İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın balistik füze üretiminin, Washington ile Tahran arasında süren nükleer anlaşma müzakerelerinin bir parçası olması gerektiğini savundu. Bu açıklama, bölgedeki gerilimi tırmandırabilecek önemli bir çıkış olarak değerlendiriliyor.
Netanyahu'dan Sert Eleştiriler
Batı Kudüs'te düzenlenen bir konferansta konuşan Netanyahu, ABD ile İran arasında nükleer anlaşmaya varılması için yürütülen müzakerelere dair önemli açıklamalarda bulundu. Olası bir anlaşmada İran'ın nükleer tesislerinin tamamen devre dışı bırakılması gerektiğini vurgulayan Netanyahu, "Gerçek anlamda işe yarayacak bir anlaşma, İran'ın 'nükleer silah için uranyum zenginleştirme kapasitesini' ortadan kaldıran bir anlaşmadır" ifadelerini kullandı. Netanyahu, müzakerelerde İran'ın balistik füze üretiminin de masada olması gerektiğini savunarak, konunun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.
İran'dan Yanıt Gecikmedi
Netanyahu'nun bu açıklamalarına İran'dan yanıt gecikmedi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Washington ile Tahran arasında yürütülen müzakerelerde İran'ın savunma ve füze kabiliyetleri konusunun gündeme gelmediğini ve gelmeyeceğini belirtti. Bu durum, iki ülke arasındaki görüş ayrılıklarının ne kadar derin olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Müzakere Süreci Nasıl İlerledi?
İran ile ABD arasındaki müzakere süreci oldukça inişli çıkışlı bir grafik sergiledi. Süreçte yaşanan önemli gelişmeler şöyleydi:
- ABD Başkanı Donald Trump, 2018'de ülkesini İran ile nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekti.
- Trump, Mart ayında İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'e doğrudan nükleer müzakere çağrısında bulunan ve tehditler içeren bir mektup gönderdi.
- Mektuba İran, Umman üzerinden yanıt verdi.
- Tahran ile Washington, mektup trafiğinin ardından önce Umman'da (12 Nisan), daha sonra Roma'da (19 Nisan) dolaylı görüşmeler yaptı.
- Her iki taraf da müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini açıkladı.
- 26 Nisan'da Umman'ın başkenti Muskat'ta hem uzmanlar düzeyinde teknik müzakereler hem de üst düzey diplomatik görüşmelerin üçüncü turu gerçekleştirildi.
Bölgesel Güvenlik Açısından Önemi
Netanyahu'nun açıklamaları, bölgedeki güvenlik dengeleri açısından büyük önem taşıyor. İran'ın nükleer programı ve balistik füze kapasitesi, uzun zamandır İsrail ve diğer bölge ülkeleri için endişe kaynağı olmuştur. Bu nedenle, Netanyahu'nun bu konuyu müzakere masasına taşıma çabası, İsrail'in güvenlik kaygılarını gidermeye yönelik bir adım olarak değerlendirilebilir.
Netanyahu'nun İran'ın balistik füze programının nükleer müzakerelere dahil edilmesi gerektiği yönündeki ısrarı, bölgedeki gerginliği artırabilir. Ancak, İsrail'in güvenlik endişelerini gidermek ve daha kapsamlı bir anlaşma zemini oluşturmak için bu konunun ele alınması gerektiği de savunulabilir. Önümüzdeki günlerde müzakere sürecinin nasıl ilerleyeceği ve tarafların hangi adımları atacağı merakla bekleniyor.