11 Mayıs 2025 Pazar

Türkiye'de Protesto Baskısı: Öğrenci ve Gazetecilere Yargı Şoku!

Türkiye'de son dönemde yaşanan protestoların ardından başlatılan yargılamalar, özellikle öğrenci ve gazeteciler üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), bu yargılamaların ifade ve toplanma özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. HRW'nin raporu, Türkiye'deki hukuk sisteminin protesto hakkını kullanan bireyleri sindirme aracı olarak kullanıldığına dair endişeleri artırıyor.

Protestolar ve Yargılamalar: Ne Oluyor?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını protesto eden yüzlerce kişi, 18 Nisan'da başlayacak olan kitlesel davalar kapsamında hakim karşısına çıkacak. Toplamda 819 kişi hakkında dava açılmış durumda ve ilk duruşmalarda öğrenciler, gazeteciler ve foto muhabirleri gibi farklı kesimlerden 189 kişi yargılanacak. Sanıklara yöneltilen suçlamalar arasında kanuna aykırı gösteri, dağılma ihtarına rağmen dağılmamak, ateşli silah veya benzeri alet taşımak, yüzünü gizlemek ve suç işlemeye alenen tahrik gibi iddialar bulunuyor. Ancak HRW, iddianamelerde somut delillerin yetersizliğine dikkat çekiyor.

İstanbul Valiliği'nin protesto yasaklarına rağmen, binlerce kişi barışçıl gösteriler düzenledi. Ancak bu gösterilere katılanlar hakkında da davalar açıldı. HRW'nin incelediği video kayıtlarında, polisin kalabalığı dağıtmak için yakın mesafeden biber gazı sıktığı, biber gazı kapsülleri kullandığı ve protestoculara şiddet uyguladığı görülüyor. Gözaltına alınanlardan bazıları ise darp ve sözlü şiddete maruz kaldıklarını iddia ediyor. Hatta bir kadın, cinsel tacize uğradığını belirtiyor. HRW, bu iddiaların derhal soruşturulması gerektiğini vurguluyor.

Gazeteciler ve Sosyal Medya Paylaşımları Hedefte

Protestoları izlemekle görevli sekiz gazeteci de protestocu olarak değerlendirilerek yargılanıyor. İddianamelerde bu kişilerin gazeteci olduklarına dair bir ifadeye yer verilmemesi dikkat çekiyor. Ayrıca, sosyal medya paylaşımlarıyla "suç işlemeye alenen tahrik" ettikleri gerekçesiyle yargılanan 20 kişi bulunuyor. Bu paylaşımların çoğunlukla şiddet içermeyen, protestoya çağrı yapan veya hükümeti eleştiren ifadelerden oluştuğu belirtiliyor.

Uluslararası Hukuk ve AİHM Kararları

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), son 15 yıl içinde Türkiye'yi 70'ten fazla davada mahkûm etti. Bu kararların tamamı, protestolara yönelik orantısız müdahaleler ve hukuka aykırı yargılamalarla ilgiliydi. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye’ye Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun AİHM içtihatlarına uygun hale getirilmesi çağrısında bulundu.

HRW Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson, "Ortada somut bir suç delili yokken bu kadar hızlı ve yaygın yargılamaların başlatılması, asıl amacın barışçıl protestolara katılanlara gözdağı vermek olduğunu düşündürüyor. Bu bir hukuk devleti uygulaması değildir" dedi. Williamson, savcılığa bu davaları düşürme çağrısı yaptı.

Türkiye'de yaşanan bu gelişmeler, ifade ve toplanma özgürlüğünün ne kadar kırılgan bir zeminde olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. HRW'nin raporu, uluslararası kamuoyunun bu konuya daha fazla dikkatini çekmeyi amaçlıyor. Hukukun üstünlüğünün sağlanması ve temel hak ve özgürlüklerin korunması için adımlar atılması büyük önem taşıyor.

İlgili Haberler