Uluslararası Para Fonu (IMF), yayımladığı son Küresel Finansal İstikrar Raporu'nda küresel finansal istikrara yönelik artan risklere dikkat çekti. Raporda, özellikle jeopolitik gerilimler, ticaret savaşları ve ekonomik belirsizliklerin piyasalarda dalgalanmalara yol açabileceği ve finansal istikrarı tehdit edebileceği vurgulandı. IMF, yetkilileri bu risklere karşı hazırlıklı olmaya ve gerekli önlemleri almaya çağırdı.
Artan Belirsizlik Ortamında Finansal İstikrar
IMF raporunda, ABD'nin tarife kararları sonrası finansal piyasalarda oynaklığın arttığı belirtildi. Özellikle hisse senedi, döviz ve tahvil piyasalarındaki dalgalanmaların yatırımcıları tedirgin ettiği ifade edildi. Raporda, diğer ülkelerin bu tarife kararlarına vereceği tepkilerin belirsizliği daha da artırabileceği uyarısında bulunuldu.
"Varlık fiyatlarında aşağı yönlü hareketler, gelişmekte olan piyasaları önemli ölçüde etkileyebilir" ifadesi raporda dikkat çeken noktalardan biri oldu. Gelişmekte olan ülkelerin, küresel piyasalardaki dalgalanmalardan daha fazla etkilenebileceği ve bu durumun ekonomik büyümelerini olumsuz etkileyebileceği belirtildi.
- Jeopolitik riskler
- Ticaret savaşları
- Yüksek enflasyon
- Faiz artışları
Bu faktörlerin bir araya gelmesiyle küresel finansal istikrarın daha da kırılgan hale gelebileceği vurgulandı.
Yüksek Kaldıraçlı Kurumlar Risk Oluşturuyor
Raporda, bazı hedge fon stratejilerinde kaldıraçların son dönemde istikrarlı şekilde arttığına dikkat çekildi. Bu durumun, piyasalarda satışların şiddetlenmesine ve finansal sistem açısından risk oluşturabileceği belirtildi. Özellikle kamu borç seviyelerinin yüksek olduğu ülkelerde devlet tahvili piyasalarında daha fazla türbülans yaşanabileceği ifade edildi.
IMF, yatırımcıların kamu borcunun sürdürülebilirliğine ilişkin endişeleri ve finans sektöründeki diğer kırılganlıkların, birbirini güçlendiren bir şekilde daha da kötüleşebileceği uyarısında bulundu.
Yetkililer Müdahaleye Hazır Olmalı
IMF, finansal kırılganlıkların azaltılması ve kriz yönetimi için hazırlığın, finansal sektör gelişmelerinin makroekonomik sonuçlar üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlamak açısından kilit önemde olduğunu vurguladı. Raporda, yetkililerin finansal kurumların merkez bankası likidite kaynaklarına erişime hazır olmalarını sağlaması ve özellikle temel tahvil ve fonlama piyasalarında ciddi likidite ya da piyasa işlev bozukluklarına müdahale etmeye hazırlıklı olması gerektiği belirtildi.
Finansal kurumlar ve denetleme organlarının jeopolitik risklerden kaynaklanabilecek finansal istikrar risklerine karşı senaryo analizleri ve stres testleri için yeterli kaynak ayırması gerektiği kaydedildi. Ayrıca, banka dışı kaldıraç ve diğer kırılganlıkları azaltmaya yönelik politikaların güçlendirilmesinin de büyük önem taşıdığı ifade edildi.
Sonuç olarak, IMF'nin raporu küresel ekonomi için bir uyarı niteliği taşıyor. Artan belirsizlikler ve riskler karşısında yetkililerin proaktif bir şekilde hareket etmesi ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, küresel finansal istikrarın ciddi şekilde zarar görebileceği ve bunun da dünya ekonomisi üzerinde olumsuz etkileri olabileceği unutulmamalıdır.