Corona virüs salgının yayılmasını önlemek için alınan önlemler arasında yer alan maske yasağı sona eriyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, maske yasağı hakkında “Maskelerin ne zaman çıkacağı konusu da dahil olmak üzere bundan sonra neler yapılacağını net bir şekilde ifade edeceğiz” ifadelerini kullandı. Bu hafta düzenlenecek Bilim Kurulu toplantısı ardından maske yasağının gevşetilmesi bekleniyor.
Son dönemde birçok ülkede maske takma zorunluluğunun sona ermesinin ardından vatandaşların merak ettiği soruya yanıt Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan geldi. Maske zorunluluğu hakkında konuşan Sağlık Bakanı Koca, Bilim Kurulu toplantısını işaret etti.
MASKE YASAĞI KALKTI MI?
Gelecek hafta çarşamba günü korona virüs sürecini anlatan bir basın toplantısı yapılacağını aktaran Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Gelecek hafta bir toplantı yapacağız. Corona virüsle mücadelede geldiğimiz noktayı göreceğiz. O toplantıda maske ve benzeri tedbirler, ne zaman test yapılması gerektiği dahil olmak üzere birçok konu ele alınacak” dedi.
“MASKE ZORUNLULUĞUNU KALDIRMAK HATA OLUR”
Bakan Koca’nın bu açıklamasını değerlendiren Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Umarım Bilim Kurulu maske uygulamasını kaldırmaz” dedi.
Sosyal medya hesabından maske konusunda açıklamalarda bulunan Ceyhan, şunları belirtti:
* En büyük hata başka ülkelerdeki uygulamayı örnek gösterip, biz neden yapmıyoruz demek. 4. dalgada ‘İngilizler şöyle yapıyor’ dedik, yaptık. Ne oldu? Vaka sayısında İngiltere dünyada 1. biz 2. olduk.
“DİĞER VATANDAŞLARI ÖLDÜRMELERİNE İZİN VERMEKTEN FARKSIZDIR”
* Kullandığımız cerrahi maskeler bildiğiniz gibi, virüsün size bulaşmasını değil, sizdeki virüsün başkasına bulaşmasını önler. Yani maskeleri çıkarın demek, öldürme potansiyeli olan bir grup katili sokağa salıp, diğer vatandaşları öldürmelerine izin vermekten farksızdır.
* Umalım ki o toplantıda bu konular yeniden düşünülsün. Önlem almak istemeyen, aşı olmayı reddedenlerin özgürlüğü kadar; hastalanıp ölmek istemeyenlerin hakları da dikkate alınsın.
“MASKE ÇIKACAK GİBİ…”
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhan, bazı ülkelerde corona virüsü sürecinde toplumu rahatlatacak bazı uygulamaların hayata geçirildiğini söyledi.
İlhan, “Ancak bu ülkelerin aşılamada yüzde 80 düzeylerine gelmiş olan ülkeler olduğunu bilmek gerekiyor. Geldiğimiz aşamada, aşılamanın yüksek düzeylere doğru yol alması, corona virüsü ile mücadelede insanların mücadeleyi öğrenmiş olması göz önüne alındığında, kapalı ortamda dikkatli olunması koşulu ile maskenin çıkartılması yolundaki yaklaşımlar dünyada da mevcut. Açık alanlarda özellikle aşılı bireyler için maske takılmayabileceği şeklindeki görüşler söz konusu” diye konuştu.
‘RAKAMLARI GÖRÜP DEĞERLENDİRME YAPMAK DAHA DOĞRU’
Prof. Dr. İlhan, maskenin nerede takılması gerektiğini bilmek gerektiğini dile getirerek şöyle konuştu:
“Sürecin şöyle bir yöne doğru gidebileceğini düşünüyorum, bu benim kişisel görüşüm; çok kalabalık ortamlarda örneğin; toplu taşımada, otobüs, uçak seyahatinde, sinemada, tiyatro gibi yerlerde insanlar maske takarak hem kendilerini hem de çevrelerini koruyabilirler, halen salgın devam ettiği için bunu söylemek gerekiyor.
Bunun yanında diyelim ki daha az kalabalık olan bir yere gidildi, buralarda insanlar maskesiz dolaşabilecek gibi gözüküyor. Bunların kararını vermek için rakamları, gidişatı görüp ona göre değerlendirme yapmak elbette daha doğru olacaktır.
Özellikle yurt dışında görüyoruz; Japonyada, Korede buralarda insanlar toplu taşımaya binerken, sağlık kuruluşuna giderken, çok kalabalık bir vergi dairesine, bankaya gidildiğinde burada maske takma yoluna gidebiliyorlar, böyle bir sürece doğru süreç ilerleyebilir düşüncesindeyim.”
