CHP Lideri Kemal Kılçdaroğlu’nun Bursa-Osmaneli tren hattı ihalesinde “6 milyarlık peşkeş” iddialarına karşı Ulaştırma Bakanlığı savunma açıkladı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Hızlı Tren Hattı’ ve ‘Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Hızlı Tren Hattı’ ihalelerine ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığı ileri sürüldü.
Bakanlık, CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve partisinin iki milletvekili tarafından, 3 Nisan 2018 tarihli ‘Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Hızlı Tren Hattı’ ve 20 Ağustos 2020 tarihli ‘Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Hızlı Tren Hattı’ ihalelerine ilişkin iddiaları üzerine yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, ‘Aynı iş, 6 milyar TL fazla bedelle başka bir firmaya verildi’ iddiasına ilişkin, iki ihalenin kapsam, maliyet ve güzergah bakımından birbirinden farklı olduğu savunuldu. İlk ihalenin üzerinden 29 ay sonra ikinci ihaleye çıkıldığı hatırlatılarak. 2018’deki projenin uzunluğunun 106, 2020’deki projenin uzunluğunun ise Bandırma-Bursa arasının alt yapı ve üst yapı işleri eklenerek 201 kilometre olduğu yazıldı.
“Öte yandan, 7 Yüksek Hızlı Tren garı/istasyonu yapımı da proje ve ihale kapsamına alınmıştır. Projedeki bu değişikliklerin yanı sıra 2018 yılı ile 2020 yılı arasındaki fiyat artış katsayısı 1,85’tir. Diğer bir ifadeyle, 2018 yılındaki 3,198 milyar TL, 2020 yılında 5,904 milyar TL olmaktadır” denildi.
‘KONU YARGIYA TAŞINDI’
‘Hazine’nin 2020 yılındaki ihalenin ‘kefili’ olduğu’ iddiası ile ilgili olarak, 2018’de ihale edilen projenin kamu öz kaynaklarından (Hazine) karşılanacağı, 2020 yılındaki ihalenin ise ‘Hazine Dış Borçlanması’ ile finanse edilerek, Bakanlığın Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’nce yapıldığı doğrulandı.
Kredi koşulları ve müzakerelerinin Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yürütüldüğü, uygun şartlarda, uzun vadeli ve düşük faizli proje kredisi temin edildiği ileri sürülerek, “Kamu yatırımlarının dış kredi ile hayata geçirilmesindeki kredi sürecini müteahhit firmalar değil, Hazine yürütür ve uygun bulduğu krediyi kendisi kullanır. Bu, devlet işleyişine dair temel bir bilgidir. Bu bilgiye haiz olmadan yapılan suçlamalar da tespit değil, kötü niyet taşır” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, ‘2018 yılındaki ihalenin haksız yere iptal edildiği’ iddiasının da gerçeği yansıtmadığı savunuldu.
Açıklamada, “Sayın Cumhurbaşkanımızın devletin rutin işleyişi dâhilinde, yatırım programına attığı ve ihalenin süreciyle ilgisi olmayan imzalı kağıdı ‘belge’ diye göstermek, apaçık bir yalandır. Konu, yargıya taşınmış olup; ülkemizin hayrına her işe karşı duran yatırım düşmanı bu zihniyet, her zaman olduğu gibi milletimizin vicdanında ve adalet önünde hesap verecektir” ifadesine yer verildi. DHA