09 Mayıs 2025 Cuma

Borç ve Devlet Sırrı: Türkiye Nasıl Yönetiliyor?

Hasan Kılıç'ın "Devlet ve Borçla Yönetmek" adlı kitabı, Türkiye'nin 2002-2020 yılları arasındaki siyasi ve ekonomik dönüşümünü borçlanma mekanizmaları üzerinden inceliyor. Kitap, AKP iktidarı döneminde devletin ve borcun nasıl bir yönetim aracı olarak kullanıldığını derinlemesine analiz ederken, aynı zamanda küresel siyasetin dönüşümüne de ışık tutuyor.

Borçla Yönetim Dispozitifleri

Kitap, "dispozitif" kavramını temel alarak devlet ve borçla yönetmenin politik ekonomisini inceliyor. Michel Foucault'nun düşüncelerinden yola çıkarak, devletin ve borcun sadece ekonomik araçlar olmadığını, aynı zamanda iktidarı üreten ve yeniden üreten mekanizmalar olduğunu savunuyor. Borçla yönetme, bireylerin davranışlarını belirleme, onları yönlendirme ve çeşitli duygulanımlar yaratma yoluyla bir iktidar dispozitifi haline geliyor. Kitapta şu ifadelere yer veriliyor:

"Borçla yönetme dispositifi iktidar üretimini sağlamak için disiplin ve denetim ihtiyacının doğması ve karşılanmasını bizatihi borçlandırılmış insanın kendisine bırakır."

Bu durum, Maurizio Lazzarato'nun şu sözleriyle daha da açıklık kazanıyor:

"Borç, yeni bir iktidar tekniği yaratır. Borçluya uygulanan denetim ve baskı, disiplin toplumlarında olduğu gibi dışarıdan değil, bizzat borçlunun kendisinden gelir."

Homo Debitor: Borçlu İnsan

Kitap, tüketici kredileri ve kredi kartları gibi araçlarla borcun kitlelere nasıl yayıldığını ve bireylerin "Homo Debitor" yani borçlu insan haline nasıl geldiğini anlatıyor. Borçlanmanın gündelik yaşamın normalleşmiş bir parçası haline gelmesi, ekonomik bir araç olmaktan çıkıp siyasi bir yönetme mekanizmasına dönüşüyor. Bu durum, devletin güvenlik konusunu da güncel hale getiriyor ve hukuk devletinden güvenlik devletine geçişi hızlandırıyor.

  • Borç, bireylerin ekonomik ve ahlaki bağımlılığını artırır.
  • Güvenlik devleti, bu bağımlılığı siyasi denetimle pekiştirir.
  • 2016 sonrası ise sınırlara ulaşıldığı için yeni bir rejimin varlığı ortaya çıkar.

Türkiye'de Güvenlik Devleti ve Borçlanma

Kitap, AKP'nin ilk dönem pratikleri, AB süreci, hukuk, finansallaşma, TOKİ, KÖİ ve mikro krediler gibi birçok detayı inceleyerek Türkiye'deki güvenlik devletinin oluşumunu ve borçlanma politikalarını analiz ediyor. 2016 sonrası derinleşen finansal kırılganlık, hane halkının ve reel sektörün borcunu sürdürülemez hale getiren gelişmeler ile OHAL pratiğinin kalıcı etkileri ve kurumsallaşan yürütme egemenliğiyle tanımlanan yeni devlet biçimi ele alınıyor. Kitapta, devletin "güvenlik devleti"nden "post-güvenlik devleti"ne doğru evirildiği tezi savunuluyor.

Sonuç olarak, "Devlet ve Borçla Yönetmek" kitabı, Türkiye'nin 2002-2020 yılları arasındaki iktidar ilişkilerini, küresel bağlamdan koparmadan ve devletin ve borcun sadece hukuksal-ekonomik araçlar olmadığını, aynı zamanda iktidarı üreten ve yeniden üreten dispozitifler olduğunu anlatması açısından son derece değerli bir çalışma. Kitap, finansal bağımlılıktan siyasal kontrole, güvenlik devletinden borç devletine uzanan aralıkta borçlandırılmış toplumun fotoğrafını çekiyor ve Türkiye siyasetinin gelecekteki olası değişimleri ve dönüşümleri için önemli bir yol haritası sunuyor.

İlgili Haberler