Antalya’daki deprem riskinin ele alındığını çalıştayda konuşan Deprem Uygulamaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ramazan Özçelik, “2000 yılından önce yapılan binaların büyük bir kısmını riskli olarak görüyoruz ve bunların acilen dönüşmesi gerekiyor. Antalya’da 40 bin binanın dönüşmesi ya da güçlendirilmesi gerekiyor” dedi.
Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde Antalya Valisi Ersin Yazıcı ve Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın katılımıyla 1-7 Mart Deprem Haftası etkinlikleri kapsamında Antalya Deprem Çalıştayı düzenlendi. Afet bilincinin oluşmasına katkı sağlamak amacıyla Akdeniz Üniversitesi Deprem Uygulamaları Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) iş birliği ile Antalya Deprem Çalıştayı düzenlendi.
Akdeniz Üniversitesi Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen çalıştayın açılış törenine Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Konyaaltı Kaymakamı Kamil Köten, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Gülbin Arıcı, Prof. Dr. Cengiz Toker, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Cem Oğuz, Antalya Genç İş İnsanları Derneği Başkanı Osman Sert, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Özen, Deprem Uygulamaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ramazan Özçelik, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Çalıştay, depremi ve etkilerini anlatan bir video sunumu ile başladı.
“BU KONUYU GÜNDEMDE TUTMAK ZORUNDAYIZ”
Deprem haftası dolayısıyla bu önemli doğa olayını gündemde tutup gelecekte neler yapılabileceğini belirlemek adına yapılan bu çalışmayı çok önemsediğini belirten Antalya Valisi Ersin Yazıcı, çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Deprem videosundaki görüntülerin kendisini Düzce depremine götürdüğünü ve duygusallaştığını ifade eden Vali Yazıcı, kendisinin de Düzceli olduğunu, 1999 depreminin Düzce’de de şiddetli hissedildiğini ve bu depremde yakınlarından kayıplar verdiğini söyledi.
Depremin bir doğa olayı olduğunu ve engellemenin mümkün olmadığını dile getiren Vali Yazıcı, “Deprem öldürmüyor aslında. Biz insanlar başkalarının ölümüne sebebiyet veriyoruz. İşçi olarak, mühendis olarak, usta olarak, yönetici olarak biz sebebiyet veriyoruz. Yaptığımız hatalar canları bize bir bedel olarak karşımıza sunuyor. Bu sebeple bu konuyu her zaman gündemde tutmak zorundayız. Bu bilinci oluşturmak zorundayız” dedi.
“GÖREVİMİZ BU OLAYLARIN BİR DAHA YAŞANMAMASI”
Afet sonrası müdahalede iyi bir duruma gelindiğini söyleyen Vali Yazıcı, “Şükürler olsun AFAD Teşkilatımız gelişti, Kızılay’ımız güçlendi. Diğer kurum ve kuruluşlar ile afet sonrasında daha seri ve hızlıyız. Şuan AFAD teşkilatında dünyada hangi cihazlar varsa kullanılıyor. Ancak bize düşen bu olayların bir daha yaşanmaması. Japonya’daki gibi çok yoğun depremlerde bile ölen insan ve yıkılan bina olmuyor. Bu duruma gelmek durumundayız.
Başta belediyelerimiz olmak üzere bu işe başlamak durumundayız. Geri durursak, bahanelere sığınırsak insanlığa olan görevimizi yerine getirmemiş oluruz. Biz sorumlu kişileriz, özellikle üniversitelerimizin bilimsel çalışmalarla, gençlerimizi bilinçlendirme konusunda da özel gayret sarf etmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
“DEPREMLE YAŞAMAYI ÖĞRENMELİYİZ”
Halkın deprem ile yaşamayı öğrenmesi gerektiğini söyleyen Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Cem Oğuz da, “Deprem konusunda öncelikle mevcut yapı stoku iyileştirilerek, güçlendirilerek depreme hazır hale getirilmesi sağlanmalıdır. Yeni üretilecek yapıların mühendislik hizmetleri alarak etkin bir denetimle üretimlerini sağlamalıyız” dedi.
Oğuz, 1999 depreminden sonra denetim mekanizmasında çeşitli değişiklikler yapılarak iyi bir yapı denetim sisteminin oluşturulduğunu söyledi. Antalya’nın ikinci derece deprem bölgesi olduğunu söyleyen Antalya Genç İş İnsanları Derneği Başkanı Osman Sert ise, yurtdışında depremle yaşamaya alışmış ülkelere bakıldığı zaman 8 şiddetinde deprem yaşayan Japonya’nın Tokyo kentinde can kaybı olmadığını gördüklerini belirterek Antalya’nın da el birliği ile bu başarıyı yakalayabileceğini belirtti.
“ANTALYA’DA 40 BİN BİNA RİSK ALTINDA”
Türkiye’nin nüfusunun büyük bir bölümünün deprem bölgelerinde yaşadığını söyleyen Deprem Uygulamaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ramazan Özçelik “Antalya’nın batı ilçeleri de ciddi bir deprem tehlikesi ile karşı karşıya. Antalya’da birinci derece deprem bölgesinde 270 bin kişi yaşıyor. İkinci derece deprem bölgesinde ise 1 milyon 600 bin kişi yaşıyor. Antalya’da yaklaşık iki milyon kişi deprem tehlikesiyle karşı karşıya.
Bunun için önlem alınması şart. 2000 yılından önce yapılan binaların büyük bir kısmını riskli olarak görüyoruz ve bunların acilen dönüşmesi gerekiyor. Antalya’da 40 bin binanın dönüşmesi ya da güçlendirilmesi gerekiyor.” dedi. Açılış konuşmalarının ardından çalıştay ilk oturumla devam etti. 3-4 Mart 2022 tarihlerinde düzenlenen çalıştayın ikinci günü de çeşitli oturumlarda alanında uzman katılımcıların sunumlarıyla devam etti.