Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İstanbul'u etkileyen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından Marmara'da beklenen büyük depremi sona erdirdiğini iddia etti. Dün yaşanan 4.6'lık sarsıntının ardından "Sabaha kadar uyumayacağım" diyen Prof. Dr. Ahmet Ercan'a yanıt veren Üşümezsoy, "Bırakın o uyumasın. İstanbullu mışıl mışıl uyusun" şeklinde konuştu.
Deprem Tartışması Alevlendi
Türkiye'nin önde gelen jeoloji uzmanlarından Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ile Prof. Dr. Ahmet Ercan arasındaki deprem yorumları tartışması yeniden gündeme geldi. Üşümezsoy'un 6.2'lik depremin Marmara'daki büyük deprem riskini ortadan kaldırdığı yönündeki açıklamaları, kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı. Ahmet Ercan'ın ise 4.6'lık deprem sonrası yaptığı uyarılar, endişeyi artırdı.
Peki, bu iki farklı görüşün arkasında yatan bilimsel dayanaklar neler? Üşümezsoy, Marmara Denizi'ndeki fay hatlarının hareketliliğini ve enerji boşalımını farklı bir perspektifle değerlendirirken, Ercan ise bölgedeki gerilimin devam ettiğini ve dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor.
İstanbul Depreme Hazır mı?
Bu tartışmaların ortasında, İstanbul'un depreme ne kadar hazır olduğu sorusu da önemini koruyor. Uzmanlar, binaların depreme dayanıklılığı, acil durum planları ve halkın bilinçlendirilmesi gibi konularda yapılması gereken çok şey olduğunu belirtiyor. İstanbul'da yaşayanların deprem konusunda bilinçli olması ve gerekli önlemleri alması hayati önem taşıyor.
- Binaların deprem dayanıklılık testleri yapılmalı
- Acil durum çantaları hazırlanmalı
- Deprem anında yapılması gerekenler öğrenilmeli
Sonuç
Şener Üşümezsoy'un "İstanbullu mışıl mışıl uyusun" açıklaması, kamuoyunda rahatlama yaratırken, diğer uzmanların uyarıları ise tedbiri elden bırakmamak gerektiğini gösteriyor. Unutmamalıyız ki, deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek ve gerekli önlemleri almak, olası bir felaketin etkilerini en aza indirmek için en önemli adımdır. İstanbul'un depreme hazırlıklı olması, sadece binaların sağlamlığıyla değil, aynı zamanda halkın bilinçli ve hazırlıklı olmasıyla da mümkün olacaktır. Bu konuda yetkililerin ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği büyük önem taşıyor.