Sırrı Süreyya Önder Vefatı: Kardeşimi Kaybettim!
Gündem

Sırrı Süreyya Önder Vefatı: Kardeşimi Kaybettim!


04 May 20255 dk okuma9 görüntülenmeSon güncelleme: 15 May 2025

Günler gerçekten de ağır ve ölüm haberleriyle dolu. Hem teyzemi hem de Sırrı Süreyya Önder'i aynı gün, birbirine yakın saatlerde kaybetmek bu gerçeği daha da acıttı. Biri özel, diğeri hem özel hem de toplumsal tarihim açısından çok önemli olan iki değeri aynı gün içinde yitirdim. Üstelik bu kayıplar, iki ay önce yitirilmiş bir ablanın acısının üzerine geldi.

Sırrı Süreyya Önder'in Ardından

Mustafa Kemal Erdemol'un bu satırları, Sırrı Süreyya Önder'in ani vefatının yarattığı derin üzüntüyü gözler önüne seriyor. Sırrı Süreyya Önder, sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir sanatçı, yazar ve aktivist olarak da tanınıyordu. Onun kaybı, sadece yakınlarını değil, Türkiye'nin düşünce ve sanat dünyasını da derinden etkiledi.

Sırrı Süreyya Önder'in çok yönlü kişiliği, onu farklı kesimlerden insanlarla bir araya getirmeyi başarıyordu. O, sadece kendi fikirlerini savunmakla kalmıyor, aynı zamanda farklı görüşlere de saygı duyuyordu. Bu özelliği, onu Türkiye'deki kutuplaşmanın üstesinden gelmeye çalışan önemli bir figür haline getiriyordu.

Sırrı Süreyya Önder Kimdi?

Sırrı Süreyya Önder, 7 Temmuz 1962'de Adıyaman'da doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde okurken 12 Eylül askeri darbesiyle tutuklandı ve uzun yıllar cezaevinde kaldı. Cezaevinden çıktıktan sonra sinemayla ilgilenmeye başladı ve birçok filmde senarist, yönetmen ve oyuncu olarak görev aldı. Siyasete de atılan Önder, 2011 yılında bağımsız milletvekili olarak Meclis'e girdi. Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kurucuları arasında yer alan Önder, partinin önemli isimlerinden biriydi.

Sırrı Süreyya Önder'in Mirası

Sırrı Süreyya Önder'in vefatı, Türkiye'nin siyasi ve kültürel hayatında büyük bir boşluk yarattı. Onun mirası, barış, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamaya devam edecek. Mustafa Kemal Erdemol'un dediği gibi, "Güle güle Sırrı, güle güle kardeşim..."