Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ekonomik ilişkilerin geleceğine dair önemli bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, ABD'nin vergi politikalarından AB ile vize serbestisine, Gümrük Birliği'nin güncellenmesinden yeşil ve dijital ekonomiye geçişe kadar pek çok kritik konu ele alındı. Türkiye ve AB arasındaki ekonomik ilişkilerin geleceği masaya yatırıldı.
Küresel Düzende Yeni Stratejiler
DEİK Başkanı Nail Olpak, küresel düzenin ABD'nin yeni yönetiminin ticaret savaşlarını körükleyen politikalarıyla yeniden şekillendiğini vurguladı. Olpak, "ABD Başkanı Donald Trump mevcut düzeni değiştiriyor. Bu belirsizlik ortamında Türkiye ve AB, birlikte hareket ederek stratejik bir ortaklık kurabilir. ABD'nin hızlı karar alma mekanizmaları ve Çin'in küresel etkisini artırması, Türkiye-AB iş birliğini daha da önemli hale getiriyor" dedi. DEİK olarak, AB ile ilişkilerdeki fırsatları net bir şekilde gördüklerini ve ticari ilişkilerin bu doğrultuda yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade etti.
Avrupa, Türkiye'nin En Büyük Ekonomik Ortağı
Nail Olpak, Avrupa'nın Türkiye için en büyük ticari ortak olduğunu belirterek, şu bilgileri paylaştı: "Avrupa (AB üyesi ve diğer ülkeler dahil), en büyük ekonomi ve ticari ortağımızdır. 2024 yılında bölgeye yapılan toplam ihracatımız 149 milyar dolar, ithalatımız ise 178 milyar dolara ulaştı. Toplam dış ticaret hacmimiz 327 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Avrupa'nın toplam ithalatımızdaki payı yüzde 52, ihracatımızdaki payı ise yüzde 57'dir. Dolayısıyla Avrupa'dan bahsederken, aynı zamanda en büyük ticari ortağımızı konuşuyoruz."
Olpak, Gümrük Birliği'nin TIR kotası ve vize sorunu gibi teknik sorunlarının çözülmesinin yanı sıra dijitalleşme, yeşil dönüşüm, kamu alımları, e-ticaret ve hizmetler sektörü gibi yeni alanlara açılması gerektiğini vurguladı. Anlaşmanın günümüz koşullarına uygun bir şekilde güncellenmesinin her iki taraf için de faydalı olacağını belirtti.
Vize Sorunu ve Ticaretin Geleceği
Nail Olpak, vize konusuna da değinerek, "Bu konuları, 30 Nisan 2025'te Ankara'da düzenlediğimiz Avrupa Birliği Ekonomik İlişkileri Toplantısı'nda AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski ile ele aldık. Ossowski, Gümrük Birliği'nin güncellenmesinde pragmatik adımların önemine dikkat çekti ve Türkiye'nin bu süreçte masada olması gerektiğini açıkça ifade etti" dedi. Son 5 yılda Avrupa ile ticaret hacminin yüzde 60 arttığını, ancak küresel korumacılığın yükseldiği bu dönemde modernizasyon olmadan bu potansiyelin tam olarak kullanılamayacağını belirtti. Vize konusunun iş dünyasının ve vatandaşların hareket kabiliyetini doğrudan etkilediğini vurguladı.
İş İnsanları İçin Özel Vize Rejimi Önerisi
DEİK Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı ve Türkiye-Almanya İş Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Türkiye ve AB'nin 20 trilyon dolarlık bir ekonomiyi ve 600 milyonluk bir pazarı temsil ettiğini belirtti. Geçen yıl 20 milyon Avrupalı'nın Türkiye'yi ziyaret ettiğini, ancak birçok Türk için vize almanın neredeyse imkansız hale geldiğini söyledi. Yalçındağ, "Türkiye, Avrupa için bir tehdit değil, zaten Avrupa'nın bir parçası. İlk adım olarak, iş insanları, akademisyenler, sanatçılar ve öğrenciler için özel bir vize rejimi öneriyoruz. Suudi Arabistan ve birçok ülkeye bu tür düzenlemeler sunulabiliyorsa, Avrupa kesinlikle Türkiye'ye de benzer bir imkân tanıyabilir" şeklinde konuştu.
DEİK'in düzenlediği bu toplantı, Türkiye ve AB arasındaki ekonomik ilişkilerin geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, vize serbestisi ve yeni iş birliği alanlarının belirlenmesi, her iki tarafın da ekonomik büyümesine katkı sağlayabilir. Özellikle iş dünyası ve vatandaşların beklentileri doğrultusunda atılacak adımlar, Türkiye-AB ilişkilerinin daha da güçlenmesine olanak tanıyacaktır.
