Sudan, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE), Hızlı Destek Kuvvetleri'ne (HDK) verdiği destekle soykırım suçuna ortak olmakla suçlayarak Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) taşıdı. Bu dava, 21. yüzyılda soykırım suçuna yönelik uluslararası hukuk anlayışını derinden etkileyebilecek nitelikte. Peki, Sudan'ın iddiaları neler ve bu davanın olası sonuçları neler olabilir?
Sudan'ın İddiaları ve Talepleri
Sudan, BAE'nin HDK'ya sağladığı askeri, siyasi ve finansal destekle Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiğini savunuyor. Ayrıca, HDK'nın işlediği tecavüz, zorla yerinden edilme ve diğer insan hakları ihlalleri bağlamında BAE'nin suç ortağı olduğunu iddia ediyor. Sudan'ın UAD'den talebi ise, Masalitlerin soykırımdan korunması için geçici tedbirlerin uygulanması ve bu tedbirlerin doğrudan BAE'ye yönelik olması.
BAE'nin savunması ise usule ilişkin noktalara odaklanıyor. BAE, Sudan'ın bölgesel uyuşmazlık çözüm mekanizmalarına başvurmadan soykırım suçunu Divan'a taşımasının yetki sorunu yarattığını iddia ediyor. Ancak bu savunma, soykırım gibi ağır bir suçun söz konusu olduğu durumlarda uluslararası örgütlerin arabuluculuğunun veya diğer mekanizmaların zaman kaybına yol açabileceği gerekçesiyle eleştiriliyor.
HDK'nın İşlediği Suçlar ve BAE'nin Rolü
İsyanın başından beri Hartum ve Darfur bölgelerinde Masalitlere yönelik sistematik saldırılar yaşandığı belirtiliyor. HDK'nın ele geçirdiği şehirlerde sivillerin canlı yakıldığı, erkeklerin öldürüldüğü, kadınların tecavüze uğradığı ve sivillerin su kaynaklarının zehirlendiği iddiaları bulunuyor. Bu iddialar, Birleşmiş Milletler'in Soykırımın Önlenmesine Dair Özel Danışmanı tarafından da teyit edilmiş durumda.
Sudan'a göre BAE, sadece HDK'ya destek vermekle kalmıyor, aynı zamanda HDK'nın kontrolündeki altın kaynaklarını da çalıyor. Avrupa Konseyi tarafından da tespit edilen bu durum, BAE'nin Sudan'daki iç savaşta sadece bir tarafın destekçisi değil, aynı zamanda soykırımın sponsoru ve hatta faili olduğunu gösteriyor. BAE'nin Sahel bölgesinden Kolombiya'ya kadar geniş bir alandan paralı askerler toplayarak HDK'ya destek sağladığı da iddialar arasında.
- BAE, HDK'ya askeri, siyasi ve finansal destek sağlıyor.
- BAE, HDK'nın kontrolündeki altın kaynaklarını çalıyor.
- BAE, HDK'ya paralı askerler ve askeri teçhizat sağlıyor.
Duruşma Sonucu ve Olası Etkileri
10 Nisan 2025'te UAD'de yapılan duruşmada Sudan, BAE'nin taraf olduğu sözleşmelere uymasını, HDK'ya verdiği desteği kesmesini ve Divan karar verene kadar tedbirleri uyguladığına dair rapor sunmasını talep etti. BAE ise Sudan'ın taleplerinin reddedilmesini istedi. Duruşmanın canlı yayınlanması, soykırım suçunun faillerine yönelik anlayışın değişmesi gerektiği yönündeki düşünceyi güçlendirdi.
Eğer Divan geçici tedbirler uygular ve BAE'yi mahkum ederse, soykırım suçunun faillerine ilişkin geniş bir yorumun uluslararası hukukta kabul göreceği düşünülüyor. Bu durum, İsrail'in Gazze'de uyguladığı politikaların ve gelecekteki soykırım vakalarının yeniden değerlendirilmesine yol açabilir. Bu dava, insan hakları ve soykırım suçuna ilişkin uluslararası hukuktaki paradigmaları etkileyebilecek önemli bir dönüm noktası olabilir.