İnatçı filminin çekildiği tarihi köprü tehdit altında

inatci-filminin-cekildigi-tarihi-kopru-tehdit-altinda-xrOiz4dU.jpeg

Aydın’ın Söke ilçesinde bulunan ve Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı ‘İnatçı’ filmine de ev sahipliği yapan tarihi Taşköprü, yıkılma tehdidi yaşıyor.

Aydın’ın Söke ilçesinde bir zamanlar deve kervanlarının geçtiği, 1988 yılında da Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı ‘İnatçı’ filminin birçok sahnesinin çekildiği Taşköprü şimdilerde yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya…

Geçen günlerde meydana gelen yağmurlar ile Büyük Menderes Nehri’ne insan kaynaklı olarak atılan çöpler, ağaç kütükleri ve kargılar nedeniyle menfezleri tıkanan Taşköprü, ekipler tarafından temizlenmesine rağmen tekrar yağan yağmurlar ile yıkılma tehdidi altına girdi.

“YÜZER BARİYER KONULMALI”

Ekosistemi Koruma ve Doğa Severler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü, tarihi köprünün korunması adına yüzer bariyer yapılmasını talep etti.

Taşköprü’nün eski hali.

Sürücü, şunları söyledi:

* Büyük boyuttaki ağaç kütükleri köprünün menfezlerini tıkadığından, ardı sıra gelen çöpler ve diğer atıklar köprünün arkasında birikip, büyük bir çöp adası oluşturarak Taşköprü’ye baskı yapıp, yıkılma tehdidi oluşturmaktaydı. Atıklarla su yüzeyi görülmeyen nehirde binlerce balığın öldüğü tespit edilmişti. Yapılan uyarılarla, iki ay önce köprüdeki çöpler kepçelerle temizlemişti. Ancak yağmurlarla yine çöpler ve ağaç kütükleri vb. atıklar Taşköprü’nün arkasında birikmeye başladı ve köprüyü tehdit etmeye devam ediyor.

* Suyun menfezler tıkalı olması nedeniyle Taşköprü’yü aşarak devam edeceği, önceki durumundan bilinmektedir. Dolayısıyla biriken tüm çöpler suyla birlikte Ege Denizi’ne ulaşacaktır. Ağır ağaç kütükler ise su altından köprüyü baskı yapmaya devam edecektir.

* Çöplerin ve atıkların sürekli olarak Taşköprü’ye olan tehdidinin ortadan kaldırılması, Söke Regülatörünün önünde başarıyla uygulanan yüzer bariyer sisteminin aynısını buraya da yapmasıyla çözülecektir. En doğrusu da vatandaşların doğaya çöp atmamasıdır. Atılan her çöpün birikerek doğaya ne kadar zarar verildiği, canlıları nasıl etkilediği, denizleri, gölleri nasıl kirlettiği bilinmeli ve bu konuda bilinçlendirme yapılarak duyarlı insan sayısı çoğaltılmalıdır. Ne doğamız kirlensin ne de tarihimiz yok olsun. (İHA)