Muğla’nın Yatağan ilçesinde ormanları ve tarihi yok edecek olan feldspat madeni projesine ait çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen ÇED olumlu raporunun Muğla İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesi köylülerde sevinç yarattı.
Muğla’nın Yatağan ilçesine bağlı Hisarardı Köyü yakınlarındaki cennet ormanlarla kaplı alanda özel bir şirket tarafından işletilmek istenen 330 hektarlık alandaki feldspat madeni projesi ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen ÇED Olumlu Raporu’nun iptal edilmesi istemi ile Yatağan Yeşil Yaşam Derneği yönetimi hukukçu Mehmet Çilsal aracılığı ile Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde raporun iptali davası açmıştı.
Şişecam Topluluğu’nun bir kuruluşu olan Camiş Madencilik A.Ş.’ye ait Yatağan Hisarardı ve Yava Köyü’nü de kapsayan 330 hektarlık ruhsat sahasında gerçekleştirilmek istenen “Feldspat ve Kuvars Ocağı Kapasite ve Alan Artışı Projesi” hakkında Bakanlığın vermiş olduğu “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu (ÇED Raporu Olumlu) ” kararının Muğla 1.İdare Mahkemesi’nin 20.01.2022 tarih, 2021/729Esas, 2022/129 Karar nolu kararıyla iptal edildiği açıklandı.
BÖLGEDEKİ YAŞAMI YOK EDECEK
Yatağan Yeşil Yaşam Derneği Başkanı Kazım Erol yaptığı açıklamada şirketin 2014’deki 24,5 hektarlık işletme izin alanını, 2018’de üç kat artarak 74,2 hektara, 2020’deki bu son kapasite artış projesiyle ise yaklaşık beş kat artırarak 330 hektara yani ruhsat alanının tamamına çıkarmış olduğunu belirterek “Böylece madencilik faaliyetleri Yatağan Hisarardı-Yava ile Çine Kabalar mahallelerini kısmen kapsayacak şekilde genişlemiştir. 1.000 ton/yıl olan kuvars üretimi 250 kat, 935.000 ton/yıl olan feldispat üretimi 2 kat artırılmış; feldispata özgü toksik nitelikteki florür anyonları ve ağır metallerden oluşan 2.000.000 ton/yıl’lık pasa ise ruhsat sahasının bulunduğu mahallelerin sınırları içine dökülmeye başlanmış; söz konusu toksik maddeler yağmur sularıyla birlikte derelere, yeraltı sularına, akiferlere sızmış; bölgenin hava kalitesi ise iyice düşmüştür. Bilirkişilerin bölgede yaptığı keşif ve incelemenin sonuçları derneğimizin ve köylülerin iddialarını doğrular nitelikte örtüşmüştür. Bu karar ile madren sahasının giderek büyümesi ve bir çevre felaketine yol açması önlenmiştir” dedi.
BİLİRKİŞİ RAPORUNDA TÜM OLUMSUZLUKLARI SIRALADI
Kazım Erol açıklamasının devamında ise bilirkişinin hazırladığı rapor sonuçlarına yer verdi. Bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan raporda;
-329,98 hektarlık sahanın 327,22 hektarlık alanın(neredeyse tamamının) orman olması, kızılçam ve fıstıkçamlarının bulunması, bölgenin ÖDA olması, dolayısıyla canlı türlerinin korunması mecburiyeti, ağaç kesimleri sonucu toprak yüzeyinin yok olacağı
-Milli Parklar Genel Müdürlüğü izninin bulunmaması,
-Ruhsat alanı içinden BOTAŞ boru hattı ile enerji nakil hatlarının geçtiği ama izinlerinin bulunmaması
-Yeraltı suyu, içme suyu ve tarım suyunun kirlenip azalması, topraktaki suyun buharlaşması
-alanda oluşan tozların çiçek döllenmesini engellemesi, mahsul azalması, tarımın olumsuz etkilemesi, bitki örtüsü kuruması, biyolojik çeşitliliğin azalması
-Patlamalar nedeniyle bölgedeki 5 derenin doğal yapısının bozulması, sızan suların kireçtaşı kayalarını eritip içinde suyolları, mağaralar oluşturması, toprak çökmelerine sebep olması, dere yataklarının toprak kaymaları ile dolma ihtimalinin artması, ekilebilir değerli arazileri olumsuz etkilenmesi
-Etrafta başka madencilik şirketlerine ait kırma eleme tesislerinin varlığı ve bunların hep birlikte total olarak kümülatif biçimde hava kalitesine olumsuz etkilerinin dikkate alınmaması,
-Bölgedeki yerleşim yerlerinin bulunduğunun öngörülmemiş olması
-Raporda belirtilen pasa döküm alanları ile fiili döküm alanlarının birbirine uymaması arada çok büyük fark bulunması,
-Ruhsat alanı dışında üretim yapıldığının tespit edilmiş olması
-Ruhsat alanı bölgesinin NİP ve ÇDP’de “Gökbel Devlet Ormanı” olarak kayıtlı olması, dolayısıyla asla zarar verilmemesi ve korunmasının zorunluluğu tespitleri yapılmış ve proje hakkında olumsuz görüş bildirilmiştir.”
Yatağan yeşil Yaşam Derneği Başkanı Kazım Erol, Çevreciler ve köylüler daha önce bölgede çok sayıda eylem yapmış maden sahasının genişletilmek istenmesine sert tepki göstermişti.