Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Irak'tan PKK ile DEAŞ'la mücadele eder gibi aynı kararlılıkla mücadele etmesini beklediklerini vurguladı. Fidan, terör örgütünün hukuki olarak tehdit olarak tanımlanmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
Türkiye-Irak İlişkileri: Vazgeçilmez Boyut
Bakan Fidan, Türkiye-Irak ilişkilerinin tarihi, coğrafi ve kültürel bağları nedeniyle vazgeçilmez bir öneme sahip olduğunu vurguladı. "Sınır komşularımız olan Suriye, Irak ve İran ile olan ilişkilerimiz temel ilişkilerdir. Oralarda olan bir şey bizi etkiliyor, bizde olan bir şey onları etkiliyor," dedi. Fidan, Irak'ın ekonomik, siyasi ve güvenlik sorunlarını çözmüş, istikrarlı bir ülke olmasını arzuladıklarını ifade etti. Cumhurbaşkanı'nın son 20 yılda Irak'a yönelik ortaya koyduğu perspektifin, Irak'ın zor dönemlerinde yanında olmak olduğunu belirtti. Irak'ın egemenliği, bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve iç barışının korunmasının Türkiye'nin öncelikleri arasında olduğunu vurguladı. Geçen yıl imzalanan 27 anlaşmanın bu iş birliğinin somut bir göstergesi olduğunu söyledi.
Koordinasyon Komisyonu'nun toplantılarına değinen Fidan, su projeleri, enerji projeleri, güvenlik, ticaret ve kalkınma yolu gibi konularda birçok toplantı yapıldığını belirtti. Her iki ülkenin menfaatine olacak şekilde profesyonel bir çalışma yürütüldüğünü ifade etti.
Türkiye'nin Irak'la İlişkilerinde Odaklandığı Hususlar
Fidan, Türkiye'nin Irak'la ilişkilerinde odaklandığı temel hususları şöyle sıraladı:
- İç barışını sağlamış bir Irak
- Uluslararası ve çevresel sorunlardan kurtulmuş bir Irak
- Kendi enerji kaynaklarını bağımsız iradesiyle kullanan bir Irak
Fidan, PKK'nın Irak topraklarındaki varlığının hem Irak'ın hem de bölgesel güvenlik için bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Irak hükümetinin PKK'ya karşı tedbirler geliştirmesinin önemine dikkat çekti. Mezhepler arası bir vekalet savaşına dönüşmesinin kimsenin menfaatine olmadığını belirtti. Irak'ın bütün Iraklılar'a ait olduğunu ve Sayın Sudani'nin bu politikasını desteklediklerini ifade etti.
Terörle Mücadelede İş Birliği
Bakan Fidan, Irak hükümetinin terör örgütlerine karşı koyma konusunda üstlendiği role ilişkin olarak, Türkiye ile Irak arasındaki iş birliği mekanizmasının son yıllarda geliştiğini belirtti. Savunma sanayinde iş birliğine gidildiğini ve Türkiye'nin kendi pazarını ve yeteneklerini Irak'a açtığını söyledi. Irak'ın DEAŞ'la mücadele ettiği gibi PKK'yla da aynı mücadeleyi vermesini beklediklerini vurguladı. PKK'nın hukuki olarak bir tehdit olarak tanımlanmasını memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti. Irak'ın topraklarını işgal eden PKK'ya karşı Irak hükümetinin gerekli mücadeleyi vereceğine inandığını belirtti.
Fidan, Öcalan'ın son çağrısı sonrası terör örgütünün silah bırakması yönünde umutlu olduğunu dile getirdi. Örgütün kongreyi toplayıp kendini feshetme ve silahları bırakma kararı alması halinde, hem Irak'ta hem de Türkiye'de hem Kürtler hem de bölge halklarının büyük istifade edeceğini söyledi. Silahsız bütün duruşları kabullenmeye hazır olduklarını ancak silahlı terör tehdidine müsaade etmeyeceklerini vurguladı.
Türkiye'nin Irak'taki siyasi oluşumlarla ilişkilerine de değinen Fidan, Cumhurbaşkanı'nın "Ben ne Şiiyim ne Sünniyim, ben Müslümanım" sözünü hatırlattı. Irak'ın bütün evlatlarıyla, bütün partileriyle aynı türden ilişkileri kurmak ve ilerletmek istediklerini belirtti. Türkiye'nin Sünni kimliğinden dolayı bazı grupların Türkiye'yi hedef almasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Sonuç olarak, Bakan Fidan'ın Irak'a yönelik çağrıları ve Türkiye'nin Irak'la ilişkilerine verdiği önem, bölgesel istikrar ve terörle mücadeledeki iş birliğinin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Türkiye, Irak'ın kalkınması ve güvenliği için her türlü desteği vermeye hazır olduğunu vurgulayarak, bölgedeki barış ve refahın sağlanmasına katkıda bulunmaya devam edecektir.
