Diyanet'in Meallerine Sansür Mü Geliyor? Yazarlardan Sert Tepki!
Dünya

Diyanet'in Meallerine Sansür Mü Geliyor? Yazarlardan Sert Tepki!


30 May 20255 dk okuma19 görüntülenmeSon güncelleme: 31 May 2025

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kur'an-ı Kerim meallerini denetleme ve "sakıncalı" bulduklarını toplatma yetkisi öngören yasa teklifi, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Henüz Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden geçmemiş olmasına rağmen, bu teklif, ifade özgürlüğü ve din yorumu konularında önemli tartışmaları beraberinde getirdi. Özellikle Karar gazetesi yazarları, bu girişime karşı ortak bir duruş sergileyerek, Diyanet'in yetki alanının sınırlarını sorgulayan sert eleştirilerde bulundular.

Mealler Üzerindeki Diyanet Denetimi Ne Anlama Geliyor?

Teklifin yasalaşması halinde, Diyanet İşleri Başkanlığı, Kur'an-ı Kerim meallerini inceleme ve uygun bulmadıklarını toplatma yetkisine sahip olacak. Bu durum, farklı İslam yorumlarına sahip kesimler arasında endişe yaratırken, din özgürlüğü savunucuları tarafından da tepkiyle karşılanıyor. Eleştiriler, Diyanet'in bu yetkiyi kullanarak, kendi mezhepsel veya ideolojik görüşlerine uymayan mealleri sansürleyebileceği yönünde yoğunlaşıyor. Bu durumun, toplumda farklı düşüncelerin serbestçe tartışılmasının önünde bir engel oluşturabileceği ve dini alanda tek tipçi bir yaklaşımın dayatılmasına yol açabileceği kaygısı taşınıyor.

Türkiye'de Kur'an-ı Kerim mealleri, farklı alimler ve mütercimler tarafından çeşitli yorumlarla hazırlanmaktadır. Bu çeşitlilik, İslam düşüncesinin zenginliğini ve farklı bakış açılarını yansıtması açısından önemli bir değer olarak kabul edilir. Ancak, Diyanet'in denetim yetkisi, bu çeşitliliği ortadan kaldırarak, tek bir yorumun dayatılması riskini beraberinde getirebilir. Bu durum, toplumda farklı dini anlayışlara sahip kesimler arasında gerginliğe yol açabileceği gibi, dini alanda özgür düşüncenin gelişimini de engelleyebilir.

Karar Yazarlarından Ortak Tepki: Sansüre Geçit Yok!

Karar gazetesi yazarları, Diyanet'in bu yetki talebine karşı ortak bir bildiri yayınlayarak, ifade özgürlüğünün ve din özgürlüğünün önemine vurgu yaptılar. Yazarlar, Diyanet'in bu tür bir denetim yetkisinin, Anayasa'da güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğunu savundular. Ayrıca, Diyanet'in bu yetkiyi kullanarak, farklı İslam yorumlarına sahip mealleri sansürlemesinin, toplumda kutuplaşmaya yol açabileceği ve dini alanda hoşgörüyü zedeleyebileceği uyarısında bulundular. Karar yazarlarının ortak tepkisi, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, diğer gazeteciler ve sivil toplum kuruluşları tarafından da desteklendi.

  • Ahmet Taşgetiren: "Diyanet'in bu tür bir yetki talebi, kabul edilemez bir durumdur. İfade özgürlüğü ve din özgürlüğü, demokrasinin temel unsurlarıdır."
  • Elif Çakır: "Diyanet'in bu yetkiyi kullanarak, farklı İslam yorumlarına sahip mealleri sansürlemesi, toplumda kutuplaşmaya yol açabilir."
  • Yusuf Ziya Cömert: "Diyanet'in bu tür bir denetim yetkisi, Anayasa'ya aykırıdır. Devletin, din alanında tarafsız olması gerekir."

Bu Tartışma Nereye Gidecek?

Diyanet'in Kur'an-ı Kerim meallerini denetleme ve toplatma yetkisi talebi, Türkiye'de din ve devlet ilişkileri, ifade özgürlüğü ve din özgürlüğü gibi temel konularda önemli bir tartışma zemini oluşturdu. Bu tartışmanın, yasa teklifinin Meclis'teki görüşmeleri sırasında daha da alevlenmesi bekleniyor. Kamuoyunun ve sivil toplum kuruluşlarının bu konudaki hassasiyeti, yasa teklifinin içeriğinin ve kapsamının yeniden değerlendirilmesine yol açabilir. Sonuç olarak, bu tartışma, Türkiye'de din özgürlüğünün sınırlarının ve devletin din alanındaki rolünün yeniden tanımlanmasına katkıda bulunabilir.