İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ABD ile 3 Mayıs'ta yapılması planlanan nükleer görüşmelerin ertelenmesinin ardından dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Erakçi, ülkesinin adil ve dengeli bir anlaşmaya varmak konusunda her zamankinden daha kararlı olduğunu vurguladı. Bu açıklama, nükleer anlaşma sürecindeki belirsizliklerin arttığı bir dönemde geldi.
Nükleer Görüşmeler Neden Ertelendi?
Erakçi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Ummanlı ve ABD'li muhataplarımızla birlikte, lojistik ve teknik nedenlerle 4. tur görüşmelerin ertelenmesine karar verdik." ifadelerini kullandı. Görüşmelerin ertelenme nedeni tam olarak açıklanmasa da, lojistik ve teknik sorunların yanı sıra siyasi anlaşmazlıkların da etkili olduğu düşünülüyor.
İranlı bakan, müzakerelerin ertelenmesine rağmen, "Müzakereli çözüm sağlama kararlılığımızda herhangi bir değişiklik yok. Aslında, adil ve dengeli bir anlaşmaya varmak konusunda her zamankinden daha kararlıyız." şeklinde konuştu. Bu açıklama, İran'ın nükleer anlaşmaya geri dönme konusunda istekli olduğunu gösteriyor.
ABD'nin Baskı Politikası ve Yaptırımlar
İran ile ABD arasındaki müzakere süreci, ABD'nin İran'a yönelik uyguladığı "azami baskı" politikası ve yaptırımlar gölgesinde devam ediyor. ABD, İran'ın petrol satışında yer alan şirketlere yaptırım uygularken, Savunma Bakanı Pete Hegseth de İran'a yönelik sert mesajlar içeren açıklamalar yapmıştı.
Bu duruma tepki gösteren İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, ABD'yi müzakereler sürerken "çelişkili eylemler ve provokatif açıklamalar" yapmakla suçlamıştı. İki ülke arasındaki gerilim, nükleer anlaşma sürecini olumsuz etkiliyor.
Nükleer Anlaşmanın Önemi ve Geleceği
İran nükleer anlaşması, 2015 yılında İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa) ve Almanya arasında imzalanmıştı. Anlaşma, İran'ın nükleer programını sınırlandırmayı ve uluslararası denetime açmayı amaçlıyordu.
Ancak, ABD Başkanı Donald Trump, 2018 yılında ülkesini tek taraflı olarak anlaşmadan çekmiş ve İran'a yönelik yaptırımları yeniden uygulamaya koymuştu. Bu durum, İran'ın da anlaşmadaki bazı taahhütlerini askıya almasına neden olmuştu.
Joe Biden'ın ABD Başkanı seçilmesiyle birlikte, nükleer anlaşmaya geri dönme ihtimali yeniden gündeme gelmişti. Ancak, iki ülke arasındaki derin güvensizlik ve anlaşmazlıklar, müzakerelerin önünde önemli engeller oluşturuyor.
Nükleer anlaşmanın geleceği, İran ve ABD arasındaki ilişkilerin seyrine bağlı olacak. İki ülkenin yapıcı bir diyalog kurması ve karşılıklı tavizler vermesi durumunda, anlaşmaya geri dönülmesi mümkün olabilir. Aksi takdirde, bölgedeki gerginliğin artması ve nükleer silahlanma yarışının başlaması riski bulunuyor.
Sonuç olarak, İran'ın nükleer anlaşma konusunda kararlı olduğunu belirtmesi, müzakerelerin yeniden başlaması için bir umut ışığı yakıyor. Ancak, ABD'nin baskı politikası ve iki ülke arasındaki güvensizlik, sürecin önünde önemli engeller oluşturuyor. Nükleer anlaşmanın geleceği, bölgedeki istikrar ve güvenlik açısından kritik bir öneme sahip.