Jeopolitik Analiz: Dünya Nereye Gidiyor? Zor Zamanlar mı?
Dünya

Jeopolitik Analiz: Dünya Nereye Gidiyor? Zor Zamanlar mı?


01 June 20255 dk okuma18 görüntülenmeSon güncelleme: 02 June 2025

Amerikalı tarihçi Dr. Hal Brands, jeopolitikayı "demokratik" ve "otokratik" olmak üzere iki ayrı kola ayırıyor. Bu ayrım, Amerikan yönetiminin dünyayı revizyonist ve otokratik güçlerle liberal ve demokratik güçler şeklinde iki bloka ayırmasındaki ideolojik mantığı takip ediyor. Brands'ın bu ayrıştırmayı jeo-politikaya taşıması, Halford Mackinder'in (1861-1947) izinden giden biri olması sebebiyle şaşırtıcı değil.

Mackinder'in İzinden Giden Bir Jeopolitik Yaklaşım

Avrasya'yı "Dünya Adası" olarak tanımlayan Mackinder, "Tarihin Coğrafî Dönüm Noktası-Ekseni/The Geographical Pivot of History" adlı makalesinde Anglo-Sakson jeo-politiğinin temellerini atmış ve modern "güçler dengesi" adlı formasyonun mimarı olmuştur. İngiliz jeo-politikçi Mackinder'in asıl hedefi, deniz gücüne sahip Britanya ve ABD'nin "küresel kara hâkimiyetlerini" nasıl sağlayacağıdır. Bu hedef doğrultusunda, Avrasya'nın kontrolü stratejik bir öneme sahiptir.

Avrasya'yı Böl ve Yönet Stratejisi

Batı'nın hezimetle sonuçlanan Moskova seferlerinden ders çıkaran Mackinder, 1919'da yayımladığı "Demokratik İdealler ve Gerçek" kitabında Anglo-Saksonlara Avrasya'yı bölünmüş halde tutmayı önerir. Bunun yolu da kıtada Rusya-Çin, Çin-Japonya, Almanya-Rusya veya Hindistan-Çin gibi aktörler arasında çatışma ve rekabete dayalı bir "güç mücadelesi"ni canlı tutmaktan geçiyor. Bu strateji, kıta üzerindeki büyük güçlerin bir araya gelerek bir ittifak oluşturmasını engellemeyi amaçlıyor.

Açık deniz güçleri olan Britanya ve ABD, devreye soktukları bu stratejiyle Kuzey Buz Denizi'nden Hindistan Okyanusu'na, Pasifik kıyılarından Portekiz'e kadar ulaşan büyük Avrasya kıtasını bölerek yönettiler. Kıtanın büyük güçlerinin ittifak kurmasını engellediler. Bu durum, Batı'nın küresel hegemonyasını sürdürmesine olanak sağladı. Ancak günümüzde, bu dengelerin değişmekte olduğu ve yeni ittifakların ortaya çıkabileceği bir dönemden geçiyoruz. Jeopolitik analizler, bu değişimleri anlamak ve geleceğe yönelik stratejiler geliştirmek için kritik öneme sahip.