
Kıskançlık Boşanma Sebebi Mi? Şiddet Gören Kadın Şoke Oldu!
Konya'da yaşanan bir boşanma davası, Türkiye'deki hukuk sisteminde tartışmalara yol açtı. Şiddet gördüğü gerekçesiyle boşanma davası açan G.K., mahkeme tarafından "kıskançlık" nedeniyle kusurlu bulundu. Bu karar, kadına yönelik şiddet ve boşanma davalarında kadınların hakları konusunda önemli bir tartışmayı beraberinde getirdi.
Davanın Seyri ve Mahkeme Kararı
Konya'da bir fabrikada işçi olarak çalışan G.K. (23),eşi F.A.K.'nın (24) kendisine şiddet uyguladığı gerekçesiyle boşanma davası açtı. Yerel mahkeme, erkeğin şiddet uyguladığına hükmetse de, kadını da "kıskançlık" yaptığı gerekçesiyle kusurlu buldu. Bu karar, kadının şiddet gördüğü gerçeğini gölgede bırakırken, kıskançlığın boşanma sebebi olarak değerlendirilmesi kamuoyunda tepkilere neden oldu. İstinaf mahkemesi erkeği ağır kusurlu bulsa da, karar Yargıtay'a taşındı ve davanın sonucu merakla bekleniyor.
Kıskançlık Boşanma Sebebi Olabilir Mi?
Türk Medeni Kanunu'nda kıskançlık doğrudan bir boşanma sebebi olarak belirtilmemiştir. Ancak, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan davranışlar boşanma sebebi olarak kabul edilebilir. Bu durumda, kıskançlığın evlilik birliğini çekilmez hale getirmesi ve diğer eşin ruh sağlığını olumsuz etkilemesi durumunda boşanma sebebi olarak değerlendirilmesi mümkündür. Ancak, her kıskançlık durumu boşanma sebebi olarak kabul edilmez. Kıskançlığın boyutu, sıklığı ve evlilik birliğine olan etkisi dikkate alınarak karar verilir.
- Aşırı kıskançlık: Sürekli şüphe, takip ve baskı gibi davranışlarla kendini gösterir.
- Normal kıskançlık: Sevgi ve bağlılığın bir ifadesi olarak kabul edilebilir.
Yargıtay Kararı Ne Anlama Gelecek?
Yargıtay'ın bu davadaki kararı, benzer davalar için emsal teşkil edecek. Eğer Yargıtay, yerel mahkemenin kararını onarsa, bu durum şiddet gören kadınların boşanma davalarında aleyhlerine kullanılabilecek bir emsal oluşturabilir. Ancak, Yargıtay'ın kararı bozması durumunda, şiddet gören kadınların haklarının korunması adına önemli bir adım atılmış olacaktır. Bu nedenle, Yargıtay'ın vereceği karar, Türkiye'deki kadın hakları savunucuları ve hukukçular tarafından yakından takip ediliyor.
Bu dava, Türkiye'deki hukuk sisteminde kadınların haklarının korunması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda önemli bir dönüm noktası olabilir. Yargıtay'ın vereceği karar, benzer davalar için emsal teşkil edecek ve kadınların haklarının korunması adına önemli bir mesaj verecektir. Umuyoruz ki, adalet yerini bulur ve şiddet gören kadınların hakları korunur.