Yılmaz Özdil, AKP’nin geçtiğimiz yıllarda çıkardığı kanunla, tarikat kurslarının kapatılmasının ve sorumluların cezalandırılmasının fiilen engellediğini kaydetti.
Gazeteci Erk Acarer’in Youtube kanalında yayınlanan ‘Belgeli Yorum’ programına konuk olan yazarımız Yılmaz Özdil, cinayetler ve intiharlarla gündeme gelen tarikat yurtlarının önünün AKP iktidarı döneminde açıldığını kaydetti. Özdil, konuşmasını şöyle sürdürdü:
■ AKP bir kanun çıkardı, tarikat kursu açanlara ceza indirimi getirdi. Dedi ki, “3 aydan, 1 yıla kadar hapis verilir, cezası paraya çevrilir.” Kapatma cezasını kaldırdı, “Parayı öde, devam et” dedi. Üstelik tarikat yuvalarında hocalık yapanları kanun kapsamından çıkardı. Dedi ki “Sadece kursu açanlar mahkemeye verilecek, hocalık yapıyorsan yırtacaksın, para cezası bile verilmeyecek.”
■ O dönem cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer’di. Bu tarikat sever kanunu veto etti. Meclis’e gönderilen kanun aynen iade edildi.
KILIÇDAROĞLU BAŞVURDU
■ CHP yasanın iptali için 2005’te Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Başvuruyu yapan da Kemal Kılıçdaroğlu’ydu. Anayasa Mahkemesi 4 yıl kulağının üstüne yattı. Sezer’in görev süresi bitti, Cumhurbaşkanı değişti, Anayasa Mahkemesi iptal istemini reddetti. Tarikat kursları salgın hızıyla yayıldı ve yurtlara dönüştü.
■ 2013’te AKP bir hamle daha yaptı. Bir kanun daha çıkardı. Tarikat kursu açmayı TCK’dan komple sildi. Bu yüzden Konya’da izinsiz, denetimsiz, ruhsatsız, tarikat yurdunda tüp patlıyor çocuklar ölüyor, tarikat yurdunda üniversite öğrencisi çocuğun kafasını kesiyorlar, tarikat yurdunda intihar ediyorlar hemen yayın yasağı getiriliyor. Bunları konuşmayalım diye. Bunun bu hale gelmesinin sebebi sizsizin kardeşim.
Sedat Peker
Muhalefet, Peker konusunda AKP ile koalisyon kurmuş
Organize Suç Örgütü liderliğinden hüküm giymiş Sedat Peker’in iddiaları hakkında da değerlendirmelerde bulunan Yılmaz Özdil, “Maskeli baloyu ifşa etti” yorumunda bulundu. Özdil şunları kaydetti. “Avukatının bana verdiği bilgilere göre, mahkemede dile getirecekleri bir takım sorular var. Ben onlara bakıyorum, normalde bu soruların Meclis’te milletvekilleri tarafından dile getirilmesi lazım. Ama görüyoruz ki, muhalefet konuşmama konusunda AKP ile koalisyon kurmuş. Benim gazeteci olarak en çok ilgimi çeken taraf aslında bu. Muhalif bildiğimiz medyamız AKP’nin problem yaratmayacak isimleri üzerinde tepinirken, Süleyman Soylu hakkında neden cümle kuramıyor? Haber bile olmuyor. Niye olmuyor? Soylu, sanki Ekrem İmamoğlu’nun rakibiymiş gibi ona yönelik faaliyette bulunuyor. Bu konuda bile Soylu aleyhine cümle bile kuramıyorlar.”
