İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, 19 Temmuz 2020 gecesi Konya Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yazır Ek Binasında oksijenin tükenmesi nedeniyle bazı hastaların hayatını kaybettiğini ileri sürmüştü. Yokuş olayla ilgili Konya İl Sağlık Müdürlüğü’nün düzenlediği ön inceleme raporunda yer alan bilgileri paylaştı.
İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, 19 Temmuz 2020 gecesi Konya Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde entübe halde bulunan bazı hastaların oksijen gazının bitmesi nedeniyle yaşamını yitirdiğini ileri sürmüştü.
OLAYI İHBAR EDEN SAĞLIKÇILARA DAVA
Yokuş, olayı duyuran sağlıkçılara ‘suç uydurma’ gerekçesiyle dava açıldığını ve aylıktan kesme ceza cezası verildiğini belirtti.
Konya İl Sağlık Müdürlüğü’nün olayla ilgili hazırladıkları “Ön İnceleme Raporu’na” ulaştıklarını ve araştırmanın eksik yapıldığını söyleyen Yokuş, hemşire ifadelerinde hastanenin oksijenin bittiğinin açıkça ifade edildiğini söyledi.
“OLAY BAŞHEKİM HAKKINDA SORUŞTURMA İZNİ VERİLMEDEN KAPATILMIŞ”
“Raporda açıkça hastanede oksijenin tükendiği, 8 saat boyunca başka hastanelerden getirilen tüplerle idare edildiği, oksijen eksikliği yüzünden vefat olmadığı belirtiliyor ancak raporda olay gecesi hemşirelerin ifadelerinde ventilatörlerin alarm verdiği ve hastalara elle oksijen verildiği yani ambu yapıldığı açıkça görülüyor” diyen Yokuş, şunları söyledi:
*Konya Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yazır Ek Binasında 8 saat süren oksijen tükenmesi olayına ilişkin düzenlenen raporda hayli ilginç ifadeler var. Raporda olayın sorumlusu olarak yolda arızalanarak geciken oksijen tırı gösteriliyor.
*Ancak raporda ne tır şoförünün ifadesi alınmış ne de hastanenin oksijen gazını firmadan ne zaman istediğine dair bir bilgi mevcut.
*Raporda oksijeni getiren tırın sabah 7:30 sularında hastaneye geldiği anlaşılıyor. 8 saat süren olayda ise hastanede sadece 2 kişinin vefat ettiği, ölüm nedenlerinin de COVİD yüzünden olduğu anlatılıyor.
*Bu kararı veren bilirkişiler ise yine aynı hastane ve hastaların doktorları olması da gözlerden kaçmıyor.
*Ancak raporda böyle geçse de olay günü aslında 6 vatandaşımızın vefat ettiği elde edilen belgelerden anlaşılıyor.
*Bu arada soruşturmayı yapan isim K.D. ise olayın geçtiği hastanenin en tepe yöneticisi yani dönemin Kamu Hastaneleri Başkanı. Olay Başhekim hakkında soruşturma izni verilmeyerek kapatılmış.
*Olayı savcılığa bildiren sağlık personellerine ise aylıktan kesme cezası verilerek sürgün edilmiş ve haklarında suç uydurma davası açılmış”
“OKSİJEN SİSTEMİNİN TAMİR VE BAKIMI MARANGOZ, TEMİZLİKÇİYE YAPTIRILMIŞ”
Hastanede olay gecesi 200 den fazla hastanın tedavi görmesine rağmen raporda yer alan bilgilere göre 10 hemşire ve 3 doktorun hastanede bulunduğunu ifade eden Yokuş, “Yatan hastane çalışan sayısı göz önüne alındığında az sayıdaki hastane personelinin olaya nasıl yetişebildikleri de sorgulanmamış. Olayda en dikkat çekici durum ise oksijen sisteminin tamir bakım ve dolum takibinin marangoz, temizlikçi, çaycı, elektrikçi ve kalorifer kazancısı personellere yaptırıldığını ancak ifadelerinin dahi alınmadığı da ortaya çıktı. Konuyla ilgili Sağlık Bakanlığı’na soru önergesi verdik ama yeterli bir cevap alamadık. Burada büyük skandal gizlenmeye çalışılıyor” dedi.
“İFADELERE GÖRE HASTANEDE BİR KAOS OLUŞMUŞ”
Raporda yer alan bilgiler ve ifadesi alınan sağlık çalışanlarının ifadelerine göre hastanede olay gecesi bir kaosun kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Yokuş, şöyle konuştu:
*Olay hakkında görüştüğümüz uzmanlar, ventilatörlerin oksijen tükendiği için alarm verdiğini, bir ventilatör alarm verirken diğerlerinin de alarm vermemesinin mümkün olmadığını, raporda da görüleceği üzere en az 15-20 dakika ambunun devam edebileceğini, her hastaya en az 1 sağlık personelinin ambu yapabildiğini, yatan hasta ile çalışan personel sayısı düşünüldüğünde bir kaosun kaçınılmaz olduğunu, asıl sorunun idarenin tankta kalan miktara göre sistemde gaz tükenmeden gazı doldurması gerektiğini, hastanenin ucu ucuna bir gaz siparişi veremeyeceğini ve oksijen sisteminin kazancı, marangoz ve temizlik personeline bırakılamayacağını belirtiyorlar. Ayrıca oksijen yokluğunun sadece vefat ile sonuçlanmayacağını maske ile soluyan ya da entübe hastalarda bir sekel kalıp kalmadığının da incelenmesi gerektiğini belirttiler.