Cemevleri, ibadethane statüsüne alınmadığı için ticarethane statüsünden kesilen fahiş fiyatlı elektrik faturalarıyla şok yaşıyor. Garip Dede Kültür ve Cemevi Derneği Başkanı Celal Fırat, 30 bin TL’lik elektrik faturasını sosyal medya hesabından paylaşarak, “Devlet, cami, mescit, sinagog, kilise gibi yerleri ibadethane olarak görüyor. Cemevine de ticarethane mantığıyla bakıyor.” dedi.
İstanbul Küçükçekmece’de bulunan Garip Dede Kültür ve Cemevi Derneği’ne 31 Ocak 2022 tarihinde 30 bin TL’lik elektrik faturası kesildi. Gelen elektrik faturasını gören cemevi yöneticileri şok yaşadı.
“ALEVİLERE İNANÇLARININ BEDELİNİ ÖDETMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Garip Dede Kültür ve Cemevi Derneği Başkanı Celal Fırat, sosyal medya hesabından, cemevinin Ocak ayı elektrik faturasını paylaştı. Fırat, yaptığı paylaşımda, “Bu ay Dergahımıza 30.000 TL elektrik faturası geldi. Ne yazık ki bu ülkede sadece biz Alevilere inançlarının bedelini hem maddi hem manevi olarak ödetmeye çalışıyorlar. Verdiğimiz vergilerin her kuruşu size haram olsun” ifadelerini kullandı.
Küçükçekmece Garip Dede Kültür ve Cemevi Derneği
“CEMEVİNE TİCARETHANE MANTIĞIYLA BAKILIYOR”
Konuyla ilgili SÖZCÜ’ye konuşan Celal Fırat, “Garip Dede Cemevi yoğun bir yer. Cemevine bağlı aş evi, cenaze evi, 5 morg bulunuyor. Her gün öğle saatinde yemek veriyoruz. Burada kültürel faaliyetler yapıyoruz, akademik çalışmalar oluyor, çocuklarımıza burs veriyoruz. Bunların hepsi canlarımızın verdiği bağışlarla yapılıyor.” dedi.
Cemevinde kesinlikle alevi-sünni ayrımı yapmadıklarını da belirten Fırat, “Belediyelerin sorumluluğunu da yerine getiriyoruz ve bunları ücretsiz yapıyoruz. Devlet, cami, mescit, sinagog, kilise gibi yerleri ibadethane olarak görüyor. Cemevine de ticarethane mantığıyla bakıyor.” diyerek tepkisini dile getirdi.
“CEMEVLERİNİN STATÜSÜ YARGITAY KARARLARINA RAĞMEN TANINMIYOR”
Garip Dede Kültür ve Cemevi Derneği avukatı Nuran Aslaner de, cemevlerinin ticarethane olarak sayılamayacağını belirterek, daha önce Yargıtay ve AİHM tarafından verilen 3 önemli karara dikkat çekti;
“Yargıtay Hukuk Genel Kurulu der ki, ‘bir ibadethanenin, ibadethane olup olmadığına devlet karar veremez.’ AİHM ise, örgütlenme özgürlüğünün yanı sıra din ve vicdan hürriyeti ve ayrımcılık yasağına atıf yapıyor. Bu uygulamanın yapılması, sinagoglara, kiliselere, camilere vs. bunlara ibadethane statüsü tanınırken, cemevlerine bunun yapılmamış olması ciddi bir ayrımcılık meydana getirmektedir.”
2014’te Yargıtay’ın ‘cemevlerinin ibadethane statüsünde olup olmadığına devlet karar veremez’ diyerek bir karar verdiğini hatırlatan Aslaner, “Yargıtay, Cemevleri, Alevilerin ibadet ettikleri, bir araya geldikleri bir ibadethane olduğunun kabulü gerekir diyerek, bu faturaların da Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ödenmesi gerektiği yönünde karar verilmesi gerektiğini söylüyor.” dedi.
“HUKUK YOLUNA BAŞVURACAĞIZ”
Cemevinin statüsünün, verilmiş kararlara rağmen ısrarla tanınmadığını belirten Aslaner, “Hukuki olarak menf-i tespit davası açmayı düşünüyoruz. Yasal yollara başvuracağız. Söz konusu faturanın kabulü mümkün değildir.” ifadesinde bulundu.