeki barış ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunma çabasının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Türkiye, uluslararası platformlarda Filistin halkının haklarını savunmaya ve insani yardım çalışmalarına destek vermeye devam edecek.
Uluslararası Adalet Divanı'ndaki bu duruşma, Gazze'deki insani krizin çözümü için önemli bir fırsat sunuyor. Türkiye'nin ve diğer ülkelerin yapacağı sunumlar, İsrail'in kararının uluslararası hukuka uygunluğunun sorgulanmasına ve Gazze'ye yönelik insani yardım ablukasının kaldırılmasına katkı sağlayabilir. Bu süreçte uluslararası toplumun dayanışması ve ortak çabası, Gazze halkının umutlarını yeşertebilir.