Aytunç Erkin'den Selvi'ye İmamoğlu Konseyi Göndermesi: Neler Oluyor?
Gazeteci Aytunç Erkin, Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi'nin Ekrem İmamoğlu'nun Silivri'den iki ayrı konsey yönettiği iddiasına dikkat çekici bir yanıt verdi. Erkin, Selvi'nin iddialarını eleştirirken, AKP'nin kuruluş dönemlerine gönderme yaparak tartışmayı farklı bir boyuta taşıdı. Bu durum, siyaset kulislerinde büyük yankı uyandırdı.
Aytunç Erkin'den Sert Yanıt
Aytunç Erkin, Nefes Gazetesi'ndeki köşesinde "İmamoğlu’nun 'yolu' Kurtlar’ın 'konseyi" başlıklı yazısıyla Abdulkadir Selvi'nin iddialarına cevap verdi. Erkin, yazısında Kurtlar Vadisi dizisindeki Baron Mehmet Karahanlı'nın konseyini hatırlatarak, Selvi'nin İmamoğlu üzerinden yarattığı algıya karşı çıktı. Erkin, Selvi'nin bu türden iddialarının kamuoyunu yanlış yönlendirme potansiyeli taşıdığını savundu.
Erkin'in yazısında dikkat çeken bazı noktalar:
- Selvi'nin iddialarının dayanağı nedir?
- İmamoğlu'nun konsey kurduğu iddiası ne kadar gerçekçi?
- AKP'nin kuruluş dönemlerindeki benzer tartışmalar nelerdi?
AKP'nin Kuruluş Yıllarına Gönderme
Aytunç Erkin, yazısının devamında AKP'nin kuruluş yıllarına da değinerek, o dönemde yaşanan benzer tartışmaları hatırlattı. Erkin, AKP'nin de kuruluş sürecinde çeşitli eleştirilere maruz kaldığını ve bu türden "konsey" iddialarının o dönemde de gündeme geldiğini belirtti. Bu gönderme, Selvi'nin İmamoğlu üzerinden yaptığı eleştirilerin aslında yeni olmadığını ve siyasi tarihin tekrarından ibaret olduğunu vurgulamayı amaçlıyor.
Siyasi Kulislerde Yankı Uyandırdı
Aytunç Erkin'in Abdulkadir Selvi'ye verdiği bu sert yanıt, siyasi kulislerde geniş yankı buldu. Birçok siyaset yorumcusu, Erkin'in çıkışının zamanlamasının manidar olduğunu ve İmamoğlu'na yönelik artan baskılara karşı bir duruş sergileme amacı taşıdığını ifade etti. Tartışmanın önümüzdeki günlerde daha da alevlenmesi bekleniyor.
Bu olay, Türk siyasetinde medyanın ve gazetecilerin rolünü bir kez daha gözler önüne serdi. Gazetecilerin, siyasi figürler arasındaki tartışmalara müdahil olması ve farklı bakış açılarını ortaya koyması, kamuoyunun bilgilendirilmesi açısından büyük önem taşıyor. Aytunç Erkin'in bu çıkışı, sadece bir yanıt değil, aynı zamanda siyasi arenada bir denge unsuru olarak da değerlendirilebilir.
