
Uçum'dan CHP'ye Sert Eleştiri: Demokrasi Karşıtı İddiası!
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamalarla CHP'ye yönelik sert eleştirilerde bulundu. Uçum, CHP'nin muhalefet çizgisini "demokrasi karşıtı" olarak nitelendirirken, kullanılan üslubun "kabadayı repertuarı" olarak tanımlanabileceğini belirtti. Bu açıklamalar, siyaset gündeminde geniş yankı uyandırdı.
CHP'nin Muhalefet Anlayışı Eleştirisi
Mehmet Uçum, paylaşımında, demokratik muhalefetin sınırlarını çizerek, suç işleyerek muhalefet yapılamayacağını vurguladı. Demokratik muhalefetin; seçimler, alternatif politikalar, eleştiri, toplantı ve gösteri gibi unsurlardan oluştuğunu ve hukuk sınırları içinde kalması gerektiğini ifade etti. Özellikle İstanbul'daki bazı belediyelere yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarının ardından CHP yöneticilerinin dilinin ve pratiğinin demokratik muhalefetle ilgisiz bir yere savrulduğunu savundu. Uçum, İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik sözleri de örnek göstererek, CHP yönetiminin demokratik eleştiri dilinden vazgeçtiğini iddia etti.
Uçum'un açıklamalarından satır başları:
- "Suç işleyerek demokratik muhalefetlik yapılamaz."
- "CHP yönetimi ağırlıklı olarak demokratik muhalefet pozisyonunu terk etmiş görünüyor."
- "Siyasal iletişimde 'kabadayı repertuarı' denebilecek bir üslup CHP yönetiminin diline hakim olmuş durumda."
"Kabadayı Üslubu" ve Statü Kaybı Korkusu
Uçum, CHP'nin kullandığı üslubu "kabadayı repertuarı" olarak nitelendirerek, bu tarzın statü kaybetme korkusu ve yüzleşmekten kaçınma olarak kabul edildiğini belirtti. Tehdit, hakaret, hukuka aykırılığa tahrik ve teşvik dilinin belirlediği bir muhalefetin demokratik kabul edilemeyeceğini vurguladı. Bu tür bir dilin suç üreteceğini ve demokratik siyasetin dili olamayacağını ifade etti.
Siyasal tecrübelerin, eleştiri sınırlarını aşan yıkıcı muhalefet dili ve suç işleyerek muhalefet yapmanın demokratik toplumda kitlesel karşılık bulmadığını gösterdiğini belirten Uçum, suç işlemeyi esas alan bir muhalefet tarzıyla demokratik siyaset yapılamayacağını ve seçimlerde ciddi bir iktidar seçeneği olunamayacağını savundu. Pozitif hukuku tanımayanların toplum nezdinde hem karşı çıktıkları hukuktan kaynaklanan hakları talep etmelerinin meşru görülmeyeceğini hem de değişim taleplerinin dikkate alınmayacağını ifade etti.
Demokratik Muhalefetin Sınırları ve Beklentiler
Elbette demokratik muhalefetin yapıcı eleştiri hakkının tartışılmaz olduğunu belirten Uçum, eleştirinin pozitif olması ve demokratik sisteme katkı yapması gerektiğini vurguladı. Halka hizmet programının denetimine dönük eleştirinin pozitif ve yapıcı bir eleştiri olduğunu, bir yasama işleminin ya da bir yürütme kararının isabetli olmadığına ilişkin itirazın doğru öneri de içeriyorsa katkı yapan eleştiri olacağını, uygulamaların yenilenmesine ilişkin eleştirilerin yenilikle ilgili somut yaklaşım taşıyorsa ilerletici bir eleştiri olacağını örnek olarak gösterdi.
Sadece karşıtlık üzerine kurulu eleştirinin yani salt negatif eleştirinin dahi hukuk sınırları dışına çıkmadıkça demokratik muhalefetin gereği kabul edileceğini belirten Uçum, saldırganlık diliyle, suç sayılan söylemlerle, kışkırtıcılık yaparak, hedef göstererek yapılan muhalefetin hiçbir demokratik değeri olmayacağını ve bu tür bir muhalefetin demokrasi karşıtlığı olduğunu ifade etti. Uçum, CHP'nin mevcut temsil alanlarının, eğer demokrasiye inanıyorlarsa bir an önce demokrasi ve hukuk sınırları içinde muhalefet diline ve pratiğine dönmesi gerektiğini vurguladı.
Mehmet Uçum'un bu sert eleştirileri, siyaset arenasında yeni tartışmaları beraberinde getirecek gibi görünüyor. CHP'nin bu eleştirilere nasıl bir yanıt vereceği ve siyasi arenadaki dengelerin nasıl etkileneceği merak konusu.