İsrail'in İran'a Saldırısı: Dünya Ayağa Kalktı!
Gündem

İsrail'in İran'a Saldırısı: Dünya Ayağa Kalktı!


13 June 20255 dk okuma15 görüntülenmeSon güncelleme: 13 June 2025

İsrail'in İran'a yönelik hava saldırıları, uluslararası arenada büyük bir krize yol açtı. Tahran, Tebriz ve İsfahan gibi önemli şehirlerdeki hedeflere yapılan saldırılar, bölgedeki tansiyonu tırmandırırken, dünya başkentlerinden peş peşe kınama mesajları yayınlandı. İran, saldırıların ardından ABD ile nükleer müzakereleri askıya aldığını duyurdu. Bu durum, zaten kırılgan olan Orta Doğu barış sürecini daha da karmaşık bir hale getirdi.

Uluslararası Toplumdan Sert Tepkiler

İsrail'in saldırıları, uluslararası hukuk ve bölgesel istikrar açısından ciddi endişeler yarattı. Birçok ülke, bu eylemi kınayarak, bölgede daha büyük bir çatışmanın fitilini ateşleyebileceği uyarısında bulundu. İşte bazı önemli tepkiler:

  • Dışişleri Bakanlığı: "Uluslararası hukuku açıkça ihlal eden bu saldırı, İsrail’in bölgede yürüttüğü stratejik istikrarsızlaştırma politikasına hizmet eden bir provokasyondur. İsrail’in daha büyük çatışmalara yol açabilecek saldırgan eylemlerine bir an önce son vermesi gerekmektedir."
  • Umman: "İsrail’in İran İslam Cumhuriyeti topraklarına yönelik başlattığı, egemen tesisleri hedef alan ve can kayıplarına yol açan vahşi askeri saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu saldırı, diplomatik süreci kasıtlı olarak engelleme ve daha geniş bir çekişmenin fitilini ateşleme niyeti taşımaktadır."
  • Katar: "İran’ın egemenliğini ve güvenliğini ihlal eden tehlikeli bir tırmanış olarak nitelendirilen İsrail saldırısının şiddetle kınandığı belirtildi. Bölgenin güvenliği ve istikrarını tehdit eden, gerginliği azaltma ve diplomatik çözümleri engelleyen saldırgan politikaların sürekli tekrarlamasından ortaya çıkan bu tehlikeli tırmanıştan derin endişe duyulduğu ifade edildi."
  • Suudi Arabistan: İsrail’in İran’a yönelik saldırısını “açık bir saldırganlık” şeklinde nitelendirdi ve bu adımın bölgede gerilimi azaltmaya yönelik çabaları engellediğini belirtti.
  • ABD (Donald Trump): "İran nükleer bomba sahibi olamaz ve müzakere masasına geri dönmeyi umuyoruz. Gerekirse İsrail’i savunacağız."
  • Rusya: "Rusya, gerginliğin keskin bir şekilde tırmanmasından endişe duyuyor ve bunu kınıyor."
  • Azerbaycan: "İsrail tarafından İran topraklarına karşı gerçekleştirilen askeri operasyonlardan ciddi şekilde endişeliyiz. Tarafları mevcut fikir ayrılıklarını yalnızca uluslararası hukukun norm ve ilkelerine uygun olarak, diyalog ve diplomatik yollarla çözmeye çağırıyoruz."
  • NATO: Genel Sekreteri Mark Rutte, İran’a saldırıların İsrail’in “tek taraflı eylemi” olduğunu vurgulayarak, ABD de dahil olmak üzere müttefikleri gerilimi azaltmaya çağırdı.
  • İngiltere: Başbakanı Keir Starmer, "Saldırı haberleri endişe verici. Tüm tarafları geri adım atmaya ve gerilimi acilen düşürmeye çağırıyoruz," dedi.
  • İran (Ali Hamaney): “Siyonist rejim, bu cinayetle kendisi için acı ve ıstıraplı bir kader hazırladı ve kesinlikle bunun karşılığını alacaktır.”

Nükleer Müzakereler Tehlikede Mi?

İran'ın nükleer müzakereleri durdurma kararı, bölgedeki gerginliği daha da artırabilecek bir adım olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, bu durumun nükleer silahlanma yarışını tetikleyebileceği ve Orta Doğu'da daha büyük bir çatışma riskini artırabileceği konusunda uyarıyor. Müzakerelerin yeniden başlaması için uluslararası toplumun yoğun çaba göstermesi bekleniyor.

Bölgesel ve Küresel Etkiler

İsrail-İran gerginliği, sadece Orta Doğu'yu değil, tüm dünyayı etkileyebilecek potansiyele sahip. Petrol fiyatlarındaki artış, küresel ekonomik istikrarsızlık ve terör örgütlerinin güçlenmesi gibi birçok olumsuz sonuç doğurabilir. Bu nedenle, uluslararası toplumun bu krize acil ve etkili bir çözüm bulması gerekiyor. Bölgesel güçlerin ve küresel aktörlerin diyalog ve diplomasi yoluyla gerginliği azaltma çabalarına destek vermesi büyük önem taşıyor.

İsrail'in İran'a yönelik saldırıları, Orta Doğu'da yeni ve tehlikeli bir dönemin başlangıcı olabilir. Uluslararası toplumun bu krizi çözmek için bir araya gelmemesi halinde, bölgede daha büyük bir savaşın çıkması kaçınılmaz olabilir. Barış ve istikrarın sağlanması için tüm tarafların aklıselim davranması ve diplomatik çözümlere odaklanması gerekiyor.