09 Mayıs 2025 Cuma

Sırrı Süreyya Önder'e Suikast Girişimi Mi? Araçta Şok Eden Düzenek!

DEM Parti, 3 Mayıs'ta hayatını kaybeden Sırrı Süreyya Önder'e yönelik suikast iddialarıyla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, 2 Nisan tarihinde Önder'in aracında bulunan bir düzeneğin suikast girişimi olabileceği belirtildi. Bu iddia, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve olayın detayları merak konusu oldu.

Suikast Girişimi İddiası

DEM Parti'den yapılan açıklamada, bazı basın yayın organlarında çıkan haberlere atıfta bulunularak, İmralı Heyeti Üyesi ve Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'e suikast düzenlendiği iddialarına açıklık getirme ihtiyacı duyulduğu ifade edildi. Açıklamada, 2 Nisan tarihinde Önder'in aracının sol arka lastiğini patlatabilecek, demirden yapılmış keskin bir düzeneğin yerleştirildiği belirtildi.

Bu düzenek, aracın hareket etmesiyle lastiği parçalayacak ve potansiyel olarak ciddi bir kazaya yol açabilecek nitelikteydi. Olayın ardından güvenlik güçleri tarafından inceleme başlatıldı ve soruşturma devam ediyor.

DEM Parti'nin Açıklaması

DEM Parti'nin açıklaması şu şekildeydi:

Bazı basın-yayın organlarında İmralı Heyeti Üyesi ve Meclis Başkanvekilimiz merhum Sırrı Süreyya Önder’e suikast düzenlendiğine dair haberlere ilişkin açıklama yapma ihtiyacı doğmuştur.

Bu açıklama, kamuoyunda büyük bir merak uyandırdı ve olayın detayları hakkında daha fazla bilgi edinme isteği yarattı.

  • Olayın 2 Nisan tarihinde gerçekleştiği
  • Aracın sol arka lastiğine düzenek yerleştirildiği
  • Düzeneğin demirden yapılmış keskin bir yapıya sahip olduğu
  • Güvenlik güçlerinin soruşturma başlattığı

Olayın Ardından

Sırrı Süreyya Önder'in vefatı ve ardından gelen suikast girişimi iddiaları, Türkiye siyasetinde derin bir üzüntü ve endişe yarattı. Olayın aydınlatılması ve sorumluların bulunması için yetkililer tarafından titiz bir çalışma yürütülüyor. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor.

Sırrı Süreyya Önder'in aracına yerleştirilen bu düzenek, sadece ona değil, aynı zamanda Türkiye demokrasisine ve barış sürecine yönelik bir tehdit olarak değerlendiriliyor. Olayın tüm boyutlarıyla aydınlatılması ve adaletin sağlanması, toplumun huzuru ve güvenliği için hayati önem taşıyor.

İlgili Haberler