Kadıköy’de haftalar sonra dolu tribünler karşısında oynanan maç ve Fenerbahçe’nin mücadeleci futbolu, derbiyi güzelleştiren ana faktörlerin başında geldi. Trabzonspor, hem savunmadaki eksiklerin yarattığı baskıya hem de rakibi boğan tribün baskısına sadece Nwakaeme ile karşılık vermeye çalıştı. Bu tarz yüksek gerilimli derbilerde, bütün taktiksel planları eksiksiz olarak yerine getirseniz de sonucu belirleyen ekstra bir dokunuş veya ekstra bir kurtarış oluyor.
Nitekim Nwakaeme’nin dar alanda köşeye yaptığı ince vuruşu ve Mert Hakan’ın gözleriyle komut verdikten sonra maç boyunca yapamadığı isabetli ortayı bu kez Zajc’ın kafasına tam isabetle yollaması, derbinin ekstraları ve sonucu belirleyen hareketleri olarak ortaya çıktı. Gollerin dışında, akan oyunda Osayi Samuel’in maç boyu Nwakaeme’ye rahat oynama fırsatı vermemesi ve Fenerbahçe savunmasının yerleşim hatası yapmaması, Trabzonspor hücumcularının işini zorlaştırdı.
FENERBAHÇE’NİN YUMUŞAK KARNI
Fenerbahçe’nin en yumuşak karnı, hücum yaparken kaptırılan top sonrası rakibin hızlı hücumunda bütün oyuncuların pozisyonunu kaybetmesi ve o şaşkınlık içinde kalesinde golü görmesi. Trabzonspor gibi güçlü silahları olan bir takıma, üstelik yaklaşık 75 dakika 10 kişi oynanmasına rağmen bu fırsatın verilmemesi takdiri hak ediyor.
KIRMIZI KART DOĞRU MU?
İrfan Can Kahveci’nin kırmızı kartı için iki farklı yorum yapabilmek mümkün. Kırmızı kartı doğru bulanlar da, yanlış bulanlar da kendi düşüncelerini haklı çıkartabilecek savlar sunabilir. Herkesin kendi doğrusunun olduğu bir pozisyonda, VAR’da pozisyonu izleyerek karar vermek tamamen niyet okumaktır. Böyle pozisyonlarda, hareketin olağan akışını gören orta hakem en doğru yorumu yapacak kişidir. Ancak VAR, bizde günah paratoneri olarak kullanıldığı için ağır çekimde ve fotoğraf karesiyle pozisyon süzülünce kırmızı kart kaçınılmaz oldu.
İRFAN CAN ATILMASA NE OLURDU?
‘İrfan Can atılmamış ve Fenerbahçe maça 11 kişi devam etseydi nasıl olurdu?’ sorusunun cevabını verebilmek mümkün değil. Çünkü Fenerbahçe 11 kişi oynayıp rakibinin 9 kişi kaldığı maçlarda bile puan kaybı yaşayan bir takım. Bu maça özel olarak ekstra motivasyon ve mücadele gücü sahaya yansıtılması, bunun bütün sezon neden sağlanamadığı sorusunu aklıma getiriyor. Belki Serdar Dursun’un yerine sakatlığı olan Enner Valencia oyuna dahil olabilseydi, Trabzonspor’un merkez savunmacıları arasında Ekvadorlu oyuncunun daha rahat pozisyon bulması sağlanabilirdi.
HAYATIN SİLLESİNİ YİYEN İNSANLAR
Taraftara ‘hep tepki gösteriliyor’ diye sitem etmek yerine, bu sitemin kaynağı olan şeyi iyi irdelemek gerekir. Fenerbahçe böyle oynadığı zaman, dün gece olduğu gibi Kadıköy’de hep ayakta alkışlanır. Ancak bunu sağlamak için insanlara bir ‘umut’ aşılamak lazım. Zaten hayatın sillesini yiyen insanlar, tek umut olarak sarıldıkları takımlarından haklı olarak iyi futbol ve mücadele bekliyor. O kadar. Fenerbahçe’nin ‘Tek İhtiyacımız Olan Şey Adalet’ tepkisinin kısmen haklı yanları olabilir. Ama bana sorarsanız, bu kulübün ihtiyacı olan tek şey UMUT!
Alican Özcan