Hatay'da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 47 kişinin hayatını kaybettiği Ilgım Apartmanı davası başladı. Duruşmada sanıklar suçlamaları reddederken, depremin şiddeti ve zemin koşulları gibi faktörlere dikkat çekildi. Peki, sorumluluk kimde? İşte davanın detayları ve sanıkların savunmaları.
Ilgım Apartmanı Davası Başladı: Sanıklar Suçlamaları Reddetti
Hatay 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık yapı denetim firması görevlisi Semir Y. ve tutuksuz sanık yapı denetim şirketi müdürü Edip T. katıldı. Müteahhit Salih Z. ve yapı denetim şirketi kontrol elemanı Ahmet T. ise SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Sanıklar, "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan yargılanıyor.
Tutuklu sanık Semir Y., savunmasında meslek hayatı boyunca denetlediği yaklaşık 600 bina arasında ilk kez birinin yıkıldığını belirterek, "Ilgım Apartmanı'nın depremin büyüklüğü ve zemin koşullarından dolayı yıkıldığını düşünüyorum" dedi. Tutuksuz sanık müteahhit Salih Z. ise binanın yapımında herhangi bir kusurunun olmadığını iddia ederek, "Ilgım Apartmanı'nın altında benim iş yerim vardı. İşimde her zaman titizimdir. Binanın kalitesiz şekilde yapılmış olması söz konusu değildir. Depremin ivmesi binanın yıkılmasına neden oldu" şeklinde konuştu.
Proje Uygunluğu ve Sorumluluk Tartışması
Tutuksuz sanık yapı denetim şirketi müdürü Edip T. de savunmasında apartmanın projeye uygun inşa edildiğini savundu. Kontrol elemanı olarak görev yapan diğer sanık Ahmet T. ise binanın zemin katı seviyesindeyken askere gittiğini ve inşaatın kalan kısmında görev almadığını iddia etti. Sanıkların bu savunmaları, sorumluluğun kimde olduğu sorusunu daha da karmaşık hale getirdi.
- Semir Y.: Depremin büyüklüğü ve zemin koşulları suçlu.
- Salih Z.: Binanın yapımında kusur yok, deprem ivmesi etkili.
- Edip T.: Apartman projeye uygun inşa edildi.
- Ahmet T.: Zemin kat seviyesindeyken askere gitti, inşaatta görev almadı.
Duruşma sırasında müştekiler ve avukatlar da beyanlarda bulundu. Mahkeme heyeti, sanıkların mevcut hallerinin devamına karar vererek davayı 17 Temmuz tarihine erteledi. Bu süreçte, bilirkişi raporları ve diğer delillerin incelenmesi bekleniyor.
Türkiye, deprem kuşağında yer alması sebebiyle sık sık sarsıntılarla karşı karşıya kalıyor. Bu durum, yapıların sağlamlığının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Ilgım Apartmanı davası gibi olaylar, yapı denetim süreçlerinin ne kadar kritik olduğunu ve sorumlulukların doğru bir şekilde belirlenmesinin gerekliliğini vurguluyor. Umuyoruz ki bu dava, benzer acıların yaşanmaması için bir dönüm noktası olur ve adaletin yerini bulması sağlanır.