Erdem Dönmez'in kaleminden çıkan bu makalede, Türk edebiyatının önemli isimlerinden Kemal Tahir'in polisiye romanlarına odaklanıyoruz. Popüler edebiyatın genel okuyucu kitlesi tarafından ilgiyle takip edilen ve yüksek satış rakamlarına ulaşan bir tür olarak, polisiye romanların ticari başarısı ve yazarlar üzerindeki etkisi inceleniyor. Kemal Tahir'in, Server Bedi müstearıyla tanınan Peyami Safa gibi, popüler edebiyatın kazanç imkanlarından faydalanarak geçimini sağladığı ve bu alanda özgün eserler ortaya koyduğu vurgulanıyor.
Kemal Tahir'in Popüler Edebiyatla Tanışması
Kemal Tahir'in yazarlık hayatının ilk dönemlerinde popüler edebiyatın kazanç gücünü kullandığı belirtiliyor. Yirmili yaşlarda gazeteciliğe başlayan Tahir, süreli yayınlarla sıkı ilişki içerisinde olan popüler edebiyat ürünleriyle de bu vesileyle tanışır. 1937'de Nazım Hikmet'le beraber Yedigün, Karagöz ve Karikatür dergilerinde yoğun bir şekilde zabıta romanları serisi hazırlar. Bu çerçevede Kemal Tahir'in edebiyat çevrelerindeki ilk etkilerinin popüler sahada olduğu söylenebilir.
Mike Hammer Rüzgarı ve Kemal Tahir'in Uyarlamaları
1938'de on beş yıl hüküm giyen Kemal Tahir, 1950'deki genel afla tahliye olur. İçerideyken de polisiye ile ilgisini sürdüren yazar, hapishaneden çıktıktan sonra geçimini sağlamak için yeniden popüler edebiyata yönelir; suç ve suçlu ilişkisini özgün şekilde kurguladığı Bir Nedim Divanı 1951'de yayımlanır ve onun kurmaca dünyasında polisiyenin izleri sağlam temellere oturmaya başlar. Kemal Tahir, 1954'te ünlü Amerikan polisiye yazarı Mickey Spillane'nin Mike Hammer serisinin dört romanını Türkçeye kazandırır. Hatta Çağlayan Yayınevi, Kemal Tahir'in Derini Yüzeceğim, Ecel Saati, Kara Nara ve Kıran Kırana adlı telif eserlerini Mike Hammer serisine ekler.
Mayk Hammer Mike Hammer'a Karşı
Spillane’nin Mike Hammer karakteri ile Kemal Tahir’in Mayk Hammer’ının da bu çerçevede karşılaştırmalı okuması yapılabilir. Kemal Tahir’in Mayk Hammer’ı da Spillane’nin karakterinin özelliklerini sürdürmekle beraber pek çok yönden yerlileşir. Öncelikle belirtilmelidir ki Türk polisiyesinde özel dedektiflik mesleği yaygınlaşamaz; bu durum devlete duyulan saygıyla beraber Amerikan kapitalizminin tam manasıyla benimsenmemesiyle de ilişkidir. Dolayısıyla Kemal Tahir’in kahramanı, Spillane’nin aksine polise daha çok muhtaçtır; birlikte hareket ederler.
- Kemal Tahir'in Hammer serisi daha başarılıdır.
- Spillane’de tekdüze bir anlatım öne çıkarken Kemal Tahir’in tasvir ve benzetmelerle edebi etkiyi sağladığı söylenebilir.
- Yerel ağza ait “Ulan temeline tükürdüğüm”, “köpoğlusu” gibi birtakım sözlerin kullanılması, yabancı bir karakterde eğreti dursa da bu sayede okura aşina olduğu bir dünya sunulur.
Sonuç olarak, Kemal Tahir'in polisiye romanları, popüler edebiyatın sadece bir kazanç kapısı olmadığını, aynı zamanda toplumsal ve kültürel değerlerin yansıtıldığı bir alan olduğunu gösteriyor. Yazarın Mike Hammer uyarlamaları ve özgün polisiye eserleri, Türk edebiyatında bu türün gelişimine önemli katkılar sağlamıştır. Kemal Tahir'in bu alandaki çalışmaları, edebiyat sosyolojisi açısından da incelenmeye değerdir.