Türkiye’de yoksulluk tehlikeli şekilde artarken, iki Türk akademisyen temel gelirin çözüm olup olamayacağını sorgulayan bir çalışma yaptı ve çözüm önerilerini sundu.
Temel gelir ile yoksulluğun sıfırlanma maliyeti üzerine bir çalışma yapan Yıldız Teknik Üniversitesi’nden iki iktisatçı, Doç. Dr. Senem Çakmak Şahin ve İbrahim Engin Kılıç’ın makalesi Cambridge Üniversitesi yayınlarından çıkan dergide yayınlandı. Makalede milli gelirin adil şekilde dağıtılıyor olması için temel gelirin maliyet ve vergi simülasyonları ile çözümün fotoğrafı da çekiliyor.Doç. Dr. Şahin, temel gelirin üretimi artıcı etkisi olabileceği için bir süre sonra kendi kendini de finanse edebileceğini ancak bunun bir olasılık olduğunu, net biçimde bilinemediğini belirterek, “Son dönemde kur artışı sonrası uygulanan politikaların da ülke ekonomisine ne kadar yük olacağı bilinmiyor. Bu kaynağı temel gelir için
YENİ VERGİLER
Çalışmada, 15 yaş üzerindeki her bir vatandaşa eşit bir temel gelir verildiği simülasyonu üzerinden gidiliyor. 15 yaş altı çocuklar için bu temel gelirin yüzde 30’u ödeniyor. Bu plan, GSMH’nin yüzde 17.77’sine denk geliyor. Böyle bir kaynağın ayrılması, Türkiye’deki yüzde 12.43 olan yoksulluk oranını sıfıra indiriyor. Engin Kılıç da, karbon vergisi, finansal işlemler vergisi gibi yeni vergilerle temel gelirin finansmanının desteklenebileceğini vurguladı.
Eşitsizlik giderek güçleniyor
Oxfam’ın yayınladığı “Eşitsizlik Virüsü” başlıklı rapora göre son dönemde hükümetler eşitsizliğe karşı vergi politikalarını devreye alarak ulusal eylem planlarını hayata geçiriyor. Örneğin Nepal’de kadınların satın aldıkları varlık ve gayrimenkullerde vergi muafiyeti hayata geçirildi. Arjantin’de ise pandemi sonrası artan yoksullukla mücadele için çok zengin kesim için tek seferlik bir servet vergisi hayata geçirildi, elde edilecek 3 milyar dolarlık gelirin fakir halka dağıtılacağı açıklandı.