Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon’da gençlerle bir araya gelerek, soruları cevapladı. İlgiyle takip edilen buluşmaya Recep Tayyip Erdoğan isimli üniversite öğrencisi damga vurdu. Cumhurbaşkanı, gençle adaş olduğunu öğrenince gülerek, “Uşağın ismi Recep Tayyip Erdoğan” dedi. Daha sonra gencin anne ve babasının ismini soran Cumhurbaşkanı, cevapları aldıktan sonra “Benim de babam Ahmet, ama senin annenin ismi Nebahat. Orada ayrıldık” diye konuştu.
BİRÇOK İLÇEDEN GENÇ KATILDI
Trabzon’un Akçaabat ilçesinde restore edilen ilçe kütüphanesinde bölge illerinden gelen gençlerin de katılımı ile ‘Gençlik Buluşmaları’nın Trabzon ayağını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir süredir ziyaret ettiği illerde gençler ile buluşmaya, onların duygu ve düşüncelerini bizzat kendilerinden dinlemeye gayret gösterdiğini söyledi.
“İL ZİYARETLERİMİZİN EN KEYİFLİ YANI GENÇLERLE BİR ARAYA GELMEK”
Erdoğan, “Açıkça itiraf etmem gerekirse il ziyaretlerimizin en keyifli gerçekten bizleri de coşkuya sevk eden yanı da bu programlarda gençlerle yaptığımız bu buluşmalar oluyor” dedi. Gençlerle buluşmalarda kendisi uzun uzun konuşmak yerine kısa bir takdimin ardından gençleri dinlemeye arzu ettiğini belirten Erdoğan, konuşması sırasında 18 yılda Türkiye’nin nereden nereye geldiği ile ilgili kilometre taşlarını anlattı, Trabzonlu gençlere başta Karadeniz Sahil Yolu olmak üzere yapılan yatırımları özetledi.
GENÇLERE SORU YÖNELTTİ
Erdoğan, gençlere Giresun’un Keşap ve Espiye ilçeleri arasında bulunan 600 metre rakımdaki virajlarıyla ve dar yollarıyla meşhur bir geçit olan “Armelit Geçidi’ni aranızda bilen var mı?” sorusuna gençlerden cevap gelmemesi üzerine bu kez “Burunlu otobüsleri bilen var mı?” diye sordu.
Gençlerden yine cevap gelmemesi üzerine Erdoğan, “Armelit Dağı, yazları babam bizi memlekete Rize’ye getirirdi. Tabi burunlu otobüslerle Rize’ye geliş bir alemdi, Rize’den dönüş bir alemdi. Çünkü o Armelit Dağından geçerken bir kere otobüsün camından aşağıya bakamazsın. Çünkü virajları alırken bile acaba nasıl yuvarlanacak ‘ Virajı alabilecek mi ‘ diye düşünürdük. Biz ne yaptık işte o Armelit Dağı’nı deldik. Biz orada tünel açtık. Şimdi bir başka güzel oldu. Şimdi tünellerden geçiyorsun ve geçerken de o yemyeşil dağları görüyorsun. Buralara geldik, nereden nereye” ifadelerini kullandı.
“NEREDEN GELDİĞİMİZİ BİLMEZSEK, NEREDE DURDURUĞUMUZU FARK EDEMEYİZ”
Erdoğan, bazen kendi yakın arkadaşlarından “Artık eskiyi anlatmasak mı?” serzenişlerini duyduğunu belirterek “Halbuki nereden geldiğimizi bilemezsek nerede durduğumuzu fark edemeyiz. Böyle olunca da nereye gideceğimizi de kestiremeyiz. Üstelik biz eski Türkiye’yi anlatmasak bile eski Türkiye zihniyetinin mensupları sık sık ortaya çıkıp kendilerini zaten hatırlatıyorlar. Kimi zaman eserlerimize ve hizmetlerimize karşı sergiledikleri çirkin yaklaşımlarla bunu yapıyorlar. Kimi zaman insanlarımızın hak ve özgürlüklerine olan nefretleri göstererek yine yapıyorlar. Kimi zaman nasırlaşmış kalplerinin, köhneleşmiş zihinlerinin, zehir saçan dillerinin ürünü hakaretleri ile bunu yapıyorlar. İşte geçtiğimiz günlerde tam bir 5. kol faaliyeti elemanı olarak çalışan gazeteci kılıklı biri çıktı. Bize ve bizim şahsımızda milletimize ağır hakaretlerde bulundu. Milletimiz de yargımız da bu kişinin terbiyesizliğini yanına kar bırakmadı, gerekeni yerine getirdi. Fakat asıl önemli olan bu hakaretin sergilendiği programı yöneten kişinin ve tek parti siyaseti artığı kimi siyasetçilerin hala çıkıp ifade özgürlüğü kılıfı ile yapılan alçaklığı savunmaya kalkmasıdır. Halbuki bize yapılan hakaret kendilerine söylense dünyayı birbirine katarlar, Tayyip Erdoğan’ın kendisine yapılan hakaret benim için önemli değil. Fakat bu kardeşiniz, ağabeyiniz, bu büyüğünüz neyse bir makamı temsil ediyor. Bu makam Cumhurbaşkanlığı makamıdır. Bu makamı korumak da benim görevimdir. Cumhurbaşkanlığı makamına bırakın benim sahip çıkmamı ‘Cumhur’ diye ifade ettiğimiz bu millet sahip çıkacaktır” diye konuştu.
