Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, özellikle çocuklar ve gençler üzerindeki potansiyel olumsuz etkileri giderek daha fazla tartışılıyor. Bu durum, birçok ülkeyi sosyal medya platformlarına yönelik düzenlemeler ve kısıtlamalar getirmeye yöneltiyor. Avusturya'nın okullarda cep telefonu kullanımını yasaklama kararı, bu konudaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Peki, hangi ülkeler gençleri koruma amacıyla sosyal medyaya kısıtlama getiriyor ve bu kısıtlamaların gerekçeleri neler?
Sosyal Medyanın Gençler Üzerindeki Etkileri
Araştırmalar, sosyal medya ve akıllı telefonların aşırı kullanımının gençler üzerinde çeşitli olumsuz etkilere yol açabileceğini gösteriyor. Bunlar arasında anksiyete, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu ve depresyon gibi ruh sağlığı sorunlarının yanı sıra, kötü duruş ve obezite gibi fiziksel sağlık sorunları da bulunuyor. Ayrıca, sosyal medya ortamında karşılaşılan manipülasyon, dijital zorbalık, dezenformasyon ve nefret söylemi gibi unsurlar da gençlerin psikolojik gelişimini olumsuz etkileyebiliyor.
- Anksiyete ve depresyon riskini artırması
- Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna yol açabilmesi
- Fiziksel sağlık sorunlarına (obezite, kötü duruş) neden olabilmesi
- Dijital zorbalık ve manipülasyona maruz kalma riskini artırması
Bu nedenlerle birçok ülke, gençleri sosyal medyanın potansiyel zararlarından korumak amacıyla çeşitli önlemler alıyor.
Avrupa'da Sosyal Medya Kısıtlamaları
Avrupa'da birçok ülke, çocukların sosyal medya kullanımını düzenlemek amacıyla çeşitli yasalar yürürlüğe koymuş durumda. Örneğin, çoğu ülkede belirli yaştaki çocukların sosyal medya hesabı kullanabilmesi için ebeveyn izni gerekiyor. Avusturya'da ise 1 Mayıs'tan itibaren ilk ve ortaokullarda cep telefonu ve akıllı saat gibi dijital cihazların kullanımı yasaklanacak. Bu düzenlemeye göre, öğrenciler okulda bulundukları süre boyunca bu cihazları kullanamayacak, sadece aileleriyle kısa süreli iletişim kurmalarına izin verilecek.
Fransa'da ise 2023 yılında 15 yaşın altındaki çocukların sosyal medya hesabı oluşturabilmeleri için ebeveyn izni şartı getirildi. Hatta Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron başkanlığındaki bir komisyon, 11 yaş altına cep telefonu, 13 yaş altına ise internet bağlantılı telefon yasağı gibi daha sıkı kurallar getirilmesi önerisinde bulundu.
Almanya'da da 16 yaşından küçüklerin sosyal medya kullanımı için ebeveyn izni gerekiyor. Ancak, bu onayın verilip verilmediğinin kontrolü zor olduğu için düzenlemenin uygulanmasında zorluklar yaşanıyor. Belçika'da ise ebeveyn izniyle sosyal medya hesabı açılabilmesi için asgari yaş 13 olarak belirlenmiş durumda.
Amerika ve Asya'da Durum
Amerika kıtasında da bazı ülkeler, sosyal medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini dikkate alarak çeşitli düzenlemeler yapmaya karar verdi. ABD'de California, Florida, Indiana, Louisiana, Minnesota, Ohio, South Carolina ve Virginia gibi eyaletlerde okullarda cep telefonuna erişim kısmen ya da tamamen yasaklanmış durumda. Florida, devlet okullarında ders sırasında cep telefonu kullanımını yasaklayan ve Wi-Fi'lerden sosyal medyaya erişimi engelleyen yasayı 2023'te kabul ederek bu konuda öncü oldu.
Asya ve Avustralya'da ise durum daha farklı. Avustralya Senatosu, 28 Kasım 2024'te 16 yaşın altındaki çocukların sosyal medyaya erişimini yasaklayan bir yasa tasarısını kabul etti. Bu yasa, sosyal medya şirketlerine düzenlemeleri yapmaları için 12 aylık bir süre tanıyor. Yasağa uymayan şirketler ise yaklaşık 33 milyon dolara kadar para cezasıyla karşı karşıya kalabilecek.
Endonezya Sağlık Bakanlığı da Avustralya'nın bu kararını örnek alarak benzer bir adımı değerlendirebileceğini açıkladı. Hindistan'da ise sosyal medya platformlarına erişim için yaş sınırlaması bulunmuyor. Ancak, 2023 tarihli Dijital Kişisel Verilerin Korunması Yasası kapsamında 18 yaşın altındaki çocukların, kişisel verilerinin işlenmesi için "doğrulanabilir ebeveyn onayı" almaları gerekiyor.
Sosyal medyanın gençler üzerindeki etkileri konusunda artan farkındalık, dünya genelinde çeşitli düzenlemelerin ve kısıtlamaların hayata geçirilmesine yol açıyor. Ülkeler, gençlerin sağlıklı gelişimini desteklemek ve onları sosyal medyanın potansiyel zararlarından korumak amacıyla farklı yaklaşımlar benimsemeye devam ediyor. Bu süreçte, ebeveynlerin, eğitimcilerin ve sosyal medya platformlarının iş birliği yapması, daha etkili ve sürdürülebilir çözümlerin üretilmesine katkı sağlayacaktır.