Mardin’de kazı çalışmalarının devam ettiği Dara’da elde edilen yeni bulgular çarpıcı bir gerçeği gün yüzüne çıkardı. Roma İmparatoru 1’inci Anastasios’un antik kente itina gösterdiği ve inşaat yapımında çalıştırılmak üzere ciddi paralar ödeyerek Suriye’den özel taş ustaları getirttiği ortaya çıktı.
Mardin’in 30 kilometre güneydoğusundaki Oğuz köyünde bulunan Dara Antik Kenti’nde, Kafkas Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Metin’in başkanlığında yürütülen kazı çalışmaları sürüyor.
Yukarı Mezopotamya’nın en önemli yerleşim yerlerinden biri olan 5 bin yıllık antik kent Dara’nın kuruluşunda, dönemin Bizans İmparatoru 1’inci Anastasius’un Suriye’den özel taş ustası getirttiğini ortaya koyan tarihi bulgulara ulaşıldı.
KENT AYNI, ÜSLUP FARKLI
Farklı üslupların aynı kentte kullanıldığını ortaya koyan bulguların ilk kez ortaya çıkarıldığına dikkat çeken kazı başkanı Doç. Dr. Metin, çalışmalarını anlatarak, şunları söyledi:
“1’inci Anastasius döneminde Dara’da hızlı bir iskan faaliyetinin olduğunu biliyorduk. Yaklaşık 4 yıl gibi kısa bir süre içerisinde kent adeta yeniden inşa edilmiş.
Böylece biz şunun farkına varıyoruz ki; burada birçok taş ustası aynı anda çalışmış. Antik kaynaklarda da Suriye’den taş ustalarının kentte çalıştıklarından bahsediliyordu. Bizim yaptığımız kazılarda bu bilgileri, ilk kez arkeolojik buluntularla belgelemiş olduk.
Yeni sütun başlıklarıyla ilgili ulaştığımız verilerden, İmparator’un Dara’nın kuruluşunda hiçbir masraftan kaçınmadığını, özel olarak Suriye’den taş ustası getirttiğini anlıyoruz. Aynı anda çok sayıda işçinin eliyle inşa edilen özel yapılandan bahsediyoruz.
Dolayısıyla burada şunu özellikle belirtmeliyim ki antik Dara kurulurken kente çok büyük önem verilmiş, hiçbir masraftan kaçınılmamış. Burada görmüş olduğunuz sütun başlıkları üslupsal bakımından Bizans örneklerinden oldukça farklı, yöresel bir işçilik söz konusudur.
Bunların örnekleri Suriye’de bulunuyor. Özellikle burada gördüğünüz kapı tokmağı şeklindeki ip şeklindeki girlantların benzerleri Suriye bölgesinde bulunmaktadır. Şu an bizim bildiğimiz Bizans dönemi Suriye bölgesinde yer almaktadır. Hatta konuyla ilgili çalışmalar yapan yabancı bilim insanlarıyla yaptığımız konuşmalarda da bunların kökeninin Suriye olduğu tespit edildi.
Dolayısıyla burada şunu işaret edebiliriz ki; bu kent kurulurken çok büyük bir özenle, itinayla, hatta o dönemde hiçbir masraftan kaçınılmadan bu bölge için yapılabilecek her türlü parasal, nakdi aktarımların yapıldığı sonucuna varıyoruz.”
DHA