Ukrayna’daki savaştan kaçarak İstanbul’daki arkadaşının yanına sığınan Ukraynalı anne ve çocukları yaşadıklarını anlattı. Savaşın ortasında bıraktıkları babalarına seslenen çocuklar, “Babama buraya gelirken oyuncağımı bıraktım. Babamı görmeyi çok istiyorum. Her gün arıyorum. Onun buraya gelmesini çok istiyoruz ama yasak. Baba biz seni çok seviyoruz” dedi.
Ukrayna’da savaştan kaçarak İstanbul Kağıthane’de yaşayan arkadaşının evine sığınan anne ve çocukları yaşadıkları korku dolu anları anlattı. Babalarını savaşın ortasında bırakarak Türkiye’ye gelen çocuklar, babalarını çok sevdiğini ifade etti.
Ukrayna’daki savaştan kaçan arkadaşı ve çocuklarına evini açan Tatyana Rybchenko Keser, şunları söyledi:
– Biz çok korktuk onlar yola çıktığından beri. Nasıl gelecekler ne olacak diye çok merak ettim. Çünkü her yere bomba atıyorlar ve çok zor. Yemek var mı, su var mı diye ama yok. Normalde bugün gece 02.00’de gelmeleri lazımdı. Ben o saate kadar bekledim ama gelmediler çok korktum. Sabah saat 08.00’de geldiler. Benim eşim onları almaya gitti. İki çocuğuyla birlikte geldiler ve görüyorsunuz gözlerinden anlıyorsunuz. Onlar şimdi hiçbir şey anlamıyorlar. Neredeyiz, ne oldu, ne olacak hiçbir şey anlamıyor çocuklar.
ARKADAŞIMIN EŞİ GÖNÜLLÜ SAVAŞIYOR
– Şimdi en büyük sıkıntı ise arkadaşımın eşi orada kaldı. Çocukların babası orada kaldı. Onlar babası neden gelemedi diye ağlıyorlar çünkü anlayamıyorlar. Çok üzgünler. Oradan buraya gelirken çok sıkıntı yaşadılar, kendini kurtarabilmek için tabii her şeyi yapabilirsin. Allah güç veriyor ve hiçbir şeyden korkmuyorsun gibi oluyor. O an farkında olmuyorsun ama şimdi sakinleşince anladılar neler oldu diye.
– O yüzden onlar şu an şokta. Arkadaşımın eşi orada gönüllü olarak savaşıyor ve buraya gelme şansı yok. Telefonda görüşebiliyorlar ama bazen internet ve ses olmuyor. İnternet çekmiyor ve görüşemiyorlar zaman zaman. Sabah ikiye kadar internet yoktu ve görüşemediler. Onlar hemen aldılar çünkü ne düşünebilirler acaba öldü mü diye düşünüyorlar.
YAŞIYOR MUSUNUZ?
Oradaki yakınlarından haber alamayınca öldüklerini düşündüklerini ve artık savaştan yorulduklarını dile getiren Tatyana Rybchenko Keser, şunları söyledi:
– Ben de oradan iki ay önce döndüm. Çocukların kimlik işlemleri için oraya gitmek durumunda kaldım ama galiba Allah beni kurtardı. Geri döndük, yazın tekrar gideriz diye karar verdik. Allah’a teşekkür ediyorum ben de gitseydim orada olacaktım şu an. Benim kardeşimde orada yaşıyor Kiev’de. Tatile gelmişti fakat eşi ve çocuğu orada kaldı. Şimdi her gün ağlıyor ben oraya gideceğim diyor yüreğim orada diyor. Bizlerin kafası o kadar dolu ki anlatamam. Her sabah kalkıyoruz, En önemli olarak telefonu alıyoruz ve bakıyoruz. Hemen arıyoruz ne soruyoruz yaşıyoruz musunuz? Gece nasıl geçti diye soruyoruz , 24 saat haber izliyoruz. Çok yorulduk, savaş bitsin istiyoruz.
TÜRKLER BİZE ÇOK YARDIM EDİYOR
İki çocuğunu da yanına alarak Ukrayna’daki savaştan Türkiye’ye kaçan ve eşi orada gönüllü asker olarak savaşan Omelchenko Natalııa ise şunları anlattı:
– Eşimi ve anne, babamı aradığımda internet olmadığında ulaşamıyorum. Böyle zamanlarda kalbim duracak gibi oluyor. Bazen su bazen elektrik yoktu. Bakkalda çok sıra vardı ve kimseye yemek yetmiyordu. Türkiye’yi seviyorum ve arkadaşım burada olduğu için buraya gelmeye karar verdim. Çünkü Türkiye’deki insanlar bizi çok seviyor. Türkler bize çok yardım ediyor o yüzden hemen buraya geldim.
– Olaylar başlamadan evden çıktık ve böyle bir şey olacağını. Evden çıkarken yanıma her şeyi aldım. Ama yolda gelirken su bile içmedik. Su bile bulamadık. O bizi en son otobüse gönderdi iki gün önce. Kiev’de yaşıyoruz normalde. Olaylar başlayınca bir köye gittik, saklandık. Hep sesler geldi. Çocuklar korktular, ağladılar. Sürekli olarak sesler geliyordu. Çocuklar babalarını bırakmak istemediler, orada kalmak istediler. Ama buraya gelmek zorundaydık.
BABAMA OYUNCAĞIMI BIRAKTIM
Babalarını savaşın ortasında bırakıp Türkiye’ye gelen kardeşler ise, “Babamız Ukrayna’da kaldı. Gönüllü asker olarak. Babamızı en son iki gün önce gördüm. Babam bizi kurtarmak için buraya gönderdi. Görüşürüz dedim ama çok zor. Babama buraya gelirken oyuncağımı bıraktım. Babamı görmeyi çok istiyorum. Her gün arıyorum. Onun buraya gelmesini çok istiyoruz ama yasak. Baba biz seni çok seviyoruz. İki gündür uykusuz kaldık. Otobüste annem yanımdayken korkmadım, kaçabiliriz diye. Yoldayken silah seslerini duyduk, çok korktuk” diye konuştular.