İsrail'de Gazze Savaşı'nın sona erdirilmesini talep eden bir bildiriyi imzalayan yedek askerlerin görevden alınması kararı, ülke gündemine bomba gibi düştü. Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in onayıyla gerçekleşen bu olay, ordu içinde büyük bir krize yol açtı. Peki, bu kararın ardında yatan sebepler neler ve İsrail'de neler oluyor? İşte tüm detaylar...
Yedek Askerlerin Görevden Alınma Sebebi Ne?
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Gazze Savaşı'nın sona erdirilmesini talep eden bir bildiriyi imzalayan yedek askerlerin görevden alınması kararını onayladı. Zamir, askerlerin böyle bir girişimde bulunmasının son derece ciddi bir durum olduğunu belirterek, "Askeri üslerde görev yapanlar savaşa karşı imza atıp sonra hiçbir şey olmamış gibi göreve dönemez" dedi. Bu açıklama, kararın ne kadar kesin ve tartışmasız olduğunu gözler önüne seriyor.
Söz konusu bildiri, İsrail Hava Kuvvetleri'nde görev yapmış ya da halen görevde olan 970 yedek asker tarafından imzalandı. Askerler, Gazze'deki tüm İsrailli esirlerin geri getirilmesini talep ediyor; hatta bunun için savaşın sona erdirilmesinin bile göze alınması gerektiğini söylüyor. İsrail devlet televizyonu KAN'a göre, bu çağrı İsrail Hava Kuvvetleri’nin üst kademelerinde büyük rahatsızlık yarattı. Bu durum, ordunun içindeki farklı görüşlerin ve gerginliğin ne kadar derin olduğunu gösteriyor.
Bildiriyi İmzalayanlar Kimler?
Bildiriyi imzalayanlar arasında önemli isimler bulunuyor: Eski Genelkurmay Başkanı Korgeneral (Yedek) Dan Halutz, eski Hava Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral (Yedek) Nimrod Sheffer, eski Sivil Havacılık Otoritesi Başkanı Emekli Albay Neri Yarkoni; ayrıca orduya bağlı İnsan Kaynakları Dairesi'nin eski başkanı Emekli Tümgeneral Gil Regev ile emekli Tuğgeneraller Relik Shafir, Amir Haskel ve Asaf Agmon da bildirinin altına imza attı. Bu isimlerin varlığı, olayın ciddiyetini ve etkisini artırıyor.
Askerler bildiride şu ifadelere yer verdi: “Biz, yedek ve emekli hava kuvvetleri personeli olarak, esir düşen vatandaşlarımızın gecikmeksizin evlerine dönmesini talep ediyoruz. Gerekirse, bu hedef uğruna savaş derhal sona ermeli.” Bu sözler, askerlerin insani kaygılarının ve savaşın getirdiği yıkımın farkında olduklarının bir göstergesi.
Bildiriye göre, savaş artık Başbakan Binyamin Netanyahu’nun kişisel ve siyasi çıkarlarına hizmet ediyor; ülkenin güvenliğine katkı sağlamıyor. Ayrıca savaşın devamı, ne ilan edilen hedeflere ulaşmayı sağlıyor ne de sahadaki durumu iyileştiriyor. Aksine, daha fazla askerin, esirin ve sivilin ölümüne neden oluyor; yedek kuvvetler de tükenme noktasına geliyor. İmzacılara göre, esirlerin kurtarılmasını sağlayacak tek yol bir anlaşmaya varmak. Askeri baskının ise onları tehlikeye attığı, hayatlarını riske soktuğu belirtiliyor.
Bildiride, “İsrail’in dört bir yanındaki vatandaşlara” çağrı yapılarak, her yerde ve her yöntemle savaşı durdurmak ve esirleri geri getirmek için harekete geçmeleri istendi. Bu çağrı, İsrail toplumunda savaş karşıtı seslerin yükseldiğinin bir işareti olarak yorumlanabilir.
Gazze'deki Son Durum Ne?
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de sürdürdüğü saldırılar sonucunda, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 166 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti ya da yaralandı. Ayrıca 11 binden fazla kişi hâlâ kayıp. İsrail, Gazze'de 24'ü hayatta olmak üzere 59 İsrailli esirin bulunduğunu düşünüyor. Öte yandan, İsrail hapishanelerinde 9.500'den fazla Filistinli tutuluyor. Bu mahkûmların ağır koşullar altında işkence, açlık ve tıbbi ihmalle karşı karşıya kaldığı; pek çoğunun bu yüzden yaşamını yitirdiği belirtiliyor.
İsrail’in 18 yıldır süren ablukası altındaki Gazze’de yaklaşık 2.4 milyonluk nüfusun 1.5 milyonu evsiz kalmış durumda. Yoğun bombardımanla evler yıkıldı, Tel Aviv’in insani yardımları engellemesi ise bölgeyi açlığın eşiğine getirdi. 19 Ocak 2025’te başlayan ve Katar ile Mısır’ın arabuluculuğunda sağlanan ateşkes anlaşmasının ilk aşaması 1 Mart’ta sona erdi. Hamas bu anlaşmaya bağlı kaldı. Ancak uluslararası mahkemelerce yargılanması talep edilen Netanyahu, ikinci aşamaya geçmeyi reddetti ve 18 Mart’ta saldırıları yeniden başlattı. İsrail medyasına göre bu karar, koalisyonundaki aşırı sağcıların baskısıyla alındı.
İsrail'de yaşanan bu gelişmeler, ülkenin iç ve dış politikası üzerinde derin etkiler yaratabilir. Yedek askerlerin görevden alınması, ordu içindeki huzursuzluğu ve savaş karşıtı sesleri daha da artırabilir. Gazze'deki durumun vahameti ise uluslararası toplumun tepkisini çekmeye devam ediyor. İsrail'in geleceği, bu karmaşık denklemlerin nasıl çözüleceğine bağlı olacak.