Türkiye İşçiler İçin En Kötü Ülkeler Arasında! Şok Rapor!
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından Cenevre'de düzenlenen Uluslararası Çalışma Konferansı'nda Küresel Haklar Endeksi raporunun sonuçları açıklandı. Rapor, Türkiye'yi işçiler için en kötü 10 ülke arasında göstererek büyük yankı uyandırdı. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi'ndeki toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'deki işçilerin karşı karşıya kaldığı hak ihlallerini detaylı bir şekilde anlattı.
Türkiye'de İşçi Hakları Alarm Veriyor
Arzu Çerkezoğlu'nun konuşmasında vurguladığı önemli noktalar, Türkiye'deki işçi haklarının ne denli büyük bir tehdit altında olduğunu gözler önüne seriyor. Çerkezoğlu, Küresel Haklar Endeksi'nin sadece işçi haklarını belgelemekle kalmayıp, aynı zamanda demokrasiyi, özgürlükleri ve adaleti de yansıttığını belirtti. Türkiye'nin yıllardır en kötü 10 ülke arasında yer almasının tesadüf olmadığını, işçilere ve temel özgürlüklere karşı yürütülen sistematik baskı politikasının doğrudan bir sonucu olduğunu vurguladı.
Çerkezoğlu'nun açıklamalarına göre, Türkiye'de:
- Sendikaya üye olmak işten çıkarılma veya mobbing gerekçesi olabiliyor.
- Toplu sözleşme hakkının önünde ciddi engeller bulunuyor.
- Grev hakkı kullanılamaz durumda.
- Sendika gösterileri şiddetle engelleniyor. Özellikle 1 Mayıs gösterileri bu durumun en belirgin örneği.
- Sendikal hakların önünde önemli yasal engeller var. Bir işyerinde toplu iş sözleşmesi imzalamak için ülke genelinde işkolunda çalışan işçilerin %1'ini üye yapmak gerekiyor.
Çerkezoğlu, sağlık işçileri sendikasının yaşadığı zorlukları da dile getirerek, sendikanın %1'lik barajı aşmasına rağmen, bakanlık istatistiklerinin keyfi bir şekilde değiştirilerek baraj altında bırakıldığını ve üyelerin istifaya zorlandığını ifade etti. Bu durum, Türkiye'deki sendikal örgütlenmenin ne kadar zorlu koşullarda yapıldığını açıkça gösteriyor.
Sendikal Faaliyetler Suç Mu Sayılıyor?
DİSK Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çalışkan ve bazı üyelerinin gece yarısı gözaltına alınması ve soruşturmanın gizli tutulması, sendikal faaliyetlerin suç gibi gösterilmek istendiği algısını güçlendiriyor. Çerkezoğlu, bu tür olayların sendika kanunu ve ceza davaları ile işçilerin üzerinde bir Demokles'in kılıcı gibi sallandığını belirtti.
Türkiye'de sivil özgürlüklerin de baskı altında olduğunu vurgulayan Çerkezoğlu, yerel seçimlerde yaşanan kayıpların ardından belediye başkanlarının tutuklanması ve yerlerine kayyum atanmasının, işçilere yönelik baskı politikalarını daha da artırdığını ifade etti.
Uluslararası Dayanışma Çağrısı
Çerkezoğlu, Türkiye'deki durumun sadece Türkiye'nin meselesi olmadığını, küresel tedarik zincirlerinin işçilerin haklarını gasp ettiği bütün ülkelerdeki işçi hareketinin ortak meselesi olduğunu vurgulayarak uluslararası dayanışma çağrısında bulundu. "Türkiye'deki sendikal hak ihlallerini görünür kılmalıyız. Çok uluslu şirketlerin baskıcı uygulamalarını ifşa etmeliyiz. Uluslararası sendikal dayanışmayı güçlendirmeliyiz," dedi.
Küresel Haklar Endeksi'nin sadece bir hak ihlalleri raporu olmadığını, aynı zamanda bir direniş raporu olduğunu belirten Çerkezoğlu, işçilerin her yerde hakları için direndiğini ve sendikacılığın suç sayılmadığı özgür bir dünyayı birlikte kuracaklarını sözlerine ekledi.
Türkiye'nin işçi hakları konusunda en kötü ülkeler arasında yer alması, ülkedeki çalışma koşullarının ve sendikal özgürlüklerin ciddi bir şekilde sorgulanmasına neden oluyor. ILO raporu ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu'nun açıklamaları, Türkiye'deki işçi hakları ihlallerine dikkat çekerek, uluslararası toplumun bu konuda daha duyarlı olmasını ve gerekli adımların atılmasını talep ediyor. İşçi haklarının korunması ve geliştirilmesi, sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın ortak sorumluluğundadır.
