İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) 39 ilçede 480 eczacıyla yaptığı araştırmaya göre, eczacıların yüzde 99,6’sı ilaç tedarikinde güçlük çekiyor.
İPA’nın yaptığı İstanbul’da Eczacılar Araştırması, eczacıların gözünden son dönemde artan ilaç tedariki sorununu gündeme getirdi. Eczacılarla 20-25 Aralık tarihleri arasında, telefon üzerinden görüşüldü.
Eczacılar en büyük sorunun, çocuk hastalıkları ilaçlarında yaşandığını söyledi. İkinci sırada ise solunum yolu, kalp ve damar hastalıkları ile ilgili ilaçlar yer alıyor.
EN ÖNEMLİ SEBEBİ DÖVİZ KURUNDAKİ ARTIŞ
Diyabet, kanser, ruh ve sinir hastalıkları ilaçları tedarikinde de ciddi sıkıntıların yaşandığı görüldü.
Eczacılar, tükenen ilaçların yenilerini ortalama üç haftada rafa koyabildiklerini söyledi.
Eczacılara, ilaçlardaki tedarik sorununun sebepleri sorulduğunda, üç neden öne çıktı.
Yüzde 77,2’si en önemli sebebinin döviz kurundaki artışlar, yüzde 45,9’u sağlık bakanlığının uyguladığı ilaç fiyatlandırma politikaları, yüzde 34,9’u ise hammadde sıkıntısı olduğunu söyledi.
Eczacılara göre, 161 ilaçta, yaklaşık üç aydır tedarik sorunu bulunuyor. Bunların yüzde 60’ını ithal ilaçlar oluşturuyor.
Eczacıların yüzde 64,6’sı bu durumdan Sağlık Bakanlığı’nı, yüzde 52,2’si yabancı ilaç şirketlerini, yüzde 47,8’i ise yerli ilaç firmalarını sorundan sorumlu görüyor.
ECZACILAR: İLAÇLARA ZAM YAPILMASI KAÇINILMAZ
Eczacılar sorunun çözümüyle ilgili fikirlerini de dile getirdi.
Yüzde 58,5’i ilaç fiyatlandırması için kullanılan sabit döviz kurunun yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti.
Şubat ortasında düzenlenen sabit kur fiyatlandırmasının (15 Şubat’ta 1 avro bedeli, yüzde 37,43’lük bir artışla 6,2925 TL’ye çıkarıldı) sene başında ve yılda üç veya daha fazla kez yapılması gerektiğini söyledi.
Eczacıların yüzde 19,6’sı ilaçlara zam yapılmasının kaçınılmaz olduğunu belirtirken, yüzde 13,4’ü stokçuluk, üretim ve dağıtım gibi konularda denetimlerin artırılması gerekliliğinden bahsetti.
“HASTALARIMIZI GERİ ÇEVİRMEK ZORUNDA KALIYORUZ”
Eczacılar, araştırmacılarla yaşadıklarını sorunları şöyle anlattı:
* “Yıllardır sorun yaşardık ama bu sene inanılmaz boyutlara geldi. Üç aydır sorun yaşıyoruz ama son 2 aydır inanılmaz bir boyuta geldi.
* Stokçuluk yapıyorlar gibi söylentiler oluyor ama Türkiye’de 24 bine yakın eczane var. 7 bini İstanbul’da.
* Türkiye’deki en büyük ecza deposuna bir üründen 200 tane geliyor. Eczane başına bir tane bile ilaç düşmüyor. Birer tane dahi alamadığımız ilaçlar var.
* Depoya soruyoruz, çoğu ilacın depoya gelmediğini söylüyorlar. Hastalarımız karşı biz de mahcup oluyoruz.
* Vermek istemediğimizi sanıyorlar ama öyle bir şey yok. Hastalarımızı geri çevirmek zorunda kalıyoruz.
‘BULUNMAYAN İLAÇTAN ECZACI SORUMLU DEĞİL’ YAZILARI ASIYORUZ
* “Birçok ilaç piyasada yok şu anda. Salgının artığını düşünürsek, biz ve hastalar çok sıkıntı içerisindeyiz.
* Hastalara sürekli olarak ‘Bu ilacımız yok, başka eczanelerden alabilirsiniz’ demek gerçekten çok üzücü. Sürekli reçete geliyor ve en az iki üç ilaç piyasada yok.
*İnsanlar ilaçlarına erişemiyor ve bu huzursuzluk yaratıyor. O yüzden biz her yere ‘Bulunmayan ilaçlardan eczacımız sorumlu değildir’ şeklinde bir bilgilendirme asmak zorunda kalıyoruz.
* “Bir baba hasta çocuğuna ilaç bulmak için İzmit’ten İstanbul’a geldi. 57 eczane aramış.