İstanbul’da Acıbadem Mahallesi sakinleri mahalledeki cemaat yurtlarına tepki gösterdi. Mahalleliler, devlet yurdu yapılması gerekirken cemaat yurtlarının teşvik edildiğini düşünüyor.
Acıbadem Mahallesi sakinleri, uzun bir süredir mahallede açılan ve açılması planlanan cemaat ve tarikat yurtlarından rahatsızlar. Mahalleli şimdi yeni bir yurt binasının daha açılmak üzere olduğunu söylüyor.
Mahalleli adına yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Bu gördüğünüz binayı bir cemaatin satın alıp erkek öğrenci yurdu olarak kullanmak istendiğini ve öğrenci kaydı almaya başlandığını öğrendik.
Dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz diye yola çıkan siyasi iktidar, 20 yılın sonunda eğitimde laiklik ve bilimsellikten uzaklaşmıştır.
Ülkemizde 4+4+4 eğitim sistemi ile birlikte eğitim dinselleştirilirken, yurt hizmetleri de sistematik bir şekilde cemaat ve tarikatlara devredilmeye başlandı.
Bu uygulamanın sonuçlarını 2012 yılından beri mahallemizde de görmeye başladık.”
Acıbadem’de 2012-13 öğretim yılında Özdemiroğlu İlköğretim Okulu, imam hatip ortaokuluna dönüştürüldü. Yine aynı yıl Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığı ile bir protokol imzalayarak Özel Acıbadem İlkokulu açıldı.
DAHA ÖNCE DE PROTESTOLAR OLMUŞTU
Ahmet Sani Gezici Lisesi, 2014’te depreme karşı güçlendirileceği söylenerek boşaltıldı ve yerine imam hatip lisesi yapıldı. 2016’da Acıbadem Çilek Sokak’ta TÜRGEV, ortaöğretim kız yurdu açtı.
2019 yılına gelindiğinde ise Üsküdar Belediyesi’nin hizmet alanı olması için bağışlanan bölge, Üsküdar Belediyesi tarafından, 49 yıllığına bedelsiz olarak Aziz Mahmud Hüdai Vakfı’na tahsis edildi. Burada imara aykırı kaçak bir bina inşa edildiği söylenerek protestolar gerçekleşmişti.
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi binası da geçen yıl depreme karşı güçlendirileceği iddiası ile boşaltılmak istendi. Arsasının bir vakfa devredilip konut yapılacağı iddia edildi. Bu girişim öğrencilerin ve mahallelilerin mücadelesi ile engellendi.
1 KİLOMETRELİK ALANDA 4 CEMAAT YURDU
En son da Barış Sokak ve Rauf Paşa Han Sokak’ta özel mülkler kiralanarak ya da satın alınarak cemaatlerin yurt açma girişimlerinin devam ettiği söyleniyor. Böylelikle neredeyse 1 kilometrelik mesafede 4 ayrı cemaat ve vakıf yurdu yer alacak.
Mahalleli adına yapılan açıklamada Anayasa’ya atıf yapılarak “Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlanmıştır. Anayasamıza göre laik hukuk devletinde, devletin yerine getirmekle yükümlü olduğu kamusal hizmetler cemaat ve tarikatlara bırakılamaz” denildi.
“ENES KARA İNTİHAR VAKASINA, ENSAR VAKFI İSTİSMARINA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK”
Açıklamada cemaat yurdunda hayatını kaybeden Enes Kara örnek gösterildi ve şöyle denildi:
“Yetkililere sesleniyoruz: yaşanan olumsuzlukların, trajedilerin son bulması için daha kaç gencin dünyayı kucaklayacak gülüşünün solması gerekiyor? Öğrencilerimizin barınma sorunu; cemaatler, tarikatlar ile değil devlet tarafından çözümlenmelidir.
Tüm öğrencilerimizin kamusal, parasız, nitelikli barınma hakkı vardır ve bunu anayasamız gereği kamu sağlamakla yükümlüdür. Fakat yıllardır devlet yurtları yapılmadı ve öğrenci yurtlarının açılması, işletilmesi bilinçli bir biçimde tarikatlara ve cemaatlere terk edildi. Aileler ve gençler bu yurtlara, evlere mahkum edildi.
Cemaat ve tarikat yurtlarında intihar eden, tacize, tecavüze uğrayan ya da o yurtlarda öldürülen gençler bu ülkenin en önemli değerleri ve geleceğidir. Ne yeni bir Enes Kara intihar vakasına, ne yeni bir Aladağ yurt yangını vakasına, ne de yeni bir Ensar Vakfı istismarına tahammülümüz yok.”