“BİZ BUNLARI BAŞBAKANIN İDAM SEHPASINA GÖNDERİLMESİNİ ALKIŞLAMALARINDAN BİLİRİZ”
“BİL OĞLUM” TÜRKÜSÜ SÖYLENDİ
Konuşmasını sanatçı Servet Kabaklı’nın “Bil Oğlum” türküsünün dizelerini okuyarak sürdüren Erdoğan, “Vakti geldiğinde karşınızdakilerin kimler olduğunu çok iyi bilin” uyarısında bulundu. Gençlerle Trabzon spor ve futbol üzerine de sohbet eden Erdoğan, şehre kazandırılan spor tesislerini anlattı. Buluşmada daha sonra gençlerin soru ve taleplerini alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin KYK Yurtları’ndaki internet kotalarının kendilerine yetmediğini söylemesi üzerine Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasaploğlu’na seslenerek “Mehmet bey bu cevap sana yakışır” göndermesinde bulundu.
Kasapoğlu, “Zaten Cumhurbaşkanımıza konuyu arz ettik. İnşallah önümüzdeki dönem itibariyle internet kotasıyla ilgili arttırım yapıyoruz” cevabını verdi. Erdoğan da “Evelallah, inşallah en güzel şekliyle internette öğrencilerimizi rahatlatacağız, bugüne kadar olduğu gibi” ifadelerini kullandı.
İSTANBUL’DAKİ KAR ESARETİ SORULDU
Daha önce İstanbul’da yaşayan Rizeli bir öğrencinin İstanbul’daki son yaşanan karla mücadele çalışmalarına yönelik “Şuan İstanbul’da olan nedir?” sorusuna Erdoğan “Yani İstanbul’da bizden sonrakilere kalan bir şey olmadı ki ne yaptıysak biz yaptık. Olmayan bir şey vardı, Sarıyer Kahramanı’nda balık yemek. Çünkü bizim öyle bir derdimiz yoktu. Bizim tek derdimiz İstanbul’un neresinde bir eksik var onları süratle gidermekti” diyerek kendisi ve sonrasında göreve gelen AK Partili İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları’nın yaptığı hizmetleri anlattı.
“FATİH’İN OLDUĞU YERE YAVUZ SULTAN SELİM YAKIŞMAZ MI?”
İstanbul’da metrobüs hizmetinin kendileri ile başladığını vurgulayan Erdoğan, “Şuandaki yönetim bir metrobüs dahi yapmış değil. Halbuki metrobüs olayı zor bir şey değil. Onun için ayrı bir hattı inşa ediyorsunuz, bu hatta da lastikli sistem getiriyorsunuz. Bu sistemde körük ve lastik var, bunlar var. ya bunu bile yapmaktan bunlar aciz ve düşünün bizim yapmış olduğumuz tünelleri kapatıyor bunlar. Mesela Sancaktepe’de tünel açıldı, aaa bu da baktık bu gitmiş tünelleri kapatıyor. Halbuki bu tüneller, metro Üsküdar’dan ta oraya kadar insanları rahatlatacaktı. Buna bile fırsat vermediler. Bunların böyle bir aşkı ve heyecanı yok. Marmaray’ı bize zindan ettiler, bizi mahkemeler ile uğraştırdılar. Buna rağmen biz 5 yılda burayı bitirdik. Bir de otomobillerin geçişi ile ilgili bir de Avrasya’yı yapalım, bir de Avrasya tünelini yaptık. Bir de İstanbul’da iki altın bilezik biri şehitler köprüsü biri Fatih Sultan Mehmet. Bir de üçüncü Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yaptık. Bu bile bu CHP’lileri rahatsız etti. ‘Adını niye Yavuz Sultan Selim koydunuz?’ (Karadeniz şivesi ile) Ula Fatih Sultan Mehmed’un adının olduğu yere Yavuz Sultan Selim yakışmaz mı?” diye konuştu.
“TELEFON NUMARAMIZI DEĞİŞTİRDİMİZ OLUYOR”
Rizeli bir öğrencinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şuana kadar cep telefonu numarasını değiştirip değiştirmediği ile ilgili soru üzerine Erdoğan “İşletenlerin sayısı arttığı zaman numarayı mecburen değiştiriyoruz. Artık bakıyor ki bu iş aldı başını gidiyor, hemen özel kalemin ‘Başkanım bunları değiştirmemiz lazım’ diyor. Çünkü telefonlar elden ele dolaştığı gibi birde maalesef işletenlerin sayısı arttıkça bizde tabi değiştirmek durumunda kalıyoruz. Bunun dışında hamdolsun bütün telefon diplomasisini çok dikkatli çok hassas kullanmaya gayret ediyoruz” dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE ADAŞIYLA GÜLDÜREN DİYALOG
Samsunlu olduğunu söyleyen Recep Tayyip Erdoğan isimli Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Siyaset ve Kamu Yönetimi Bölümü öğrencisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan diyaloğu gülümseten anlara neden oldu. Babasının da adının Ahmet olduğunu söylemesi üzerine Erdoğan, adaşına annesinin ismini sordu. Nebahat cevabını alması üzerine “Baba adı Ahmet. Uşağın adı Recep Tayyip soyadı Erdoğan. Annenin adı Nebahat orada ayrıldık” demesi gülüşmelere neden oldu.
Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı, Ukrayna, Rusya, Politika, Haber