
Müsilaj Kabusu Bitiyor Mu? Uzmanlardan Kritik Arıtma Uyarısı!
Marmara Denizi'nde yeniden gündeme gelen müsilaj sorunu, uzmanları endişelendiriyor. Özellikle kentsel ve endüstriyel atık suların yetersiz arıtılması, bu sorunun kalıcı hale gelmesine neden olabilir. Uzmanlar, sadece arıtma değil, aynı zamanda geri kazanım politikalarının da hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Müsilaj Sorunu ve Arıtma Tesislerinin Önemi
Müsilaj, denizlerdeki aşırı alg çoğalması sonucu ortaya çıkan ve deniz yaşamını tehdit eden bir sorun. Bu durum, özellikle atık suların yeterince arıtılmadan denize deşarj edilmesiyle tetikleniyor. Uzmanlar, arıtma tesislerinin sayısının artırılması ve mevcut tesislerin de daha etkin çalışması gerektiğini belirtiyor. Aksi takdirde, müsilaj sorununun Marmara Denizi için kalıcı bir tehdit oluşturabileceği uyarısında bulunuyorlar.
Denetimler Artıyor, Cezalar Kesiliyor
Müsilaj Bilim ve Teknik Kurulu'nun kararları doğrultusunda, Marmara kıyısındaki 7 ildeki belediyeler, 22 maddelik eylem planı kapsamında ileri biyolojik arıtma tesislerini tamamlamakla yükümlü. Ancak, bugüne kadar sunulan 169 projeden sadece 42'si tamamlanmış durumda. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ise denetimlerini sıklaştırmış durumda. Bugüne kadar 272 binden fazla işletme ve deniz aracı denetlenmiş ve 1,8 milyar TL'den fazla idari ceza uygulanmıştır. Ayrıca, 268 işletme de kapatılmıştır.
2025 Ocak ayında yapılan denetimlerde ise 62 tesisin sınır değerleri aştığı, 11 belediye ve işletmenin ise atık suyu arıtmadan deşarj ettiği tespit edilmiştir. Bu durum, sorunun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor.
- Arıtma tesislerinin yetersizliği
- Denetimlerin sıklaştırılması
- Cezai yaptırımların uygulanması
Çözüm Önerileri ve Gelecek Beklentileri
Müsilaj sorununun çözümü için sadece arıtma tesislerinin iyileştirilmesi yeterli değil. Aynı zamanda, atık su geri kazanım projelerinin de hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu sayede, hem su kaynakları korunacak hem de denizlere deşarj edilen atık miktarı azaltılacaktır. Uzmanlar, bu konuda kamuoyunun bilinçlendirilmesinin ve bireysel olarak da su tasarrufu önlemlerinin alınmasının önemine dikkat çekiyor.
Marmara Denizi'nin geleceği için umutlu olmak mümkün. Ancak, bunun için tüm paydaşların (belediyeler, sanayi kuruluşları, vatandaşlar) sorumluluk alması ve gerekli adımları atması gerekiyor. Aksi takdirde, müsilaj sorunu Marmara Denizi için kalıcı bir tehdit olmaya devam edecektir.