Elazığ’da 24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen deprem sonrasında merkez Sürsürü Mahallesi’nde kentsel dönüşüm çalışmaları sonrasında yüzlerce insan mağdur edildi. Sürsürü Mahallesi muhtarlığı önünde bir araya mahalle sakinleri, AKP’li vekillere ve bürokratlara tepki gösterdi.
Elazığ’da 2020 yılında meydana gelen Sivrice merkezli depremin ardından Sürsürü Mahallesi’nde kentsel dönüşüm çalışmaları yapıldı. Kentsel dönüşüm çalışmalarından hak sahibi olan vatandaşların yetkililer tarafından mağdur edildiği iddiasıyla onlarca vatandaş bir araya gelerek yetkilileri protesto etti. Kentsel dönüşüm mağduru vatandaşlar arsa ve ev fiyatlarının düzenlemesi çağrısında bulundular.
Mahalle sakinlerinden Mustafa Daş, AKP Elazığ milletvekillerine tepki göstererek ”Sermin Balık ve Metin Bulut’un dayatmasıyla buradaki haklarımız gasp edilmesin. Buradakini memnun etmeden karşıdakini memnun etmek çirkefliktir, haksızlıktır” dedi.
BİRİLERİNE PEŞKEŞ ÇEKMENİN ANLAMI YOK
Deprem sonrasında kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında insanların mallarının peşkeş çekilmek istendiğini belirten Sürsürü Mahalle muhtarı Ergun Gül, şunları söyledi:
– TOKİ’nin burada vermiş olduğu fiyatlandırma 500-850 bin TL arasında. Elazığ’da bu miktarda bir arsa fiyatı yoktur. 2019 yılında çıkmaz sokağı olan bir yere bin 400 liradan satışı yapılmıştı. Fiyatlar konusunda ciddi anlamda insanlar sıkıntı çekiyorlar. Vatandaşlarımıza arsalarını ada bazında verileceğini Çevre Şehircilik Genel Müdürlüğü tarafından açıklanmıştı.
– Ancak buradaki vatandaşların yüzde 50’sinin ada bazında arsalarının verilmediğini 2+1 verildiğini bu 2+ 1’lere ise 10-20 kişiyi ortak ederek hisseler düzgün bir şekilde dağıtılmamıştır. Bu konuda da vatandaşlarımız ciddi anlamda sıkıntı çekmektedirler. Henüz daha kuraya tabi tutulmamış 150-200 civarında vatandaşımız var burada.
– Bu vatandaşlarımız kuraya tabi tutulmadığı halde ve sorunu bitmeden bu insanların malını gasp edip birilerine peşkeş çekmenin hiçbir anlamı yok. Bu ne vicdana ne dine sığar. Devlet büyüklerinden, valimden, belediye başkanımdan çözüm bekliyorum. Burada muhatap bulamıyorum.
MİLLETİN KAPISINI KIRMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY YAPMIYOR
Yaşadıkları sorunlara karşı Çevre Şehirciliği Genel Müdürlüğünün herhangi bir yetkilisinin olmadığını belirten Gül, şu ifadeleri kullandı;
– Kentsel dönüşünden bir yetkili çıkıp ev ve arsa fiyatlarını açıklarlarsa insanlarda ister alır yada almaz veya mahkemeye gider. Lakin bunlar çözülmediği halde Çevre Şehircilik Genel Müdürlüğü hırs ve ihtiraslarına teslim olarak bu insanların sorunlarını çözmeden Rüstempaşa Mahallesi’ndeki vatandaşları getirip buradaki evler için kuraya tabi tutmaları direk olarak gasptır. Buradaki vatandaşlarımız da bu durumu mahkemeye taşıyacaklar. Buradaki bürokratlar milletin kapısını kırma kalplerini kırmaktan başka bir şey yapmıyor.
32 METREKARE DÜKKANIMA BİÇİLEN 26 BİN TL
İki evinin hasarsız olmasına rağmen yıkıldığını ve hak sahipliğinin bire düşürüldüğünü belirten mahalle sakinlerinden Mustafa Daş ise şunları söyledi:
– Burada benim iki evime verilen hak sahipliği bire düşürüldü gerekçe olarak ise abone gösterildi. Benim gibi birçok abone mağduru vatandaşımız var. Devlet mülkiyete göre değil aboneye göre muamele yapmaktadır. Burada verilen fiyatlardan belirsiz işlerden dolayı vatandaşlar olarak huzursuz arsa sahipleri tedirgindir.
– Bir esnaf olarak burada dükkanım da vardı. Benim 32 metrekare dükkanıma biçilen değer 26 bin TL. Devletin 15 bin TL kira yardımı yaptığı bir yere 26 bin TL değer biçilmesi gerçekten çok gülünçtür. Adamın arsası var arsa üzerinde bina gösterilmemiş. Sen burayı halihazırda nasıl almışsan o şekil teslim edeceksin. Neticede biz sizi davet etmedik siz geldiniz buraya. Vatandaşımızın haklı mağduriyetine devletimiz kulak tıkamasın. Bürokrasi bizi hiçbir şekilde bizi desteklememiştir.
BURADA HUKUK ÇİĞNENİYOR
– Sermin Balık’ın ve Metin Bulut’un dayatmasıyla buradaki haklarımız gasp edilmesin. Buradakini memnun etmeden karşıdakini memnun etmek çirkefliktir haksızlıktır. Allah’tan korkun, burada yeni evlerimiz yıkıldı. İki katlı hasarsız evim yıkıldı yıkan adamın bile vicdanı sızladı. Benim gibi burada birçok insan var. Eğer devletimiz büyükse devletliğini yapacaksa bizi mağdur etmesin. Çevre Şehircilik ofisinde iki tane yeni yetişen genç kardeşimizin hakaretlerine rencide edici sözlerine mağdur bırakmasın. Burada hukuk çiğneniyor burada şerh düşme hakkımız gasp ediliyor.