“MASKE HASTALIĞIN BULAŞMASINI ENGELLİYOR”
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Akın, yaptığı açıklamada, pandeminin başladığı günden bu yana maske kullanımının öneminden bahsedildiğini söyledi.
Türkiye’de günlük 6 bin civarında vaka açıklandığı zamanlarda ciddi kısıtlamaların uygulandığını anımsatan Akın, “Maske hastalığın bulaşmasını engelliyor. 70 bin vakanın olduğu bir dönemde maskeyi kullanmamak kendimizi riske atmak demektir. Biz enfekte olursak aynı evde yaşadığımız insanları da riske atıyoruz. İş yerimizden, sokaktan, okuldan enfeksiyonu eve getirmemenin tek yolu maskedir. Eğer vaka sayıları ciddi bir düşüş gösterirse ki düşüş bekleniyor, o zaman belki maskelerin çıkarılması ile ilgili değerlendirme olur. Batılı ülkelerde maske konusunda rahatlık sağlanan ülkelere bakarsak hatırlatma dozu da dahil olmak üzere aşılama oranları yüzde 80-90 civarında. Türkiye’de ise 2’nci doz aşı olanlar yüzde 60-70 civarında. Türkiye toplumsal bağışıklık açısından geride kalmış durumda. Onun için bizim biraz daha maske takma konusunda duyarlı olmamız lazım” diye konuştu.
‘RİSK ÇOK YÜKSEK’
Prof. Dr. Akın, maske kullanımı olmamasını doğru bulmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:
* Örneğin; şu anda Hacettepe Hastanesi’ndeyiz. Açık alanlara baktığınız zaman insan sayısı sınırlı. Elbette ki maskesiz dolaşabilirsiniz.
* Hastanenin önüne girdiğiniz zaman bir kalabalık var. O kalabalığa muhakkak maske ile girmek lazım. Artık biz maskeyi nerede kullanacağımızı iyi bilmemiz lazım.
* Herkes kendisini nasıl koruyacağını iyi biliyor. Muhakkak kendilerini enfeksiyondan korumak için maskelerini taksınlar. Çok hızlı bulaşan bir enfeksiyon ile karşı karşıyayız. Vaka sayılarının düşmesi aldatıcı olabilir.
* ‘Vakalar azalıyor’ gibi düşünmeyelim. Tekrar hareketlenme olabilir. 70 bin vakayı küçümsememek lazım.
*Dünyadaki herkese maske takma ve önlemler konusunda bıkkınlık gelmiş durumda. Çok uzamış gibi geliyor; ama virüs için böyle bir şey yok.
* O olabildiği kadar insanların vücudunda kendisini çoğaltmaya çalışıyor. Bu mücadeleden insanoğlunun daha karlı çıkabilmesi için muhakkak maskesini takması lazım.
* Buna rağmen enfeksiyon etkenini alırsa bundan korunmak için aşısını tamamlaması lazım. Benim net önerim, hala risk çok yüksek.
*Risk çok yüksek olduğu için özellikle kapalı alanlarda ve kalabalık ortamlarda maske takmayı sürdürelim. Buna rağmen riski en aza indirebilmek için de tam aşılı hale geçelim.
‘HER BİREY KENDİ MÜCADELESİNİ YAPMASI LAZIM’
Prof. Dr. Akın, yeni varyantla karşılaşılabileceğini söyleyerek, Türkiye’de Alfa, Delta ve Omicron varyantı ile karşılaştıklarını söyledi.
Omicron’un, Delta’ya göre bulaşıcılığının daha yüksek olduğunu belirten Akın, şöyle konuştu:
*Yeni karşılaştığımız varyantın bulaşma kabiliyeti artıyor. Bunun sebebi de virüs kendi neslini sürekli çoğaltarak yeryüzünde tutma gibi bir çaba gösteriyor.
*Ne kadar tedbirsizseniz ne kadar aşısızsanız ve kuralları ihmal ediyorsanız, virüsün yeni varyantlar ortaya çıkarması için fırsat yaratıyorsunuz demektir. Bu da bir şekilde toplumda yayılıyor. Unutmayın ki Güney Afrika’da kasım ayında görüldü.
*Türkiye bunun etkisine aralık-ocak ayında girdi. Dünyada herhangi bir ülkede yeni varyant görülmesi senin ülkeni de risk altına sokuyor. Bütün dünyanın el birliğiyle bu pandemiyle mücadelesi çok önem taşıyor.
*Biz kendi ülkemiz olarak kendi mücadelemizi yapalım. Her birey kendi mücadelesini yapması lazım.
*Muhakkak kişisel sorumluluğumuzu üzerimizde taşıyalım. Kişisel sorumluluğumuz topluma karşı sorumluluğumuzun ve saygımızın gereğidir. (DHA)