
Don ve Kuraklık Vurdu! Çiftçi Borçları Silinecek mi?
Türkiye'de tarım sektörü zorlu bir süreçten geçiyor. Zirai don ve kuraklık, ürünlerde ciddi kayıplara yol açarken, çiftçiler de geçim sıkıntısı çekiyor. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bu duruma dikkat çekerek, çiftçilerin borçlarının ertelenmesi ve faizlerinin silinmesi için kanun teklifi sunduklarını açıkladı. Gürer, ayrıca TARSİM'in üreticiyi destekleyecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
Zirai Don ve Kuraklığın Etkileri
Zirai don, özellikle bahçe ürünlerinde büyük rekolte kayıplarına neden oldu. Elma, üzüm, kayısı, ceviz ve badem gibi ürünlerde, geçmiş yıllara oranla ciddi düşüşler yaşanıyor. Hatta bazı bölgelerde ceviz ağaçlarında yaprak bile olmadığı belirtiliyor. Kuraklık ise, özellikle kuru tarım yapan çiftçileri olumsuz etkiliyor. Sulu tarımda dönüm başına 400 kilo ürün alınabilirken, kuru tarımda bu rakam 50 kiloya kadar düşebiliyor. Bu durum, çiftçilerin gelirlerinde büyük kayıplara yol açıyor.
Ömer Fethi Gürer, Amasya elmasında yaşanan soruna da dikkat çekti. Misket elmasının bir yıl verip bir yıl vermediğini, bu yıl verim dönemi olmasına rağmen ürün alınamadığını belirtti. Bu durumun, çiftçiler için iki yıllık bir kayıp anlamına geldiğini ifade etti.
Çözüm Önerileri ve Kanun Teklifi
Gürer, çiftçilerin korunması için bir dizi çözüm önerisi sundu. Bu öneriler arasında, çiftçi borçlarının en az üç yıl süreyle ötelenmesi ve faizlerinin silinmesi, bahçesinde gelir olmayan çiftçilere kredi desteği sağlanması ve TARSİM'in üreticiyi destekleyecek şekilde yeniden düzenlenmesi yer alıyor. Gürer, bu amaçla bir kanun teklifi hazırlayarak Meclis'e sunduklarını açıkladı.
- Tüm çiftçi borçları en az üç yıl süreyle ötelenmeli ve faizleri silinmeli.
- Bahçesinde gelir olmayan çiftçilere kredi desteği sağlanmalı.
- TARSİM, üreticiyi destekleyecek şekilde yeniden düzenlenmeli.
Gürer, TARSİM'in mevcut uygulamalarını da eleştirdi. Sistemin üreticinin ürün ortağı gibi davrandığını, oysa üreticinin yanında olması gerektiğini savundu. Ayrıca, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin yaklaşımının ticari değil, kamusal olması gerektiğini vurguladı. TMO'nun 2025 yılında sadece 2,5 milyon ton buğday almayı planlamasının, piyasanın tüccara bırakılması anlamına geldiğini ifade etti.
Gıda Enflasyonu ve Beklentiler
Zirai don ve kuraklığın gıda enflasyonunu da tetikleyeceği öngörülüyor. Ürünlerdeki kayıplar, fiyatların artmasına neden olabilir. Bu durum, tüketicilerin de cebini yakacak. Çiftçilerin yaşadığı zorluklar ve gıda enflasyonu riski göz önüne alındığında, hükümetin acil önlemler alması gerekiyor. Gürer'in sunduğu kanun teklifi, bu konuda önemli bir adım olabilir.
Türkiye'nin tarım potansiyelini korumak ve çiftçilerin geçimini sağlamak için, devletin çiftçilere destek olması büyük önem taşıyor. Zirai don ve kuraklık gibi doğal afetlerin etkilerini azaltmak için, uzun vadeli ve sürdürülebilir politikalar geliştirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, tarım sektörü daha da zor duruma düşebilir ve gıda güvenliği riske girebilir.