Uğur Dündar: Meslekte yarım asrı geçtim, böyle bir baskıyla karşılaşmadım

ugur-dundar-meslekte-yarim-asri-gectim-boyle-bir-baskiyla-karsilasmadim-aeP3jpsd.jpg

Demokrasi Arenası’na verilen 5 haftalık program durdurma cezasına tepki gösteren Uğur Dündar, meslekte yarım asrı geçtiğini belirterek, “Bu dönemdeki kadar baskıya hiçbir zaman uğramadık. Hakikaten böyle bir dönem yaşamadık. Bundan sonra da yaşayacağımızı zannetmiyorum” dedi. Dündar, geçmişteki gazetecilik deneyimlerini anlatarak şimdiki yılların vahametini gözler önüne seren çarpıcı örnekler verdi.

RTÜK’ün 5 haftalık program durdurma cezasından önce yapılan son Demokrasi Arenası programında SÖZCÜ yazarı Uğur Dündar’ın konukları İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, avukat Murat Ergün, Korkusuz Gazetesi Yazarı Hüsnü Mahalli, Halk TV Sunucusu Ayşenur Aslan oldu.

DÜNDAR: BÖYLE BİR DÖNEM YAŞAMADIK

Demokrasi Arenası’na verilen ceza hakkında konuşan Dündar, 1970 yılında televizyon yayıncılığına başladığını, meslekte yarım asrı geçtiğini belirterek, “Bu dönemdeki kadar baskıya hiçbir zaman uğramadık. Hakikaten böyle bir dönem yaşamadık. Bundan sonra da yaşayacağımızı zannetmiyorum. Yerel yönetimler seçiminden önce 8 hafta süreyle arenaya yayın yasağı getirmişlerdi. Yayın yasağı bittiğinde seçimlere bir hafta kalmıştı. O kampanya döneminde bizim programımızın etkinliğini kırabilmek için cezalar verilmişti. Son olarak 5 haftalık cezaya maruz kaldık” diye konuştu.

DEMİREL’DEN DÜNDAR’A: TABİ YAPACAKSIN BU SENİN GÖREVİN

“Burada cezalandırılan halk ve seyirci” diyen Dündar, Süleyman Demirel ile ibret verici bir anısını şöyle anlattı:

“Ben merhum Süleyman Demirel’in birinci derece akrabalarıyla ilgili haberler yaptım. Çeşitli manşetlere konu ettim. Toplasanız 20-25 haber yaptım. Bir gün Süleyman Demirel ile sohbet sırasında cesaretimi toplayıp ‘İçinizden bana kızıyorsunuzdur’ dedim. ‘Bana cevabı ‘Tabi yapacaksın kardeşim bu senin görevin’ dedi. ‘Ben onları toplum önünde hiç savundum mu?’ dedi. “

Yolsuzluktan yargılanan kaçak iş insanı Halil Bezmen ile röportaj yapabilmek için Amerika Birleşik Devletleri’ne gittiği, malikanede çıkan tartışma sonrası orada yargılandığını anlatan Dündar, “Duruşma sırasında Amerikalı yargıç, “Arena programının seyircisini Uğur Dündar’dan mahrum etme hakkına sahip değilim” dedi. Şimdi habercilikte bize reva görülen bu muameleye bakar mısın? Ben buna fevkalede üzülüyorum. 5 hafta boyunca yayınlarımıza merakla destek veren seyircilerimiz, o haklarından mahrum edilmiş olmuyor mu?” diye konuştu.

“CEZALAR 5 KANALA, REKLAMLAR DİĞER KANALLARA”

Atilla Sertel ise, “Türkiye’de 4-5 kanal, 2-3 gazete dışında gerçekleri yazan, söyleyen, dile getiren kimse kalmadı. Bu sistematik bir biçimde medyanın önce kuşatılması ardından da birtakım insanlara inanılmaz krediler verilerek, bir işadamını zorlayarak bir medyayı satın aldılar. Medyanın yüzde 95’ini kendi medyası yaptılar. Ama yüzde 5’in 95’i yendiği bir ortama doğru sürüklendi. Çünkü halk gerçeklerin peşinden koşmaya çalışıyor. Cezalar sadece 5 kanala gidiyor. Diğer kanallara da bankalardan reklamlar gidiyor. Birilerini cezalandırırken birilerini banka reklamlarıyla besliyorsunuz ama izlenen kanallar onlar oluyor” görüşlerini paylaştı.

“AKP’NİN 2 YÖNTEMİ VAR”

Bahadır Erdem, “Bütün bu yapılan hukuksuzluklar, hepsi seçimde kaybedeceklerini bildikleri için” dedi ve “AKP, bütün son seçimlerde ülkeye verecek bir şeyi kalmadığı için mağduru oynuyor. Her zaman mağduru oynamıştır ilk gelirken de. Sayın cumhurbaşkanı da mağduru oynamayı çok sever. AKP’nin 2 yöntemi var. Kendi seçmeni gözünde mağdur olmak ve seçmeni korkutmak” diye konuştu.