Uşak’ın Banaz ilçesinde nikel madeni kurulmak için ÇED süreci başlatıldı. Bu gelişme üzerine köylü ve çevreciler buluşarak eylem planı yaptı. Madenin bölgedeki ormanlık alanların ve su kaynaklarının yok olmasına neden olacağını söyleyen köylüler “Madene asla izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
Merkezi Ankara’da bulunan bir firma Uşak’ın Comburt Köyünde nikel maden ocağı ve eleme tesisi kurmak için 400 hektarlık alanda ÇED başvuru dosyası hazırlayarak ruhsat süreci başlattı. Bölge sakinleri Uşak’a su sağlayan Küçükler Barajının da bulunduğu Küçükler Su Havzasını korumak için harekete geçti.
8 Şubat’ta yapılacak halkın bilgilendirme toplantısı öncesinde Comburt Köylüleri ve Murat Dağı Yok Olmasın platformu üyeleri bir araya gelerek eylem planı yaptı.
“İZİN VERMEYECEĞİZ”
Köy kahvesindeki toplantıda köylüler 400 hektarlık alanın önemli bölümünün ormanlık alan ve su havzası olduğunu belirterek burada kurulacak bir tesise asla izin vermeyeceklerini söyledi. Köyün 350 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu, geçimin tarım ve hayvancılıkla sağlandığını belirten köylüler, “Buraya kurulacak bir tesis tarım ve hayvancılığı bitirir” diye konuştu.
UŞAK’IN İÇME SUYU BU BÖLGEDE
Maden sahası kurulmak istenen alanın bir bölümünün yıllık 13 milyon metreküp su tutabilen Küçükler Barajı’nı kapsadığı belirtilirken kentin bu alandan yıllık 3 milyon içme suyu çektiği, suyun bir bölümünün de tarımsal sulamada kullanıldığı kaydedildi.
Su kaynaklarının yok olma endişesini yaşadıklarını söyleyen köylüler çevre örgütlerine ortak hareket etme çağrısında bulunarak, “Bizim geçim kaynağımız tarım, hayvancılık ve ormancılık. Şirketin maden açacağı ormanlık alan bizim geçim kaynağımız. Hayvanlarımız burada otluyor” diye konuştu.
“8 KÖYÜN SUYU RİSK ALTINDA”
Maden sahasının bölgedeki Çamsu, Ovacık, Küçükler, Kayaardı, Karacahisar, Baltalı, Burhaniye ve Çamyuva köylerinin tarım yaptığı Comburt Ovası’nı etkileyeceğini belirten köylüler, “Bu sudan tarım yapıyoruz. Uşak bu suyu tüketiyor. Burada bir madene asla izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
Comburt Köyü Muhtarı Mehmet Türe ise; “Bu köy bu coğrafyada 350 yıl önce kurulmuş. Madencilerin toprağımızı, suyumuzu, ormanımızı kirletmesine izin vermeyeceğiz. Buraya gelmesinler, istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
“MADENCİLERİ GERİ PÜSKÜRTECEĞİZ”
Murat Dağı Yok Olmasın Platformu sözcüsü Funda Öz Akcura köylülerin çevre konusunda çok bilinçli olduğunu belirterek, “Burada da madencileri geri püskürteceğiz. İklim krizinin ekolojik yaşamı tehdit ettiği, susuzluk ve kuraklığın krize dönüştüğü ve madenlere kurban verilen tarım alanları yüzünden neredeyse açlıkla sınandığımız günümüzde Murat Dağı’na sahip çıkmak, hayatı savunmakla eşdeğerdir.
20’den fazla maden ruhsatının tehdit ettiği bölgede ister nikel ister altın olsun herhangi bir madene geçit vermek dağı topyekûn kaybetmek demektir. Mücadelemiz meşrudur ve koruyucu yasalar çıkana kadar sürecektir” diye konuştu.